#Okudum #KitapYorum #CateGlass #SuikastçınınEfsunu #Roman #SoysalYayınGrubu #504sayfa Merhaba arkadaşlar, Bugün sizlere Soysal Yayın Grubu'ndan çıkan çevirisini Deniz Uçar'ın yaptığı, Cate Glass'a ait "SÜİKASTÇININ EFSUNU" isimli Kimera serisi'nin ikinci kitabı olan fantastik romanla geldim. Daha öcesi serinin birincisi "HIRSIZ İLLÜZYONU" nunun yorumunu yapmıştım. Cate Glass, bir fantastik macera romanı yazarıdır. Ayrıca zaman zaman epik fantezi ve kısa kurgulu eserler de üretmiş. Geriye Kimera serisi'nin üçüncü kitabı "ŞEYTANLARA DAVET" kalıyor. Fantastik diyoruz, bu kelime neyi anlatır? Nereden gelmiş bir göz atalım isterim. Fantastik edebiyata ismini veren asıl kelime “fantastique” kavramıdır. Bu sözcük Fransızcadan dilimize geçmiştir. Ancak bu kelimenin asıl kökeni Eski Yunancadır. Fantastik kelimesi anlam itibariyle “hayali, düşsel, görüntüsel” olarak kullanılır. İşin mutfağını bilmek elzem. Bu açıklamadan sonra, “Büyünün teknolojinin yerini alması” fantastik romanların en belirgin özelliklerindendir diyebiliriz. Fantastik yazarlar bana göre, doğduğumuz doğanın, zamanın zekice bir oyun, hatta bir illüzyon olarak nitelendirdiklerini düşünüyorum. Hatta bize bir isim verildiği anda ölümümüze kadar yaşadığımız yere, lisana bağlı kalırız. Yıllarca biriktirdiğimiz ünvanlar, mali değerler, sahte isimlerle ne olursa olsun gurur, iğrenme, sahtecilik vs. duygularla yaşar gideriz. Oysa seçili bir dünya yerine hayali, uçuk biraz da kaçık bir planet neden olmasın ki? diyerek, mavi mürekkepli dolma kalemleri ani bir evrimle neden pembe mürekkebe dönmesin ki? cesaretiyle oturup büyülü, efsunlu, olağan dışı, ölümsüz, devler, uçan adamlar, deniz kızları, sentorlar yani yarı at, yarı insan yaratıklar, cadılar, tanrılar bilirsiniz Yunan mitolojisindeki gibi inanılmaz cismani varlıklar oluşturdular zihinlerinde. Ortak nokta iyiler ve kötülerin savaşıydı. Hepsinin nedeni içinden çıkılmaz dünya hallerine katlanılabilir olup güçlü olmak, çözümlerin mucize kaynaklı membasını bulmak. Sonra o sudan tüm okurlara ikram etmek. Biraz düş ülkelerine uçan halıda diyar diyar gezdirmek. Ben en çok Aleaddinin Sihirli Lambasını sevenlerdenim. Masal ve fantastik elbetteki ayrı türler. Ama çokta benzerler. Şimdi konu diyelim: Kahramanımız Romy, büyücü yazman. Oldukça pahalı eski bir fahişe. Kültür, diller, tarih, sanat, diyaset, acı, korku, irade ve zengin Cantagnalıların alışkanlıkları konusunda geniş bir eğitim almış yirmi beş yaşın sonlarında bir kadın. Cantagna'nın Gölge Lordu tarafından isdihdam edilen gizli bir ajan. Kendini kendi büyüsünden kurtaramayan beceriksiz bir cadı. Kardeşi Neriyle gizli bir görevdeler. Cantagna'nın barışına yönelik bir tehdidi engellemek üzere bir kimliğe bürünme ve sahtecilik planı Placidio ve Demirci Dumondla birçok yaratığın parçasından meydana gelmiş Kimera ekibini oluştururlar. Mercediare Koruyucusu’nun evine gizlice girip Cantagna’nın en tehlikeli düşmanıyla kanlı bir savaşa yol açacak bilgilerin elde edilmesini engellemeleri için Gölge Lord’un onlara ihtiyacı vardır. Başarılı olmak için, uzun süredir üstü kapalı olan sırları yeniden canlandırmaları, eski düşmanlarla ortak olmaları ve ölüm cezası almalarına sebep olabilecek sihirlere bir kez daha güvenmeleri gerekecek mi? Katdeşi Neri büyüsünü kullanarak üç yakut çalan ailesini sürgüne gönderen ve Romy'le neredeyse idam edilecekken bu gençler nasıl bir yol izlediler ve kurtuldular, gizli planda kilit mahkümu nasıl kaçırdılar? Hepsi bu fantastik gezegende... Sabır taşı yüzüğümü elledikçe sayfalarda ilerledim. Düşlerimi temizleyecek bir deterjan olsun, o da“ Deniz” koksun, Tomy'nin inci kakmalı hançeri'ndeki incilerden kolye mi yapsam, Neri'nin sihrini çalıp duvarlardan mı geçsem, Placidio'nun kılıcı bende olsa ustalığını çalsam da tüm savaşlar bitse!... Daha neler ister bu gönül!... Ama işin kolayı var bir kitap mesafesi bu macera sevgili okur...

Suikastçının EfsunuCate Glass · Sms Yayınları · 20233 okunma

·

61 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.