_Ay, ışığında saklıdır. Uzak Ufuklar
_Eylemlerin sonuçları olur. Arkadaşımın Aşkı
_Eylemlerimin sonuçlarının ne olacağını tamamıyla biliyorum. Serena
_İnsanlar yaptıkları eylemlerden sorumludur ve sınırı aştıklarında da bunun bedelini ödemeliler. Hayat Işığım
_Yaptığı bir iyilik, yaptığı diğer kötülükleri silmez. -Kedinin kuyruğu çuvaldan çıktı. Kaçınılmaz son. Karayip Korsanları
_Muhtaç olanın seçme şansı yoktur. Çılgın Kalabalıktan Uzakta
_Her durum kendine özgüdür. Leon
_Her şey mümkündür. -Tanrıların işlerine akıl sır ermez, bir eliyle aldıklarını diğer elleriyle geri verirler. Attila
_Bildiğimizden fazlasını söyleyemeyiz. Aşk ve Laleler
_Siz gerçeği bilmek değil, inanmak istiyorsunuz. Prestij
_Yalan ancak inanmak isteyen için doğrudur. Kareteci Çocuk
_Sorun yalan söylemen değil, senin yalanlarına inanacak kadar aptal olduğumuzu düşünmen. Mükemmel bir kaçış
_Sizi büyük yalana inandırabilmek için küçük yemler atıyorlar. Kuru Otlar Üzerinde
_Görüşünüz sadece bir görüş. Cahiller için ilham verici hikayetler. Din eğitimi almak cesaret ister. Gençlik Ahti
_Bunca ruhun arasında kendi ruhuna sahip değilsin. Sana acıyorum. Mortal Kombat
_Parmak gökyüzünü gösterdiğinde yalnızca aptallar parmağa bakar. Amelie
_Özgürlük, insanların almaktan hoşlanmadıkları bir armağan, çünkü sorumluluk gerektiriyor. Karanlık Vadi
_Seçkin entelektüeller için edebi; avam takımı için ise müstehcen. Colette
_O kadar zavallisiniz ki benim gurur duyduğum şeylerle alay ediyorsunuz. Acıyorum size. Hababam Sınıfı
_İnsanı başka bir kişilik yaratmaya zorlayacak kadar güçlü bir travma, kişiyi doğru ve yanlışın uygulanmadığı bir dünyaya iter. -Duygular, daima adaletin düşmanıdır. Batman Daima
_Bastırılan her arzu, insanı zehirler. Dibe batanlar, sorumluluk almamak için çok farklı davranır. Dorian Gray'in Portresi
_Bazı insanların hayatları o kadar boğucudur ki zihinlerinin derinliklerinde saklanırlar. Yasak Aşk (A Royal Affair)
_Güldüm çünkü bir an için hayatımın mahvolduğunu unutmuştum. Boğulan her zaman yanında birini götürür. Uzay Yolcuları
_Umutsuzluk insanı bozguna uğratır ama küçük bir kıvılcım, bir devrimci, insanları birleştirip güven kırıntısı verip canlandırabilir. Sürekli onun üsrüne giderseniz onu kahraman yaparsınız. Temiz bir vicdan kaça malolur? Namludaki Adalet
_İhanet, bir tarih sorunudur. Bir zaman gelir, hainler kahraman, kahramanlar da hain olabilir. Monte Kristo Kontu
_Kendimin en kötü düşmanı olabiliyorum. Gençlik Ahti
_Sizi sizden koruyor. Monte Kristo Kontu
_Hayata hep yanlış taraftan bakar gibiyim. Zehirli Sarmaşık
_Seni kimse satın alamaz. Ben bile. Hiç kimsenin satın alamayacağı birisin. Zengin Avcısı
_-Boyun eğmek ne demek? -Hah! Hayatta en nefret ettiğim ve her zaman uzak durduğum bir şey. Ben asla boyun eğmedim. Mavi Göl
_Bazen kimsenin hayal edemedigi şeyleri hayal eden özel insanlar vardır. Enigma
_Sıradan insanların yapamayacağı şeyleri yapman gerekir. Sonsuz ihtiras
_Hayal gücünün aklını ele geçirmesine izin veriyorsun. Soysuzlar çetesi
_Eğer gerçekten istiyorsan basaramayacagin hiçbir şey yoktur. Geleceğe dönüş
_Ne yaparsanız yapın, sudan bir yudum almadan vahanın yanından geçip gitmeyin. Tehlikeli İlişki
_Ruhunu özgür bırak. Geyik Muhabbeti
_Bırak neşe serbest kalsın. Effie Gray
_Günesime mani olma. Yasak Aşk(Royal affair)
_Aşkta ve işte balık yemi gibi olmalı. Balığı çekecek bir yem gibi çekici. Karımın Hikayesi
_Varlığın en ahlaklı insanı bile kirleten manevi bir zehir. Uğultulu tepeler
_Hiçbir zaman yok olmayan bir pislik parçası. Su Dünyası
_Siz asla bir sebze bile olamazsınız çünkü enginarın bile bir kalbi vardır. Amelie
_Rüzgardaki osuruk gibi kayboldu. Götünden konuşma. Esaretin bedeli
_Hiçbir şey ahlaksızlık kadar bulasici degildir. Sodom’un 120 Günü
_Bu kadar kötü olabilmeyi nasıl başarıyorsun? –Seni örnek alıyorum. Boleyn Kızı
_Ot, güzel çiçekler açsa da her zaman ottur. Bobby Long'a Bir Aşk Şarkısı
_Adı ne kadar farklı olursa olsun, gül hep güzel kokar. Bir nesnenin yoğunluğu, içine konulan nesneden daha hafif olursa üste çıkar. Çarlinin Melekleri
_200 sayısı ikimizi de tarif ediyor; senin kilon, benim zeka seviyem. Süperman
_8 sayısı ile aile arasındaki bağı biliyor musunuz? 8, 2 defa dörttür ve 4 kez 2’dir. Ya ailen? İyiler sağ olun. Sodom’un 120 Günü
_İnsanın aşkına karşılık bulamaması zor bir şey. Lafın gelişi söyledim. Bana hiç olmadı. Aşkın Renkleri
_Nikotinli sakızın kokusunu biliyor musun? Nikotinli sakız gibi. Müşteri listesi
_Kasap köpeği kadar sağlıklısın. -Sonunda yaşlı deniz kurduyla tanıştık. Ben ne kadar deniz kurduysam sen de o kadar liman faresisin. Karımın Hikayesi
_Kimse aç karnına yemek yememeli. Daragacini boylayan gururlu hırsızlardir. Özgürlük Savaşçısı
_Kafasının içinde beyin olduğunu yeni öğrenmişti. Onu kanatlarının altına alıp eğitiyordu. Esaretin Bedeli
_Bir sığır eti çeşidine senin adını vereceğim. 80 Günde Devri-i Alem
_Pezevenkler sermayelerine zarar vermezler. Yarınsız adam
_Gülüp eğlenmeliyiz. Ama evliyiz. Neden gülelim ki. - Duygularım gerçek, bu sayede ise yarıyor. Bana inanmaları kolaylaşıyor. Müttefik
_Ölecekseniz gülümseyerek olun ki cesediniz yakışıklı olsun. Batman
_Kış uykusuna hazırlanan bir ayı kadar yorgunum. Colette
_Seni aşırı gelişmiş korkak tavuk. Rocky
_Sanat, insanın ruhunu canlı tutar. Piyanist
_Sanatı sanatçılara bırak. - O kadar aptalım ki kendimi önemli kişileri arasında utandırıyorum. 80 Günde Devri-i Alem
_Tek gerçek mucize, başarıdır. Tüm günahları yok eder. Aşkın Büyüsü
_İşinde en iyisi olman gerekir. İyi değil en iyi. Asla Gözlerini Kaçırma.
_Mesele piyanoyu ne kadar iyi çaldığın değil, ne hissettiğindir. Benjamin Buttonun Tuhaf Hikayesi
_Şükretmek köpeklere mahsustur. Özgür insan şükretmez. Özgürlük yolu
_İşe geç kalmak hırsızlıkla aynı şey; çok çalışmak da. Maske
_Turistler bu adaya bir sihri aramaya, başka hiçbir yerde bulamadıkları romantizmi bulmak için gelir ama burası bir ada ve buraya o sihri kendin getirmezsen bulamazsin. 7 Gün 6 Gece:
_Doğa, sandığımızdan daha akıllıdır. İnsanlar yaşamak istemedikleri için ölürler. Kendine inanmaya başlayana kadar kendi hayatın olmayacak. Rocky
_Deha deliliğe, nefret de aşka dönüşür. Operadaki Hayalet
_Sana günahımı bile vermem. Fikrinizi değiştirecek beş bin adet şeyim var. Zincirsiz
_Yoksul ve hoşnut olan herkes zengindir. Shakespeare. Sigara cigerlerinize zarar verir. Ama bazı doktorlar sigaranın rahatlattığını söyler. Onlar gerizekalı. Ama hepsi şövalye unvanlı. O zaman şövalye ünvanlı gerizekalılar. Zoraki Kral
_Bizi büyük yapan, aklimizdir. -İskoçya'nın en büyük problemi iskoçlarla dolu olması. -Bir irlandalının dengini bulabilmek için tanrıyla konuşması mecburidir. Kendinizi masadaki kırıntılara öyle kaptırmışsınız ki tanrının size bahsettiği daha iyi yasam hakkını unutmuşsunuz. Cesur Yürek
_Kontrol edilemeyen şeyleri sürekli kontrol etmek zorundayız. Karımın Hikayesi
_O hiç konuşmuyor. Ağzı sıkılığının altında bir derinlik olduğunu düşünmüştüm ama öyle değil. -Ortak nezaket kişisel tatminden önce gelir. -Kendi evinde içinde hapsolmak. Düşes
******
_Annem deliydi; babam da psikopat. Lanetlenmiş genlere sahibim. Benim sağlıklı bir insan olmamı bekleyemezsiniz. Bulutların Üzerinde (Freud, kendisinde aşırı duyarlılık ve sinir zafiyetinin varlığından söz açar ve bunun ailesinden devraldığı kalıtsal bir özellik sayılacağını söyler.)
_Sana baktığımda harika şeyler görüyorum. Ne görüyorum biliyor musun? Kendimi görüyorum. -Senin bütün acılarına son vereceğim. Uzman
_Eğer kusur senin idealinse, benim çok güzel olduğumu düşünüyorsun. -Meleğe inanmasaydım, varlığının güzelliğini hissetmezdim. -Sonsuz işkencenin en kötü acıları bile oradan kötü olamaz. Sanki tüm ağaçlar aynı şekle sahipmis, tüm bulutlar aynı büyüklükte, ve tüm insanlar aynı şeyi söylüyor. O kadar mükemmel şekilde yaratılmışlar ama bu güzel kusurdan sonsuza kadar yoksun birakilmislar. Yıldırım çarpmış gibi oluyorum. Tuhaf birisi hatta deli olmalı. Yapacak bir şey yoksa akışına bırak. Delilik, evlilikleri bitirmek için bir neden kabul edilmiyor yoksa Londra'daki evliliklerin yarısı biterdi. Effie Gray
_Maskeli balolar, insanların kendileri gibi oldukları tek yer. Bazıları ise maskelerini hiç çıkarmıyor. -Esrarengiz birisin. Devrimci olduğunu gizle; muhafazakar babandan bahset dur. Saraydakiler böyle zırvalara bayılır. - Bir fikrim var. Geceleri yolarını kaybeden sızıp kalmış sarhoşları toplayıp evlerine götüren bir araba nasıl olur? Evet. Neden olmasın. Yasak Aşk (A Royal Affair)
_Maske: Maske, en dipteki bastırılmış arzularını açığa çıkarıyor. Eğer derinlerde bir yerde biraz bastırılmış romantiksen, aşk delisi çılgın birine dönüşüyorsun. Yeşilleri(paraları) göstermezsen hiç bir şey göremezsin. Biraz banka soyma zamanı. İyiydin evlat çok iyiydin ama ben olduğum sürece sadece en iyi 2 en iyi olacaksın.
_Eğitimli bir hayvanı vahşi doğaya sokmak risklidir. Çevreye uyum sağlayamaz ve çok zorlanır. -Ben Yarasa Adam’ım. Olmak zorunda olduğum için değil; olmayı tercih ettiğim için. -Neden hep yanlış erkekler çekicidir. Lisedeyken küpeli çocuklar, üniversitede deri ceketli ve motorlu olanlar, şimdi de yarasa kıyafetli bir adam. Batman Daima
_Şimdi değilse ne zaman? -Zarar görecek bir benliğinin olduğuna kim inanır? Zenginler çok enteresan insanlar çünkü buna paraları yetiyor. Kaçıracak kadar aklı yoktu. Çorbaya düşen sinek gibi iğrenç. Batman
_Seninle aynı havayı solumak bile büyük bir işkence; ama bir süre sonra nefes alamayacaksın zaten. Şansını zorlama ve ayağımın altından çekil. (--Batı’nın en hızlı silahşörüyüm diyormuşsun? Bence sen batı’nın en büyük sahtekarısın. --Ben gördüklerinin en iyisiyim. --Üzgünüm, daha iyilerini de gördüm ama hiçbiri benden iyi değildi.--Neden biraz sabredip görmüyorsun? –Evet, bunu ikimiz de göreceğiz. İşte gördük. Batının en büyük dolandırıcısı, en hilekar kumarbazı.) _Ben onların yaşam kaynaklarını besliyorum. Ölmeleri kendi secimleri. Kan, damarda durduğu sürece tehlikelidir. -Bu kadın şeytanın ta kendisi. Hızlı ve Ölü
_-Kadınlar ne ister? Biraz eğlence ve sert bir penis. Bu kadar. - Güneşli ve yemyeşil bir temiz havada dolaşmak; akıl sağlığının ve sağlıklı uzun yaşamın anahtarı. Mutlu et beni
_Eminim ki şöyle ya da böyle benim gözden çıkardıklarım, senin göze aldıklarına yeterli olacak. Mükemmel bir kaçış
_Beni işe sen aldın. Standartların düşükşe ben napayım. -Sen, delilik kavramına büyük bir çekicilik katıyorsun. -Umutsuzluk da ihanete yol açar. -Bu günlerde onur, nadir bulunan bir şey. Yenilen tarafta olmanınn bir onuru yoktur. Kazanan tarafa geçmek ise olukça iyi bir iştir. - . Her şey çamur gibi. Soyut şeyler artık soyutlasti. Burası artık onun dunyasi değil. Bulunamayan yerleri bulmak için önce kaybolmak gerekir yoksa herkes orayı bulur. Karayip Korsanları
_Merhaba yabancı. -Herkes mutlu olmak istemez çünkü depresyon denen bir şey var. Depresif olduklarını dogrulamak için mutlu olmak istemezler. Mutluysalar o zaman depresyonda olamazlar ve hayatla yüzleşmek zorunda kalırlar. _Onu bir köpegin sahibini sevdiği gibi seviyorsun ama sahibi de köpeğini sever. Kesinlikle eminim, yoksa değil mi? Dürüst görünmeye çalışıyor ama kurnaz. İnsan cürmüşünün tıbbi bir gözlemcisiyle konuştuğunu unutuyorsun. Daha yaklaş.
_Disiplin, saygının annesidir. Saygı olmazsa uygarlığın sonu gelir. Bütün bunlar hassas olgulardır. Cesaretin var mı aşka
_Sahip olduklarımız sonra bize sahip olur. Kendini geliştirmek mastürbasyondur. Dövüş klübünün amacı kazanmak değil, arınmaktir. Popona tüy yapıştırmak seni tavuk yapmaz. Sadece her şeyi kaybedersek özgür olabiliriz. Dövüş klübü
_Bu bir rüyaysa hiç uyandırmayın; uyanıksam da hiç uyutmayın. Bazen dolu bir mideyle düşünmek, boş bir mideyle düşünmekten daha iyidir. Bu kadar pasif olamazsın. Birileri bu adı insanlara hadlerini bildirmeli. Karateci çocuk
_-Dilini bağladım ve böylece kabalığnı ve cahilliği ortaya çıkamayacak. -Demek intikamını böyle alıyorsun. Bir sonraki nesli bozarak. -Bebeğin annesinin ölümüne sevinemezsin. Ona acı çektiren her şeye sevinebilirim. Bunu şöyleiğin için üzgün olduğunu şöyle. Değilim. Bazen gerçek tutkunun aşk değil nefret olduğunu düşünüyorum. Uğultulu tepeler
_Olmak istediğin yerde değilsin. Sana başka bir yerde olman gerekiyor gibi geliyor. Diyelim ki parmağını şıklatacaksın ve istediğin yerde olacaksın; bahse girerim ki yine de böyle hissederdin yani doğru yerde olmadığını. Önemli olan olmak istediğin yerde olamamayı çok takarak bulunduğun yerde olmanın tadını çıkarmaktan mahrum kalmamaktır. Kontrol edemeyeceğin şeyler için üzülmeyi bırak. Akışına bırak. Hayatını yaşa. Bulunduğun yerin tadını çıkarmak için olmak istediğin yerde olamamayı kafana takmamalısın. Uzay Yolcuları
_Sakın bunun tecavüz olduğunu düşünüp kendini kandırma. Bu ikimizi de yüceltmek olur. -Hayatı ameliyat masasına yatırıyorsun ve tüm adaletsizlik tümörlerini kesip atıyorsun. -Güzel şeylerin insanlara çirkin şeyleri yaptığını göreceksin hayatta. -Tanrı iyi insanları çürütüyor. Bu, insanların yuzlerinden bile anlaşılıyor. -Kadınlar ikiye ayrılır. _İhtilal istiyorlar ama bunu henüz bilmiyorlar. Onlar doğruyu ve eğriyi ayırt edemiyorlar. Birisinin bunu onlara anlatması gerekiyor. Halk devrimcileri, Çar ve tüm ailesini öldürdüler. Ama bunu neden yaptılar? Geri dönüş olmadığını göstermek için. Doktor Jivago
_Birkac dolar için: Hayatın degerinin olmadığı yerde, ölüm daima para etmiştir ve ödül avcılarının olmalarının sebebi de budur.
_Voltaire, karanlık öğretilerin karanlık prensi, sapkın. Gözlerinizi iyi açın. Dindar insanların ruhlarını zehirlemek için şeytani fikirler yayan birisi o. Bu korkunç resimler dünyanın gerçeklerini bize gösteriyor. Tavandan bize tebessüm eden melekler model olarak çizilmiş fahişelerdir. Tabloları yakınca şeytani şeyler yok olmayacak. Fransız ihtilali körlerin gözünü açtı. İnsanlar özgür doğar ve özgürlük düşmanı bağnazların yaşamaya hakları yok. Goya’nın Hayaletleri
_Gerçekler yanıltıcı olabilir ama dedikodular doğru ya da yanlış olarak gerçeği ortaya çıkarabilir. Düşünceler ne kadar farklı olursa olsun gerçeği değiştirmez. Soysuzlar Çetesi
_Bence insanların tüm uğraşlarının temelinde yalnızlık korkusu var. İnsanlar yalnız kalmamak için uğraşıyor. Şans sende
_Süperman: -Bazı insanlar iyi romanları okuduktan sonra o romanların çok basit olduğunu söyleyebilir, bazıları da ciklet fallarını okuyup evrenin sırlarını çözdüklerini düşüneblirler.
_Kancada acı ceken solucan, ölü olandan daha değerlidir. Böylesi itibarsız görünen bir ahmağı başka hangi nedenden seçerim ki? Ona bir bak. Haysiyeti yok; terbiyesi yok. Dünya aleminde onun gibiler çok varlıklı ve nerdeyse tanrı kadar güçlü olabiliyor. Umutsuzluk, korkuların en büyüğüdür. Ruhunu okuyup gördüğü korkuları sana karşı kullanabilir. Her zaman hazır olmalisin. (Durumsal farkındalık) Budalalık gerçek bir kahramanlık işaretidir. Mortal Kombat
_Sen bir utanç heykelisin. -Dost görünen düşman. En mahrem sırlarımızı ele verdi. -Sadece bir kez ölürüz. -Sana saygı gösterdik ama bir parazit gibi cömertliğimizi sömürmeye devam edemezsin. -Onu oluşturan her moleküle, her düşüncesine sızan; onu bir tutku makinesine çeviren asla doyamadığı bir kadın. O’nun hatırası hala yüzünde. -(Yakışıklı ceset. İlham araklamak. Kadın ve cehalet mıknatısı.) - Kızın kendini toparlamasına yardım etmeliyiz. Seni bilirim. Dar kilodunu çıkarmasına yardım etmek istiyorsun. Her aptal bilir ki kitaplar, yaşamdan daha iyidir. Bobby Long'a Bir Aşk Şarkısı
_Bir insanın neye inandığıyla pek ilgilenmem. Tabi ki bunu kendi sınırları dahilinde tutarsa. Sizin gibi anormal birinin bu kadar normal olduğunu iddia etmesi, insanı endişelendiriyor. Siz bir baba figürü olarak dağın tepesinde oturarak sakalınızdan çekip hangimizin nevrotik olduğuna karar verme cüretini gösteriyorsunuz çünkü herkesi aptal çocuk seviyesine indirgemişsiniz. Tehlikeli İlişki
_Erkekler gözleriyle, kadınlar kulaklarıyla sever. Bazen küçük hediyeler büyük paketlerde gelir. Müşteri listesi
_ Bu genç bakireler yakında tecrübeli birer orospu olacaklar. İnsanlar her zaman mutsuzdur. Başkalarını aşağılanırken görünce, sevinçten uçacak duruma geliyorum. Sodom’un 120 Günü
_Çiğneyemeyeceğin kadar büyük lokma ağzına alma. Hainlikle idam arasında seçim yapmak için çok iradeli olmalısın. Kara kitap
_Çok gizli bilgileri görme yetkim var. Top Gun
_Amelie: Sevgisiz kadın, güneşsiz çiçek gibidir; solar gider. Kaktüs gibi sadece başkalarına zarar vermek için yaşıyor. Babası işerken mi yoksa sıçarken mi oldu. Annenle tatile gitmeyi çok severdik ama hiç gitmemiştik.
_En aptal kitapların bile insanlara verebileceği bir şey vardır. Coco Chanel
_Sahte eserlerin hepsinde orjinal bir şeyler bulabilirsiniz, çünkü taklitçi, sahte esere kendisinin orjinal yorumunu ekler ama bu defa da kendisine ihanet etmiş olur. Resim sevgisi ve fırça darbeleriyle ressam olunmuyor. İçinde bir gizem olmalı. Hiçbir şey söylemeden konuşmayı çok iyi beceriyorsun. Duygular sanat eserleri gibidir ve taklit edilebilir. Orjinalinden ayırt edemezsin ama sahtedir. Her şey taklit edilebilir. Neşe, keder, aşk... En İyi Teklif
_İstediğin bir şey olursa, sadece iste yeter. -Gülümsemesi hayatınızda nadir olarak görebileceğiniz türdendi. Sanki anlaşılmak ve inanılmak istediğiniz gibi sizi anlıyor ve inanıyordu. Muhteşem Gatsby
_Aptallar birleşik devletlerinin kuralları bize sökmez. 5 yaşındayken annemin bir kısrak olduğunu düşündüm ve hayalimde kısrakmışım ve küçük bir kız çocuğu olduğumu hayal ediyormuşum. Aşkın Büyüsü
_Bir günahtan kurtulmanın tek yolu, ona teslim olmaktır. Zevkte utaç olmaz. Erkek sadece mutlu olmak ister ama toplum iyi olmasını bekler. İyi olduğunda nadiren mutludur ama mutlu erkek daima iyi bir adamdır. Zevk ile mutluluk farklıdır. 40’ından sonra sürekli 14. doğum gününde gibi giyiniyorlar. Kilise yerine terzisiyle biraz daha vakit geçirse kötü ciltlenmiş kutsal kitaplara bu kadar benzemeyebilirdi. Dorian Gray'in Portresi
_Masum ve Aptal. Sana yöneltilen şuçlar sadece bunlar olmalı. Bu dünyada nasıl hayatta kalacağını tanrı bilir. – Kaderleriniz birleşti. Onu yok ederlerse beni de yok eferler. _Hayat bir fırtınadır. Bir an güneş parlarken bir anda korkunç dalgalar yükselebilir. İnsanı erkek yapan, o zor zamanlarda ne yaptığıdır. O fırtınanın karşısında dik durmalısın. O zaman kader sizi taniyacaktır. Monte Kristo Kontu
_Yılanın tavşana baktığı gibi bakıyorsun. Kafasız tavuk gibi dönüp duruyoruz. Özgürlük yolu
_Bana inanmadılar. Başaramazsın dediler. Denedim ve başaramadım. 80 Günde Devri Alem
_İnsan ağzında acı bir tat bırakan şeyi tükürmeli, yurmaya zorlamamalı. Özgürlüğün Şarkısı
_Sen onun dünyasında sadece bir sineksin. Doğaüstü bir algısı, sonsuz bir zihin genişliği var. Böylesi bir dünyada sıradan insan aklını yitirir. Her zaman bir hanımefendiyi, diğerlerine tercih etmelisiniz; Sanatı. İsminiz en seçkin sanatseverlerle anılmalı. Olağanüstü zevkinizle, zarafet konusundaki ince anlayisinizla. İnci Küpeli Kız
_Kuş, balığı sever ama ikisi nerede yaşar? -O zaman sana kanat yapacağım. -Acaba beni birazcık da olsa sevdiğin oldu mu hiç? -Papucundaki kum tanesini nasıl seversin. Bazıları düşünemedikleri için okur. Umut, ölünceye dek bitmez. Basit bir sözün binlerce anlamı olabilir. Sonsuza Dek
_Cehaletle zekanın ilginç karışımı. Mavi göle dönüş
_Barselona Barselona: Kendi duygularıyla kumar oynuyor ama neyi kazanmak istediğini bilmiyor. _Babam, başka bir dil konuşmayı reddediyor çünkü bir şair olarak kendi dilindeki kelimeleri başka bir dil kullanarak kirletmemek istiyor.
_Sara'ya 2 katır filminde, ateist kovboy at ile, rahibe ise eşekle yolculuk yapıyordu. Sadece bir simge.
_Farklı bir yaklaşım sergilemek ve bunu devam ettirecek disipline sahip olmak ayrı bir mevzu. Gençlik Ahti
_Rocky:.Korku, dövüşcünün en iyi dostudur. Korku senin bilenmene ve hayatta kalmana yarar ama korkularını dizginlemeyi öğrenmelisin. Korku ateş gibidir ve içinde yanar durur. Kontol edersen senin ateşini arttırır ama o seni kontrol ederse senin ve etrafındaki her şeyin yanmasına neden olur. Korkak ile kahraman arasındaki fark, kahramanın denemek istemesidir. Ben omzunda oturan melek gibiyim; sana bir şey olmasına izin vermem.
_Hayatın sana uyum sağlamasını beklemek anlamsız. Sen hayata uyum saglamalısın, yoksa seni cezalandırır. Bu dünyada masum kadın diye bir şey yoktur. Kadınların boş vakitlerinde nelerle uğraştıklarını görseniz diliniz tutulur. Karımın Hikayesi
_İnsan konuşmasında istediği etkiyi uyandırmak istiyorsa, başkalarına da sadece kendi kalbine olduğu gibi etkili şekilde hitap etmelidir. Beyni duygunun sıcaklığıyla dolmali ve savunduğu fikirlere yürekten inanmalidir. İlham vermek istediği tutkuları kendisinde hissetmelidir. _Bu büyük kütüphane, insana kendini suçlu hissettiriyor. Aşk ve Gurur
_Operadaki Hayalet: Bir zamanlar hayallerimi süsleyen şey, şimdi en büyük korkum. Karanlığın lanetli yaratığı, nasıl bir hayat yaşadın da böyle zalim oldun? Karanlık kaderin için döktüğüm yaşlar soğudu ve nefret yaşlarına dönüştü. Bu korkunç yüz artık beni dehşete düşürmüyor. Çapıklık yüzünde değil, ruhunda. Yüzünü görenler korkuyla kaçar. Ben senin maskenim. Duyulan benim. Ruhlarımız ve seslerimiz bir oldu. Operanın hayaleti orada. Aklımda. -Dönüşü olmayan nokta geçildi; durursak yanarız. Hayaletin senden yapmanı istemediği şeyleri yaptığın için o güne lanet edeceksin. -Bırak senin özgürlüğün olayım. Işığım gözyaşlarını kurutsun. Artık karanlık yok. Yaz mevsimi sohbetleriyle başımı döndür. Bana her sözünün doğru oldunğuna dair bir söz ver. _Ben oradaydım. Onun sonsuz geceli dünyasında. Gün ışığının karanlıkta eridği bir dünyada. Karanlıkta. Operadaki hayalet. Onu gördüm. Eğri büüğrü şekilşiz bir yüz demek bile zor ama sesi ruhumu kapladı. Garip tatlı bir tınıyla. O gece kafamda bir müzik vardı ve ruhum müzikle süzülüp yükselmeye başladı. Gözlerinde ise tüm dünyanın acısı vardı. O gözler hem tehdit edici hem de huzur verici. O görünmeyen dahi. Beni izlediğini biliyorum.
_Resim konusunda yetenekli birine benzemiyorsun. –Yetenek, insanın yüzünden anlaşılmaz. –Yüzüne bakıyorum ve tek bir ışık bile göremiyorum. Alcatrazdan Kaçış
_Bir fikrim var. Her yeri yara içinde yaşlı bir cüzamlı kadın var. Bu hastalıklı yaşlının vıcık vıcık olan iğrenç dıçkısını yedirelim onlara. –Bu muhteşem bir fikir. Sodom’un 120 Günü
_Kendi adaletini uygulamaya çalışmak suçtur. Kalinka Davası
_İlhamın istedigi biraz huzur ve sükunettir. Koku, Bir katilin hiksyesi.
_Çok tutkulu bir kadındı. Her şeye muhalifti. Sanki her daim herkese karşı savaş halinde gibiydi. Savaşın her anından keyif alan savaşçı bir kadındı. Mary Shelley
_Dans eder misiniz? İlgilenmiyorum. Şanslıyım o halde. Goethe’nin Aşkı
_İnsanlar ikiye ayrılır. Akıllılar ve aptallar. İyi, Kötü, Çirkin
_Neye istiyorsan ona inan. Bu duvarlar çok gariptir. Önce onlardan nefret edersin. Sonra onlara alışırsın ve zamanla onları görmeden yapamazsın. İşte buna bağlanmak denir. Esaretin Bedeli
_Kader, bir hatanın acısını çekenlerin mazeretidir. Orda hayat korkunçken burada her şey güzel diye sen suçlu degilsin. Bundan bahsedersen rahatlayacaksın, çünkü önemsediğini göstermiş olacaksin. Bulunların Üzerinde
_Oluruna bırakmak, ne kadar yabaniceydi. Yaban - Wild
_Psikokoz, iki kere ikinin beş yaptığını düşünür ama nörotik bunun 5 yaptığını bilir ama bu onu endişelendirir. Asla Gözlerini Kaçırma.
_Aşktan daha güçlü olan bağ para’dır. (Ahlak hiçbir zaman para kadar saygı görmedi. Mark Twain.) Sırlar içinde Ne yaparsan yap, itina ile yap. Sanki tüm ömrüm boyunca seni arıyormuş gibi hissediyorum. İçimde hic bitmeyen bir huzursuzluk var ve nedenini bilmiyorum. Ona aşık olmak hayatın gizemini yok ediyor. Hayalet İplik - Phantom thread
_–Roma’ya saldıralım. Hayır. Neden uyuyan aslanı uyandıralım ki? Atım ürktüğü için vuramadım. Sen atinla bütünsün. Onun hatası senin hatan. _Roma'ya saldıralım. Neden uyuyan aslanı uyandıralım ki? Attila - Bir kahraman doğuyor
_Hayatımın tüm çalışmalarını ve her şeyini riske ettim. İnandığınız bir şey için olduğu için bundan daha değerli bir şey yoktur. - Beni sadece bir vestiyer kızı olarak görüyorlar. Neden? Çünkü ben bir vestiyer kızıyım. Ama sizinle dünyayı dolaşmak istiyorum. -10 kaplan efsanesindeki her birinin kendine ait bir dövüş tekniği vardır. -Dünyayı gezdim ve onu hayalleri için mücadele eden bir adamda buldum. 80 Günde Devri-i Alem
_Babamı hiç tanımadım. Seni şanslı hergele. Babalar her zaman evlatlarının önünü keser. (Sanatçı olmak isteyen ama bavasi tarafindan engellenen bir kaptanin sözleri) ama ben bir sanatci oldum dövme sanatçısı, sanatimi elimden almak istiyorsanız derimi yüzmeniz gerekir. Öldüğünde babama kolumu yollayacagım. Sakın farklı olduğunu kimseye söyleme ne yapman gerekiyorsa onu yap. Ben bile sanatçı olabilmisken. Benjamin Buttonun Tuhaf Hikayesi
_Kafamda şüphe var. Kafanı kesersem o şüphe kaybolur. -Muhammede vahiy gelirken titriyor ve örtünüyordu. Çağrı
_Kendilerine kapalı bir dünya kurmuşlar ve kendilerini diğerlerinden ayıran törelerden asla vazgecmiyorlar. Sakınarak
_Sanat mi gerçekliktir yoksa gerçeklik mi sanattır. Kendini olduğundan değersiz gösteriyorsun. Varlığınız buranın ne kadar kasvetli olduğunu fark etmemi sağladı. Maria Kroyer
_Tanrılar çıldırmış olmalı: Xi ve kabilesi medeniyetten bihaber, batı kültürüne zıt ütopik yaşamlarını sürdürürler ta ki bir uçaktan atılan Coca-Cola şişesiyle karşılaşana kadar. Coca-Cola şişesinin Tanrı tarafından gökyüzünden onlara gönderildiğine inanırlar. O ana kadar alet edavat olarak hayvan kemiği ve ağaç dallarını kullanmakta olan kabile üyeleri Coca-Cola şişesini günlük işlerinde kullanmaya başlarlar. Ancak bir süre sonra şişeyi aralarında paylaşamaz raddeye gelirler. İlk başta Tanrı'nın nimeti olarak gördükleri bu şişe zaman içinde kabile mensupları arasında geçimsizlik, kıskançlık ve nefret gibi daha önce hiç tatmadıkları negatif duygularla karşılaşmalarına neden olur. Tek dişi kalmış canavarı, medeniyeti simgeleyen Coca-Cola şişesi daha önce hiç yüzyüze gelmedikleri bu negatif duyguları tatmalarına neden olur. Bu durum karşısında Xi dehşete kapılır ve şişeyi kaptığı gibi dünyanın öbür ucuna doğru uzun bir yolculuğa çıkar. Amacı dünyanın kenarına vardığında şişeyi aşağıya atmak ve ondan ilelebet kurtulmaktır. Ancak bu yolculuğu sırasında Xi'yi birçok sürpriz bekler
***********************
_Türk Filmleri_
_Biz karıncayı, belini inciltmeden ezeriz. Arap Bilo
_Üçkağıtçılar: Piç Rıza: Senin ne biçim bir annenin evladı olduğunu çok merak ediyorum.
_Bir yudum sevgi vermiştiniz ama ciğerimi sökerek geri aldınız. Canınız sağolsun. Kan davası bir onur savasıdır. Yarınsız adam
_Adımızı, it ağzına kemik etmem. Gönül Yarası
_Yiğit kısmının alnı, kar gibi ak olmalı. Hüdanın misafirine nefs bozulmaz. Derman
_Paranın yüzü sıcaktır; yüregi zalimdir. Gurbet kötüdür ama insanın yerinde yurduna gurbete düşmeşi onulmaz bir yaradır. Askerin dönüşü
_Müneccim boku mu yemişim ben? Ne bilirim. Deliye her gün Bayram
_Delinmemiş kabağa girerim ben. Anası sarmısak, babası da soğan olur da kokmaz mı? Eskici ve Oğulları
_Gırgıriye: Alasın bana bir kilo sucuk, yapayım sana altı tane kız çocuk. Burası suadiye, kızlar bir kurabiye, elbiseler abiye, oldun bi tuhafiye, al bir pişmaniye ye, daha da doymazsan gel beni ye. Armudun iyisini yer misin, hesabı lütfen öder misin.
_Ateşli çingene: Benimle evlenmek isteyenler benim için dövüşecek. Kazanan beni alacak. -Heyyyytt o zaman sen benimsin yavrum.
_Para konusunda sülalemi bile hakasalar sempatik karşılarım. Kelle hüsam.
_Yasak sokaklar: Seren lüks bir mekanda, pahalı kıyafeti ile doğum günü kutladıktan sonra, okula mersedes'i ile gidip geldikten sonra, mezuniyet için başka bir kostümü denerken, zenginlik neye yarar ki falan diye felsefe yapıyor. Tatar Ramazan Sürgünde filminde de bir replik cuk diye oturuyor bu söze karşı: Ulan deve kadar boy büyütmüşsün, bir şeyden anladığın yok. Yeme o zaman.
_-Eski zaman daha iyiymiş bey. -Eski zaman, yaşamaktan ümidini kesmiş ihtiyarlar için iyiydir. Genç adama eski zaman berbattır. Bugün kötüdür ancak yarın iyidir. -Yok yok, gün günden beter oluyor. -Ben şu çağı Sultan sülümanın padişahlığına değişmem. Sultan sülüman mum yakarmış. Biz güneş gibi elektiriğin altındayız. Radyo, tayyare röntgen. Zaman gittikçe gelişiyor her şey. Karılar koğuşu
_Dünyanın bozulduğunu buradan anlayacaksın. İnsanın kötüsü beylik sürer. Cevherin değerlisi çöplükte gezer. Bey kısmı bilmediği işi erbabına bırakmıyorsa ahmaklığı yedi diyara türkü olur. -Önden baktın mı geyik, arkadan baktın mı höyük, yandan baktın mı kayık gibi olacak. Duruşu şimşir gibi, kirpi gibi, sağılışı alaimisema gibi olacak. Köroğlu
_Ruhunu kaynatır, sabunlar, asar, kuruturum ki içi dışı tertemiz insan olursun kirloş. Keloğlan
_Keder içindeyim. Muhtesem Yüzyıl
_40 Yalan Memiş: "Ha evlenmişsin ha ölmüşsün." Evli bir karıdan duymuştum. - Ben işleri yoluna koyana kadar sen bir süre daha kadın kılığında oynamaya devam et. Sen işleri yoluna koyana kadar ahçıbaşı da bana koyacak.
_Ne yakışıklı bir imza, padişah tuğrası gibi. (Yengeç) Bizimkiler
_Bu bebek benim. Bak ne kadar da bana benziyor. Onun da burnunda iki delik var, benim de. Cafer'in Çilesi
_İnsanı tanımak için belli bir zamana ihtiyaç var ama zamana bırakılamayacak kadar değerli anlar var ve zaman kaybetmek iyi bir şey değil. O an yaşamak gerekiyor. -Umut etmenin yorgunluğu. -Dünyadaki güzel şeyler insana ulaşamadan kendi ördüğü ağlara takılıp kalıyor. -İrade dışı şeylere karşı sorumluluk yüklenmeli mi? -Gerçek sıkıcı ve acımasız. Bir gün bakmışsın hayatın ortasına gelmişsin ve içindeki çölden başka hiçbir kazancın olmamış. Ellerin bomboş. -Milletin ruhu kararmış sıkıntıdan. Kuru Otlar Üzerinde
_Kış Uykusu: Sen herkesten nefret eden, insan sevmeyen birisin. Çekilmezsin, bencil, kinci, alaycısın. Aslında iyi eğitimli, dürüst, hak gözeten birisin ama yeri geldiğinde bu erdemlerinle insanı boğan, ezen, aşağılayan bir hava taşıyorsun. Bu tarzınla bütün dünyadan nefret ediyor gibisin. İnanmak senin için az gelişmişlik, kara cahillik olduğu için inananlardan nefret ediyorsun; öte yandan inanmıyorlar diye inanmayanlardan da nefret ediyorsun. Yaşlıların tutuculuğundan, özgür düşünemedikleri için, gençleri de özgür düşünceleri yüzünden. Ülkenin ve halkın çıkarlarının en önde olması gerektiğini söylersin ama her karşılaştığını soyguncu olarak gördüğün için halktan da nefret ediyorsun. Yalnız bir kez olsun, durumunu güçleştirecek bir davayı savunduğunu görebilmeyi ne çok isterdim. Genç, sağlıklı, gururlu ve hayat dolu birini, can sıkıntısı ve korku içinde eriyip gitmesini izlemek hiç mi içini sızlatmadı? En iyi yıllarım uçup gitti. Seninle cebelleşeceğim diye tüm güzel huylarım değişti. Sert, kaba, ürkek, işkilli bir insan oldum.
……
_Aynı filmleri defalarca izlemek neden keyif verir?
_Aynı filmlerin izlenilmesinin en temel nedeni,“Tanıdıklık” hissini uyandırıyor olmasıdır. Her şey kontrol altında hissi verir. Her seferinde ilk günkü tadı alırız. Yeniden izlenen filmler, kişinin ihtiyaç duyduğu aile ve yakın çevre tarafından onaylanma ve bir topluluğa ait olma ihtiyacını giderir. Tanıdık yüzler, gidişatını bildiğimiz olaylar. Sanki eskiden tanıdığı bir kişiyle karşılaşmış algısı oluşur ve rahatlatır. Sadakat hissi devreye girer ve sempati duymaya başlarız. Film karakterleriyle özdeşleşiriz. Nostaljik hisler uyandırır ve kişi için güzel anılar gündeme gelir. Daha önce izlerken sevdikleriyle, huzurlu, mutlu ve kendini ait hissettiği bir ortamdaydıysa aynı hisler tekrar canlanır. Nostalji hissi ile bütünleşen empati duygusu ve kendi olabilme durumu, kişinin geçmişle olan bağlarını güçlendirir, hatıralarını canlandırır, geçmiş günlerde kalan ve özlemini çektiği hislerin tekrar gün yüzüne çıkmasına yardımcı olur.
_Zararları: Tekrar izlemek kişinin ilgisinin daralmasına ve yaratıcı yönünün körelmesine de neden olabiliyor. Beynin daha az ilgi göstererek aynı mutluluğu almaya alışıyor ve üretkenlik süreci gibi daha fazla efor gerektiren durumlardan kaçınıyor
___
_Nitelikli sanat, nitelikli edebiyatı, nitelikli edebiyat ise felsefeyi tetikler. Bir genç, dinlediği bir şarkıda, izlediği bir oyunda Shakespeare ile tanışır. Nitelikli edebiyat ise kişiyi Platon'dan Spinoza'ya, felsefe dünyasına açık hale getirir. Kulağa çalınan bir şarkı veya ufak bir kent tiyatrosuna sergilenen bir oyunla başlayan süreç, genç bir insanın aydınlanma sürecini tetikler. O genç farklı zamanları aynı anda görebilmeyi, olaylara bireysel değil toplumsal bakabilmeyi öğrenir. Mahrum kalan insan ise, ömrünü tamamlamış yıldız gibi kendi içine çöker. Sadece yaşadığı an içinde, kendisi ve yakın çevresiyle ilgilenir. Kıyafet bakar, dedikodu yapar. Karadelik gibi, ışığı bile yutan bir hal alır. İşte bu yüzden ölüm de var demez, kendi çıkarını düşünür. Çünkü zihnen kendinden ve içinde bulunduğu zamandan öteye, farklı bir bakış açısına geçemez.
_Stendhal sendromu: Kişinin bir sanat eserinin güzelliği ve ihtişamı karşısında kendinden geçmesine sebep olan psikosomatik bir rahatsızlık.
_Hasan Ali Yücel: Hümanizma ruhunun ilk anlayış ve duyuş merhalesi, insan varlığının en müşahhas şekilde ifadesi olan sanat eserlerinin benimsenmesiyle başlar. Sanat şubeleri içinde edebiyat, bu ifadenin zihin unsurları en zengin olanıdır. Bunun içindir ki bir milletin, diğer milletlerin edebiyatını kendi dilinde, kendi idrakinde tekrar etmesi; zeka ve anlama kudretini o eserler nispetinde artırması, canlandırması ve yeniden yaratmasıdır. Hangi milletin kütüpanesi bu yönden zenginse o millet, medeniyet aleminde daha yüksek bir idrak seviyesinde demektir.
***********************
_Kavramlar_
_Durumsal Farkındalık:
_Çevrenin algılanması, analiz edilmesi ve olası sürprizlere karşı strateji geliştirilmesi durumu. Hayatta kalma ve dayanıklılık kapasitesidir. Tehlikeleri – fırsatları - kaçış yollarını görebilmek durumun farkında olduğunuz söylenebilir. Olası bir tehlike anına nasıl tepki vermeliyiz? Ne yapacağınızı önceden bilmiyorsanız panik halinde yanlış hamleleri yapıp kendinizi ters pozisyona sokabilirsiniz.
_1. Dünya savaşı’nda Oswald Boelke, durumsal farkındalığı tanımlayan ilk kişidir. Düşman bizim varlığımızın farkına varmasından önce, biz düşmanın farkına varmalıyız.
_5 tip farkındalık seviyesi vardır. 1.Duymazdan gelme 2.Hafif farkındalık 3. Odaklanmış farkındalık 4.Yüksek alarm halinde 5. Bilinçsiz
_Duymazdan gelme: Dalmışken, tv izlerken, araç kullanırken oluşan dikkat seviyesi. Durumsal farkındalığın en düşük seviyesidir.
_Havacılıkta etkin biçimde kullanılmaktadır.
_Toksik olumluluk_
_Zoraki bir şekilde pozitif kalabilme çabası. Yaşanılan olumsuz bir duyguyu yok saymak, görmezden gelmek veya reddetmek demektir. Endişe etme, her şey düzelecek demek, kişinin kaygılarını küçümseyerek reddettiğinizi ve yaşadıklarını anlamadığınızı gösterir ve problemin çözüm hedefini saptırabilir.
_3 Maymun: Görmedim, duymadım, bilmiyorum anlamında bir sembol.
_Zehir(Toksin): Hücrelere ve dokulara zarar veren her türlü madde.
_Tüm maddeler zehirdir. İlacı zehirden ayıran dozudur. Paraselsus (1493-1541):
_Toksik: Zehirli madde demek.
_Toksik insan: Karşı tarafı taciz eden, sürekli dibe çeken, olumsuz ve negatif kişiler için kullanılıyor.
_Rasyonalizasyon = Mantığa uygun hale getirmek: Sorgulamadan inandığımız bir şey varsa ve inandığımız o şeye karşıt bir delil gösterilse de ne yapar ne eder o delili kendi inandığımıza uygun ait delil haline getiririz. Maslow
_Blaise Pascal: Görmek isteyenler için yeterince ışık, istemeyenler için yeterince karanlık vardır.
_Troll_
_Troll veya fasist; tamamı şerefsiz olan vatan haini yaratık sürüsü. Troller, farklı kılıklara bürünerek alaycı üsluplarıyla insanları taciz ve tahrik ederek kışkırtan, morallerini bozan, dikkatlerini dağıtan, algıları yönlendiren modern sonrası çağın ölümcül toksik taşıyan lağım fareleridir. Yaşam yerleri kanalizasyonlar, pis su boruları değil, fiber optik kablolardır, wi-fi sinyalleridir, sosyal medya ağlarıdır.
_Troller, insanların ruhunuzu emip, yaşam enerjinizle beslenen zehirli virüslerdir. Bu asalak parazitlerle vakit kaybetmeyin. Beyni yıkanmış embesillere, militanlara, amigolara laf yetiştirmeyin. Bu faşistleri ikna etmeye çalışmayın.
_Bunlarin yorumlarına karşı, teoriymiş, sebep sonuc ilişkisiymiş, bilmem neymis anlamlandırmaya gerek yok; küfrü basin gecin; teorilerinizi ise küfürle kapatın. Analarindan, babalarindan, eslerinden gördükleri muamele bu. İnsanlarmis gibi davranip ortami yadırgatmayalım.
_Trollük, bir ego tatmini sağlama yoludur. Normal yaşamında özgüvensiz ve zayıf kişilikteki insanlar, dijital soyut varlıklara dönüştükleri için online ortamda kendilerini daha güçlü ve özgür hissederler. Kendilerini öfke ve yetersizlik hislerinden soyutlayarak yeni karakterler oluştururlar ve bu karakterlerde genellikle utanç, nezaket gibi nitelikler bulunmaz. Gerçek yaşamlarındaki mutsuzluk, öfke, kendine güvensizlik yerini güce ve ilgiye bırakmıştır. Kendilerini böyle kanıtlamaya çalışırlar. Toplumsal görgü kurallarını önemsemezler.
_Trol, İskandinav mitolojisinde, dev ya da cüce olarak istediği şekle bürünebilen çirkin yaratıktır.
_Sözlük anlamı, oltayla avlamak, yem atmak, cadı, muzip cüce…
_Sanatta ve bilimde bir kural vardır: Üzerine yoğunlaştığın her şey yok olur. Atomu görmek için ne kadar çaba harcarsan ona o kadar çok etki eder olduğundan farklı bir şeye dönüştürürsün. Kavramlar da böyledir. Ne kadar çok uğraşırsan anonim anlamından o kadar uzaklaşır ve giderek bir ikona dönüşür.
_Diplomaside temel kural: Tüm konular üzerinde anlaşma olmadan, hiçbir konu üzerinde anlaşılmış olunmaz. Misal; müzakere edilen 100 madde var ise bunların 99 tanesi üzerinde uzlaşmak yetmez. Paketin tamamı, yani 100 maddenin hepsi üzerinde uzlaşmak gerekir.
_Ceza Ehliyeti :Bir kişinin işlediği suçtan dolayı sorumlu tutulabilmesi için gerekli niteliklerdir. Bu nitelikler yaş durumu ve algılama yetenekleridir. Kusurlu sayılamayanlar, 12 yaşını doldurmamış çocuklar, akıl hastaları, irade, algılama ve akıl zayıflığı bulunan kısıtlı kişiler vb. ortada suç olsa bile cezalandırılmazlar. Kişinin fiil ehliyetine sahip olduğunu kabul edebilmek için Ergin olması, ayırt etme gücüne sahip olması ve kısıtlı olmaması gerekmektedir.
_Meşru müdafaa - Yasal savunma : Bir saldırı karşısında kişinin kendisini savunması. Saldırıyı durdurmak amacıyla karşı saldırı da meşru müdafaaya dahildir.
_Çöküş Psikolojisi: İnsan eğlenceye düşkünleşir. Çöküş hali olduğu için yasa uygulanamaz hale gelir. Bu tür suçlular etrafta rahatça gezmeye başlar.
_Günah keçisi: Suçsuz olduğu halde başkalarının suçu üzerine yüklenilen kişi ya da topluluğa verilen isimdir. Eski Ahit'deki Kefaret Günü ayinlerinde Yahudi kavminin günahları simgesel olarak bir erkek keçiye yüklenirdi. Bu keçi kurayla seçilir ve Azazel adlı kötü ruhu yatıştırmak ve Yahudi kavmini günahlarından arındırmak için Kudüs dışında bir uçurumdan aşağıya atılırdı.
_Turnusol kâğıdı_
_Çözeltilerdeki asit ve bazları ayırt etmekte kullanılan ayıraçlardan bir tanesidir. Turnusol, asitle temas ettiğinde kırmızı, bazla temas ettiğinde mavi renk verir. Turnusol kâğına pH belirteci denir.
_İtibar suikastı: Hedefteki kişinin saygınlığını yerle bir etmek amacıyla gerçekdışı isnatlarda bulunmaktır. İtibar suikastçıları hedefteki kişiyi itibarsızlaştırmak için bilinçli ve örgütlü hareket etmektedirler.
_Linç etmek : Yargısız infaz. Linç, hiçbir adil yargılama olmadan insanları cezalandırma yöntemidir.
_Hatalı sonuçlar genel olarak iki çeşittir: 1-Yanlış olduğu hâlde doğruymuş gibi kabul edilmesi, pozitif hata 2- Doğru olduğu hâlde yanlışmış gibi kabul edilmesi negatif hata.
_Eleştirel teori: Eleştiri üzerine kurulu teoriler için genel olarak kullanılan bir kavramdır. Kant, Hegel, Marx, ve Freud'un düşüncelerinin etkisi temelinde; toplum ile kültür eleştirisine dayanan sosyal teori. Eleştirel teori, nesnelleştirici değil, düşünsel olduğu için doğabilimsel teorilerden farklıdır
_Endüljans : Bağışlanma - Göz yummak. İtiraf gizemi aracılığıyla affedilmiş olan günahların Tanrı önünde geçici bir ceza ile hafifletilmesi. Günahkar günahlarını itiraf ettiğinde, pişmanlık gösterdiğinde ve telafi için eğer mümkünse bir kefaret ödemeyi kabul ettiyse, Kilise günahkarın Tanrı tarafından günahlarının affedildiğini eder. Endüljans sistemini haklı göstermek için en sık kullanılan kaynak Matta İncili'ndeki : Göklerin Egemenliğinin anahtarlarını sana vereceğim. Yeryüzünde bağlayacağın her şey göklerde de bağlanmış olacak; yeryüzünde çözeceğin her şey göklerde de çözülmüş olacak.
_Katalitik dışavurum fenomeni – Jung_
_Farklı nesnelerle özdeşleşip onların enerjilerini hissetme durumu. Freud ile Jung, sohbet esnasında dolaptan ve kapıdan sesler gelir ve jung bunların olacağını önceden hissetmiştir. Bunların enerjinin dışavurumu olduğunu iddia eder. Freud ise buna katılmaz.
_Ataraksiya: Tepkisizlik, duygusuzluk, sarsılmazlık. Felsefede: Duygulardan, endişeden ve korkudan arınmış beklentiriz bir durgunluk halidir. Tasavvufta ise fenafillah yani yokluğun sırrına ermek, ölmeden önce ölmek olarak karşımıza çıkar. Anksiyetenin karşıtı.
_Mizaçlar 4’e ayrılır: 1. Sanguinik: Mantıklı, iyimser, iradeli… 2. Kolerik: Hırslı, saldırgan, öfkeli… 3. Melankolik: Hüzünlü, çekingen, güvensiz… 4. Flegmatik: İlgisiz, yaşama yabancı, umursamaz… Alfred Adler
_Etnosentrik (Mezhepçilik) Bir aşirete, kabileye ve benzeri etnik gruba bağlılık ile tarif edilen bir kimsenin kendi kültürünü temel olarak alması ve diğer kültürleri kendi kültürü açısından değerlendirmesi. Herhangi bir etnik grubun her şeyin merkezi olduğu görüş noktasından hareket edilerek diğer grubun bu görüş noktasından yargılanmasıdır. Gruba karşı sadakat ve fedakârlık ön plandayken, grubun dışında olanlara karşı nefret duygusu ön plana çıkar. Nepotizm- akraba kayırmacılığı
_Düşünce şekilleri çeşitlidir: Dini dogmatik düşünce, objektif düşünce, milli düşünce, stratejik düşünce, felsefi düşünce…
_Bakışlardaki anlam: Gözler sol yukarı: Görsel bir anıyı hatırlıyor. Sağ yukarı: Görsel bir şeyi tasarlıyor. Sol yana: İşitsel bir anıyı hatırlıyor. Sağ yana: İşitsel bir tasarlama. Sol aşağı: Duygusal bir anıyı hatırlıyor. Sağ aşağı: Duygusal bir şeyler tasarlıyor.
_Aksiyom - Belit - Postulat - Koyut: Kanıt gerektirmeyen doğrular. Diğer önermelerin temeli ve dayanağı niteliğindeki önermelerdir. Örnek: Öklid aksiyomları. 1- Bir noktadan diğer noktaya düz çizgi çizilebilir. Arisyo’ya göre Tanrı’nın varlığı koyut’tur ve skolastizm’in temelidir.
_Nitelik, bir şeyin kalite ve özellikleriyle ilgilidir. Nicelik, sayı, miktar ve ölçülerle. Bir kasa kırmızı elma. Kırmızı, elmaların niteliği, bir kasa olması ise onların niceliğidir
_Taciz: Rahatsız etmek demek. Tehdit, hakaret, alay, azarlama, manalı bakış, lakap, engellemek… Fiziksel, cinsel, psikolojik, dinsel… Sonuç: Benlik içe kapanıp çöker. _Mobbing, taciz ederek yıldırmak demek. Psikolojik terördür.
_Nöroplastisite: Beynin yeniden yapılandırılması ve değişikliklere karşı uyum geliştirme yetisidir. Yeni şeyler öğrendiğimizde yeni bağlantılar oluşur ve kullandıkça güçlenir ve az kullandıklarımız güçsüzleşir.
_Obskürantizm: Bilmesinlercilik. Hakikatin bilinmesinin önlenmesidir. Halk yığınlarını bilgisiz ve karanlıkta bırakma anlayışı, aydınlık düşmanlığı. Örnek: Evrim teorisi'nin öğretilmesinin önüne geçilmesi çabalarıdır. Hristiyanlık dışı kitaplar yakılması. Bilgi güçtür ve bu gücü elinde tutanların, bunu paylaşmak istememek için takip etmiş oldukları yöntem. Obsküranistler, hür düşüncenin de en büyük düşmanlarıdır. Karanlıkçılık.
_Agnotoloji: Bilgisizlik bilimi demek. Menfaat gereği cehalet yaymak. Agnotoloji, çıkar elde etmek için kasıtlı olarak kafa karışıklığı ve yalan bilgi yaymak demek. Toplumun bilgi sahibi olmasını istemeyenler tarafından yaratılan bilgisizliği inceleyen disiplin.İşsizliğe, yoksulluğa, cehalete, gelir dağılımındaki dengesizliğe, adalet sistemindeki çarpıklığa, rant için yok edilen doğal alanlara kafa yorma.
_Saygı_ Dikkatli, özenli, ölçülü davranmaya sebep olan olumlu bir duygu. İnsanları ya da farklı kültürleri oldukları gibi, yargılamadan kabul edebilmektir. Resmi- Zorlamayla ortaya çıkar. Toplumsal bazen de hukuk kökenli olabilir. Kişisel- Kişinin gerçek fikrinden kaynaklanır.
_Özsaygı_ Bir kişinin kendine ne kadar değer verdiğinin ölçüsüdür. Bu tutum kendine karşı olumlu ya da olumsuz bir tutum olabiliyor _Özsaygı kendinizle ilgili çeşitli şeyleri kapsayabilir. Dış görünüşünüzü ne kadar beğendiğiniz, inançlarınız, duygularınız ve davranışlarınız, özsaygı algınız ile yakından ilişkilidir. Özsaygı eksikliği sizi bir yenilgi hissine veya depresyona sürüklerken, aşırı özsaygı da narsist bir birey olmanıza yol açarak sosyal ilişkilerinizi zedeler.
_Hypergamy: Kendinden yuksek statulu biriyle evlenme ve cocuk yapma cabasidir. Kadinlar Hypergamous varlıklardır.
_Endogami: Kendi sosyal seviyemizdeki eşleri seçiyoruz. Ekzogami ise bize uzak gruplardan eş seçme anlamında kullanılıyor.
_Homogamiye göre kendimize benzeyen kişilere aşık oluyoruz. Erkeğin psikotisizmi yüksek, kadının nörositzmi düşükse, yani erkek sert-umursamaz-inatçı-salgırgan-mesafeli, kadın yumuşak huyluysa ilişki başarılı oluyor.
_Felsefenin temeli üç adettir: Dogmatik, Akademik ve Skeptik. Dogmatikçiler doğruyu keşfettiklerini, akademikçiler şeylerin kavranamayacağını ve şüpheciler ise hala araştırmaktadır.
_Nekromansi : Ruh çağırmak. Doğaüstü kötü güçlere karşı ruhsal koruma olarak çağırma. Antik Mısır ve Babil'de ortaya çıkmıştır.
_Aydınlanma çağında ölen Tanrı’nın yerini doğa aldı.
_Panteizm ile Panenteizm(Vahdeti vücut) arasındaki fark şudur: Panteizmde her şey Tanrı'dır. Panenteizmde ise her şey Tanrı'dan oluşmuştur. Platon, Hallâc-ı Mansûr, İbn Arabî, Mevlânâ, Bruno, Spinoza, Hegelin fikirlerinden destek alır.
_Kuantum dünyasında, hiçlikten var olan parçacıklar, anlık olarak var olup yok olurlar. Bu dalgalanmalardan bir tanesi anlık olarak oluşup yok olmaz ve hızla genişlemeye başlar. İşte Büyük Patlama anı olabilir.
_Uzun süre gerizekalı taklidi yapan biri bunu kuşku uyandırmayacak mükemmellikte yapıyorsa, gerizekalı olabilir." ,
_Cüretle görgüsüzlüğün karışımı küstahlıktır. Küstahların akılla çizilmiş sınırları yoktur, hırslarıyla hareket ederler.
_Hilozoizm_Evrenin canlı olduğunu savunan akım.
_Panpsixzm Evrendeki her şeyin bir ruhu olduğunu savunan felsefi akımdır
_Bibliyoterapi_Okuyarak tedavi. Eski Yunan kütüphanelerinin girişinde : “İnsanın Ruhunun İyileştirildiği Yer”.
_Psikoz, 2+2= 5 yaptığını düşünür. Nörotik 2+2= 4 yaptığnı bilir ama endişelenir...
_Her şey canlıdır. Düşünür, haz duyar ve acı çeker. Empedokles
_Hilozoizm (Canlı özdekçilik): Evrenin canlı olduğunu savunan görüş. Sokrates öncesinde Milet Okuluna dayanmakla.
_ Zeka düzeyleri - IQ : Zeka Engelli 20-34, Embesil 35-49, Geri Zeka 50-69, Sınırda Zeka 70-79, Donuk Zeka 80-89, Normal Zeka 90-109, Parlak Zeka 110-119, Üstün Zeka 120-129, Dahi 130-150
_Do: Dominus: Yaradan. _Re: Rerum: Madde. _Mi : Mucize. _Fa: Güneş sistemi. _Sol: Güneş. _La: Samanyolu. _Si: Gökler_
_İzotropik – Eşyönlülük: Her yönde aynı özelliği gösteren malzemelere verilen sınıflandırma. Evrende, ne yöne bakarsak bakalım benzer gözlemler yaparız.
_Anizotropi – Eşyönsüzlük: İzotropinin aksine, yön olarak bağımlı olma özelliğidir.
_Venüs etkisi_
_Optik illüzyon, bir aynanın görsel bir temsilini içerir. Ayna, sanat eserinin öznesi yerine resmin bakanına yönelir. İlgili eserde; ressam, yönetmen ya da fotoğrafçının ''aynada'' tam olarak kimi gösterdiğini bilemeyeceğimize yönelik, psikolojik algılama. En yaygın yanılgı, Venüslerin kendi yansımalarına baktığını hayal etmektir. İkincisi, size baktıklarını hayal etmektir. Ancak bu varsayımların hiçbiri doğru değildir. Çünkü gerçekte ressamın yansımasına bakıyorlar. Bu ilginç efekt Velázquez (Rokeby Venus), Titian (Aynalı Venüs) ve Veronese (Aynalı Venüs) gibi sanatçılar tarafından kullanılmıştır
_Japon mantığı: Herkes yapabiliyorsa ben de yaparım, hiç kimse yapamıyorsa ben yapmalıyım. _Arap mantığı: Herkes yapıyorsa ben niye yapayım, hiç kimse yapamıyorsa ben nasıl yapayım.
_İnsanın Kimyasal Formülü: İnsan vücudunun kütlesinin %99′u sadece 6 elementten meydana gelir. % 65 Oksijen, %18 Karbon, %10 Hidrojen, Azot, Kalsiyum ve Fosfor.
_Aşkın Kimyasal Formülü: Adrenalin(Heyecan) + Endorfin(Uyuşturucu) + Dopamin(Ödül) + Oksitosin(Bağlılık) = Aşk
_UY SCUTİ, en büyük üstdev yıldızdır ve Kalkan Takımyıldızı’ndadır. Güneş’in 5 milyar kat büyüktür ve 9.500 ışık yılı uzaktadır. Kalkan adı, Polonya hükümdarı III. Jan Sobieski liderliğindeki Haçlıların, 2. Viyana kuşatmasındaki başarısını abideleştirmek için verilmiştir. (Sobieski'nin Kalkanı)
_Psiko-Mitoloji: Efsane, masal, din, destan gibi geleneksel öykülerin, psikotik yöntemlerle analiz edilmesi ve eski devir insanlarının kültürüne açıklık getirilmesinin bilimidir. Ölümsüzlük, ruhlar, tanrılar, intikam, ölümden sonraki yaşam: bütün bunlar, kendi ruhumuzun yansımalarıdır. Freud
_Aerodinamik: Kütlelerin havayla etkileşimlerini inceleyen bilim dalıdır. Aerodinamik Yasaları : 1.Kütlenin korunumu : Akış içindeki kütlenin yaratılamayacağı ve yok edilemeyeceği prensiplerine dayanır. 2. Momentumun korunması: Bir akış içinde momentum sadece oluşturulan veya bağlı viskoz(sürtünme) kuvvetleri olarak yüzey kuvvetlerini ve ağırlık gibi nesne kuvvetleri içerebilir. 3. Enerjinin korunumu : Akış içinde enerji korunumu denklemleri enerji vardan yok edilemez ve yoktan var edilemez kavramını ortaya koyar
_Hubris Sendromu : Güç zehirlenmesi, tanrısal ego, aşırı kibir, abartılmış gurur ve kendinden başka herkesin yeteneklerini küçümseme, küstahlık, haddini bilmemek. kendini kusursuz görmek ve kendisini hesaba çekecek bir otoritenin varlığına inanmamayı ifade etmektedir. Adını Yunan mitolojisinde ölçüsüzlüğü, hayâsızlığı ve sonsuz gururu ile bilinen Hybris isimli periden alır.
_Koloni: Sürü, topluluk. Bir devletin denizaşırı bir ülkeyi ele geçirerek yurttaşlarını oraya iskan etmesi halinde meydana gelen yeni yurttur. Bazı durumlarda "sömürge" ile eş anlamda kullanılır fakat sömürgeden farklı bir kavramdır. Yeni fethedilen ülke sömürge değil, onu kuran devletin normal bir parçasıdır.
_Mod : Bir bireyin farklı içsel yanlara sahip olması. Yaşadığı problematik duygular ve bunlarla ilgili olan durumlara bağlıdır. Terapist dilinde bu içsel yanlara “Modlar” adı verilir. Bu modlar Çocuk Modları, Yetişkin Modları, Başa Çıkma Modu, Sağlıklı Yetişkin Modu ve Mutlu Çocuk Modu olarak ayrılırlar.
_Vizyon : Hedef, görme gücü, tasavvur, önsezi. Gelecekle ilgili
_Misyon : Görev, varoluş nedeni. Şu anla ilgili. Misyon, işinizdir. Vizyon ise, misyon çerçevesinde elde edilecek sonuçtur. Misyon kısa, vizyon ise uzun vadelidir.
_Misyoner : Kendini bir ülküye adayıp, bunu gerçekleştirmeye çalışan kimse.
_Vizyoner : İleri görüşlü. Geleceği tasavvur edebilen kişidir. Vizyoner duruma meditasyon, berrak rüyalar, hayaller veya sanat yoluyla ulaşılır.
_Kültür: Maddi veya manevi her şey. Tüm değerler. Toplumsal miras. Birikim. Sanat, bilim, dil, teknik, inanç, gelenek, yaşayış, düşünüş…
_Kültürel asimilasyon: İşgalcilerin, işgal edilen toplumun kültürel ritüellerini yaşamalarını engellemesi ve bunun yerine onlara kendi kültürel ritüellerini uygulatması sonucu işgal edilen toplumun asimile olması.
_Kültür şoku: Farklı bir kültür ortamına katılan bireylerin yaşadıkları bunalım ve uyumsuzluk durumu.
_Kültürel yayılma: Bir kültürde ortaya çıkan maddi veya manevi kültür öğesinin dünyadaki başka kültürlere yayılmasıdır.
_Kültürel Benzeşme: İki ya da daha fazla kültürün etkileşimleri sonucu benzeşme yönünde değişmeye uğramalarıdır.
_Kültürlenme: Bireylerin içinde yaşadıkları kültürün gerekliliklerini öğrendikleri, davranış normları ve değer yargılarını edindikleri süreçtir.
_Simetri : Orantı, denge, benzerlik, ahenk, uyum
_Asimetri : Simetrinin olmaması.
_Asimetrik savaş, güçsüz olan askerî birliklerin daha güçlü olan askerî birliklere karşı yürüttüğü gayrinizami harp unsurlarını da barındıran savaş yöntemidir.
_Kurumsal_
_Kurumsal yapı: Sistemli ve örgütlü oluşum. Herhangi bir yapının işleyişini düzenlemek amacıyla kurumlardan oluşan kurallar ve uygulamalar bütünü.
_Kurumsal davranış : Kişisel özelliklerin kurumla ilgili kurallara bağlı kalan davranış
_Örgüt: Ortak bir amacı gerçekleştirmek ereğiyle bir araya gelmiş kurumların ya da kişilerin oluşturduğu birlik.
_Antik Yunan'da 5 element vardır. Ateş, su, hava, toprak ve adalet. Bu 5 elementten bir tanesi eksik olursa düzensizlik ve kaos başlar.
_Mevali: Emevilerin arap olmayanlara söyledikleri aşağılaıcı söz. Köle. En üstün ırk Araplardır.
_Piyon : İstenildiği gibi, kolayca yönlendirilebilen, bir amaca hizmet ettirilen, kullanılan kimse. Satrançta, oyunun başında ön sıralara dizilen, ancak ileri ve çapraz devinebilen sekiz küçük taşın her biri.
_Atonal müzik: Bir müzik parçasının belli bir tona bağlı olmadan düzenlenmesi. Ekspresyonist Müzik: Bu besteciler eserlerinde geleneksel tonalite prensiplerinden ayrılıp atonal parçalar bestelemişlerdir. Müzikleri şuuraltı, içsel gereklilik ve acı çekme duygularını ifade etme çalışmalarıdır. Theodor W. Adorno’ya göre insanlığı içinde bulunduğu kötü durumdan kurtarabilecek devrimci ve anarşik bir müziktir.
_Performans sanatı, 1960'lı yıllarda ortaya çıkan, izleyicinin önünde canlı olarak icra edilen bir sanat biçimidir. Performans sanatı metinden bağımsızdır ve o an olur. Tekrarı yoktur. Tiyatroda bir rolü prova eder ve oynarsın. Tiyatro da kan ketçaptır ve bıçak gerçek bir bıçak değildir. Performansta her şey gerçektir. Bıçak, gerçek bıçak ve kan kandır.”
_Desibel (dB), ses seviyesini için kullanılan bir birimdir. 0 - İnsan kulağının duyabileceği seslerin başlangıç noktası, 30 - Fısıltı, 50 - Yağmur sesi, 60 - konuşma sesi, 120 – Uçak sesi - gök gürültüsü, 140 - Av tüfeğinin sesi, 180 - Roket atar sesi _ akp öncesi ezan desibeli 60 – konuşma sesi düzeyindeyken şimdilerde 140 – uçak sesi seviyesinde.
_Kikinda, 18. yüzyılın sonlarında Avusturya-Macaristan sınırındaki Tisa/Morish bölgesinden Sırpların sınırı Türklerden korumak için bölgeye yerleşmesi ile kuruldu. Arması, kılıcında Türk savaşçının başı olan bir Sırp savaşçının kolunu temsil ediyor.
_Jurnal: Kötüleme ve ihbar yazısı
_Yardakçı : Kötü işlerde birine yardım eden kimse.
_Kukla gibi olmak: Başkasının etkisinde, onun isteklerine göre davranan
_Duygu Sömürüsü : İstediğini elde edebilmek için başkasının duygusallığını kötüye kullanmaK.
_Ajitasyon : Duygu sömürüsü. Kişinin ruhsal gerginliğini dışa vurması sonrasında etrafına karşı saldırganlık durumu.
_Şekilci : Alışılmış kuralların, tutum ve davranışın dışına çıkamayan, biçimci.
_Körüklemek : Anlaşmazlığı daha da kızıştırmak. (Körük: Açılıp kapandıkça içindeki havayı üfleyen, ateşi canlandırmakta kullanılan araç)
_Tekçilik: Gerçekliğin temeli olarak yalnızca tek bir ilkeyi benimseyen dünya görüşü, çokçuluk karşıtı, bircilik, monizm.
_Fail : Hukuksal bir sonuç doğuran bir suçu işleyen kimse.
_Holigan - Futbol teröristi : Fanatik aşırı davranışlarda bulunan ve çevreye zarar vermeye eğilimli taraftar.
_Kapris : düşüncesizce, geçici, değişken, huysuzca istek ya da davranış.
_Mirasyedi : Mirasa konan kimse. Savurgan
_Kombinezon : Bir işi iyi bir biçimde sonuçlandırmak, başarıya ulaştırmak için düşünülen önlemler. 2. Kadın iç çamaşırı
_Dadanmak – Musallat olmak : Menfaat gereği sık uğramak. Hiç peşini bırakmamak.
_İğdiş edilmek : Erkeklik bezlerinin alınması.
_Nanik : Baş parmağı buruna dayayıp öteki parmakları açarak ve sallayarak yapılan alay işareti.
_Rüzgâr gülü, rüzgârın yönünü belirlemeye yarayan araç. Rüzgar gülü gibi olmak.
_Laf ebeliği - Geyik muhabbeti : Gevezelik, boş konuşma.
_Mahrem, İslâm'da evlenilmesi haram olan (nikâh düşmeyen) kişi. Arapça haram (yasaklanmış) kökünden gelir. Mahrem olmayan kimselere (evlenilebilen kimselere) nâmahrem(Yabancı) denir.
_Akbaba, leş yiyici kuşlar. Akbabaların başları kel kursakları büyüktür. Yürümeye ve leşleri tutup kaldırmaya uyum sağlamış olan ayakları iri ama güçsüz, tırnaklarıysa yassıdır. Gagaları genellikle eti ve deriyi koparabilecek kadar güçlü ve kalındır
_Farmason : Dinsiz
_Pişkin: Arsız, saygısız, yüzsüz kimse.
_Efemine : Kadınsı, kadınsı tavırlı erkek _Feminite - Kadınlık : Kadınlarla ilişkilendirilen özellik. _Maskülen(Erkeksi) ise Feminen kelimesinin zıttıdır.
_Oksijen borçlanması : Egzersiz bittikten sonra bir süre daha solunumun hızlı olmasının nedeni, egzersiz sırasında yeterli oksijen alamayan hücrelerin eksiğini tamamlamak ve vücudumuzdaki metabolik sistemleri normal haline döndürmeye çalışmaktır.
_Kalleş: İkiyüzlü, dönek, hilekar, yalancı. Gizli işler çeviren, arkadan vuran kimse.
_Ölü yatırım: Zarar eden, geleceği veya pazar imkânı bulunmayan yatırım.
_Dysania: Kronik yorgunluk sendromu. Yataktan kalkamama durumu. Sanıldığı kadar basit bir olay değildir. Tembel olmaktan farklıdır.
_Trepanasyon: Kişiyi Kötü Ruhlardan Kurtarmak İçin Kafatasının Delinmesi İşlemi orta çağ'da delilerin kafasındaki şeytanı dışarı çıkarmak için sıklıkla bu yönteme başvurulmuş
_Cenah: Taraf. Savaş düzenindeki ordunun (sağ ya da sol) iki yanından her biri.
_Tapınak, İbadethane, Mabet: Yüce bir varlığa tapınılan ve dinî ritüellerin gerçekleştirildiği kutsal sayılan yapı. Kilise ve cami birer tapınaktır. Türkçe’si tapınak. Farsça - İbadethane. Arapça - Mabet.
_Sanal gerçeklik : Teknoloji kullanılarak oluşturulan kurgular ile gerçek ve hayalin birleştirilmesidir. Sanallık, kavram olarak var olmayan ancak sanrılarla var olduğu kabul edilen şeyler için kullanılmıştır.
_Artırılmış gerçeklik : Gerçekliğin bilgisayar tarafından değiştirilmesi ve artırılmasıdır.
_Rear projection – arka projeksiyon: Sinema tekniğinden biri. Ön plan performanslarını önceden filme alınmış arka planlarla birleştirmek.
_Şövalye Onuru: Schopenhauer: Ortaçağda x kişisi karşı tarafa meydan okur ve bu kişi onu kabul etmek zorundadır. aksi halde onurunu kaybederdi. illa kendi savaşmak zorunda da değildir, mesela güvendiği bir savaşçıya onurunu teslim ederek düelloyu kabul edebilir. 5 para etmez, yalancı bir hırsız bile orta çağda sizin onurunuzu size meydan okuyarak kolaylıkla alabilirdi. o kişiden almak için savaşmanız gerekir. Mahkeme bile tanrıya ve düelloya başvurulurdu. bu yüzden bu döneme karanlık bir çağ diyoruz.
_Kaygı_ Matematikte 0 neyse anksiyete de odur. Gelmesiyle beraber her şeyi sıfırlar. Önemli bir toplantınız vardır, o gelir toplantıyı sıfırlar, gidemezsiniz. Sevdiğiniz biri vardır, görmek istersiniz, o gelir kimseyi göremezsiniz. En kötüsü de insanlara açık açık bunu dillendiremezsiniz, sadece mal gibi durma hakkınız vardır. Sen ağlıyorsun şu anda, ama içine. Birinin yanında gizlemeniz de zordur öldüğünüzü. İyi tarafı. Madde falan kullanmadan, tamamen doğal bir hissiyattan, yüksek bir algı düzeyinden bahsediyorum. Depresyon, anksiyete vesaire... uzun ve istikrarlı biçimde sürdüğü zaman bir tür detoks yapar vücudunuza. Mutsuzluk detoksu. Zerre mutluluk kalmaz içinizde. "Madem unutacaktın, beni neden yarattın?" kıvamına gelirsiniz. Depresyon mutlak güç demektir. Dünyadan çekiliyor, hastalığa "sığınıyorsunuz"; güncel ve eylemli tüm kaygılardan uzakta.
_Mahşerin Dört Atlısı: Hristiyanlıkta Kıyamet alameti olarak ortaya çıkacağına inanılan dört atlı. Yeni Ahit'teki -Vahiy Kitabı nda yedi mührün açılması ile birlikte ortaya çıkacaklardır. Bazı akademisyenlere göre beyaz at ve binicisi İsa'yı, kızıl at ve binicisi kan ve savaşı, siyah at ve binicisi kıtlığı, soluk renkli at ve binicisi ise salgın hastalıkları ve ölümü sembolize eder.
_Gök gürültülerini Zeus ve onun gümbürtüsüne; onun başından doğan yağmur damlacıklarının sicim şeklindeki biçemleri, Athene’nin oklarıdır.
_Önyargı: Yeterli bilgi edinmeden, önceden peşin bir karara varmış olma durumudur. Kalıplaşmış ve koşullanmış bir duygusal tutumu yansıtan sığ inanç. Eğer önyargılar dav