Gönderi

Bu, o şeyin şu anda olduğu gibi oldugunu, bundan binlerce yıl önce de öyle oldugunu ve gelecekte de öyle olacağını söylemektir. Fakat ebediyen açısından "idi" ve "olacak", hiçbir anlam taşımayacak, ve zaman-silsilesi ortadan kalkacaktır. Bu yüzden Platon fiziksel evrenin zaman kadar eski olduğunu öğretti (evren "daimi olmuştur, öyledir ve her zaman öyle kalacaktır"), fakat ebedi değildir (idioc). Günler ve geceler, aylar ve yıllar boyunca yaşar ve bunların hepsi zamanın parçalarıdır; "idi" ve "olacak" da var olacak olan zaman formlarıdır, ve biz bunları hiç düşünmeden ebedi var oluşa aktardığımızda yanlış yaparız. Bir şeyin olduğunu ve olacağını söyleriz, ama gerçekten buna ait olan tek ifade "dır" ifadesidir. Yani aynı hal içinde hareket etmeden var olan şey, zamanın geçmesiyle daha yaşlı veya daha genç olmaz, asla da olmayacaktır, ne olabilir, ne olmuştur ve ne de gelecekte olabilecektir.? Bütün düşünsel olgunluğuna ve daha büyük ifade olanaklarına rağmen, Platon'un, "olan'dan bahsetmek için gerekli entelektüel vizyona görüşe sahip ilk düşünüre çok şey borçlu oldugunu kabul etmek zorundayız: "O ne geçmişte vardı, ne de gelecekte olacaktır, çünkü o bütünüyle şimdidedir." Tek gerçekliğin ebediligi (yok edilemezlik anlamında) elbette Miletoslular tarafından da öne sürülmüştür. Anaksimandros apeironuna, ölümsüzlük, yok edilemezlik kendisinden dünyanın ortaya çıktığı çekirdeğin "ayrışma" yoluyla büyüdügünü de yaşlanmazlık yaşlanmama sıfatlarını da eklemişti. Aynı zamanda bunun içinde, iddia etti. Parmenides'in işaret ettigi şey şudur, eğer realite ebedi ve bir ise,o zaman manifold (çeşitlilik içeren) bir dünyanın başlangıç noktası (arkhe) olamaz Ancak onun ebediliği ve birliği kabul edilmelidir. Tıpkı "olan"ı olmayandan üret-miş olduğu gibi, olmayandan, yani herhangi başka bir varlıktan da ortaya çıkmak zorunda kalırdı; ki bu imkânsızdır. Dolayısıyla gerçek olan sadece ebedi değil, aynı zamanda eşsizdir. Bu, Miletosluların ve Pythagorasçıların tanımlamış olduğu gibi yaşayan ve büyüyen bir evren fikrini ortadan kaldırır. Fr. 19'da insanların hayal dünyasındaki zaman unsurunun realite ile zıtlık halinde olduğu vurgulanmaktadır: "Böylece görünüşte bu şeyler var olmaktadırlar ve şimdi vardırlar, olgunlaşmaları gelecekte sona erecektir; ve onlar için insanlar her birini ayırt edecek bir isim vermişlerdir." Eğer bir şey varsa, onu çevreleyen (periekhon) hiçbir şey olamaz, onun beslenebileceği taze bir madde rezervuarı yoktur, yani Anaksimandros'un gonimon'unun etrafındaki apeiron ya da Pythagorasçı kozmos "tohumunu" çevreleyen "sonsuz nefes" gibi. Daha da yanıltıcı olan şey ise, sıradan düşüncesiz insanın inandığı mevcut şeylerin çokluğudur. Hepsinin de kafası Aristoteles'in kısa ve net bir şekilde özetlediği Parmenides'in öne sürdüğü basit ikilemle karışmış durumdadır: "Olan, var olmaz, zira zaten vardır, ve hiçbir şey, olmayandan ortaya çıkamaz."
·
80 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.