Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

1040 syf.
10/10 puan verdi
·
70 günde okudu
İlksöz: Kimler geldi, kimler geçti. Hiçbiri silinmedi. Tarihin başladığı ve şekillendiği, Dicle ve Fırat çevresi Mezopotamya. Tarih ilerledikçe Mezopotamya ile iç içe olan Mısır, İran ve Anadolu, yani batılıların deyimiyle Yakındoğu. Kapakta MÖ 3000ler dese de MÖ 6000lerden, Mezopotamya'daki ilk kültürlerden başlayan, MÖ 3000lerde Kent Devletleri'nin ortaya çıkışı ile detaylanan, ilk imparatorluk Akkad'ın boy gösterdiği, sonrasında hangisi daha güçlü ise Assur ya da Babil'in sıra ile egemen olduğu toprakların hikâyesi. Yakın coğrafyada zamanla  var olan Mısır, Hitit, Frig, Urartu ve daha nicesi. Ta ki MS 300lerde tüm bu coğrafyaya tek başına egemen olan ve bana göre tarihi yeniden şekillendirecek olan Perslere kadar. Hepsi, eksiği olmadan fazlasıyla bu iki ciltte. Ama açıkçası okurken de beni en çok etkileyen, yukarıda saydıklarımdan daha az bilinen iki şeyden bahsedeyim biraz. Biri, ticaret yolu üzerinde olmasının avantajını büyük bir zenginliğe çeviren Mari Kent Devleti. Bugünkü Suriye'de Fırat kıyısında kurulmuş, MÖ 1810-1760'da "Mari Çağı' denen yıllarda bölgenin tartışmasız en önemli ve en zengin kenti. Zenginlik belirtisi saraylar, ihtişam, kutlamalar. İkincisi de döneminin güçlü Mısır, Hitit ve Assur'u arasına sıkışmış, bu üç büyük güç arasında bir tampon bölge gibi var olan, bunu da tarihteki ilk "uluslararası siyaset politikaları" ile sağlayan Mitanni Devleti (Bugünkü Güneydoğu Anadolu, kuzey Irak ve kuzey Suriye). Bu kadar kapsamlı bir zaman dilimini bu kadar ayrıntılı bir içerikle okuma isteğim nereden çıktı derseniz, iki sebebi var. İlk yılın üç dersinin değişmez kaynağıydı bu kitap. Ama bundan daha önemli olan ikinci sebep, derslerde o dönemlere ait tablet, stel vb yazılarının hepsinin bu eserden alınmasıydı. Gerçekten çok ayrıntılı bir anlatım içerse de o dersvari fazla akademik ortam birden binyıllar öncesinden beliriveren yazılar, anlatımlarla keyifli bir okumaya dönüştü benim için. Binyıllar öncesinin sesini duymak, olan bitenleri o zamanki insanların anlatımı ile okumak eşsiz bir lezzet. . Çok ayrıntılı ve uzun olduğu için geniş bir zamanda sindirerek biraz da tekrar yapma ve yeni şeyler öğrenme niyetiyle okudum. Meraklısına tavsiye edeceğim. Eğer boyut olarak daha az kapsamlı okumalar yapmak isterseniz bu konuda Marc Van De Mieroop'un Eski Yakındoğu Tarihi kitabını önerebilirim, Mısır'ı içermese de. Ben de okuyacaktım ama kapsamlı bir okuma yapınca daha sonraya bıraktım. Aynı yazarın Eski Mısır Tarihi kitabı da var. Son bölümde İskender ve sonrasını, Roma dönemini de içeriyor, tüm Mısır tarihini. O da ileride okuyacağım diye not aldığım bir kitap. Daha az hacimli olarak bu iki kitabı okuyabilirsiniz. Tarihle kalın. Kitapla. Sağlıcakla. . . Sonsöz: "Kudretli bir kralın bir şeyi iki kere söylediğini duydun mu hiç? İşle ben, alabildiğine güçlü kral bile sana üç kez yazdım, ama ağzımdan çıkan sözlere hiç kulak asmadın ... bana dil uzatmaktan çekinmedin ve mektubumu dikkate almadın. Bana karşı dövüşmeye ve çarpışmaya kalkıştın, Assur'un amansız silahlarını yattıkları yerden kaldırdın." (Assur Kralı Esarhaddon'un Şupriya Kralı'na söyledikleri.) .
Eski Çağ’da Yakındoğu Cilt I-II
Eski Çağ’da Yakındoğu Cilt I-IIAmelie Kuhrt · Türkiye İş Bankası Yayınları · 200964 okunma
·
42 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.