Gönderi
Yaşıyor musun?
Kitabın başlığı içerisinde kıvrılan Tolga, kendi bilinmezliği içerisinde özellikle de babasının kendisinde bıraktığı etkiyle işin içinden çıkmaya çalışıyor. Kendini ve çevresini sorgularken babasının bir zamanlar üniversiteden hocası olan Hikmet beyden etkileniyor. Ve onu daha fazla tanımaya çalışıyor. Ve kitapta Tolga'nın ve Hikmet hocanın yaşamından kesitlere ve düşüncelerine şahit oluyoruz. Hatta ikisi, ortak bir noktalarının olduğunu da fark ediyorlar. Zaten Tolga'yı Hikmet hocaya çeken de bu olsa gerek. Sonra Tolga'nın hayatına, onun dikkatini çeken arada görüp arada görmediği bir kız dahil oluyor. Kızla ilgili deneyimlerinden sonra da devreye yine Hikmet hoca giriyor. Ve insanın yaşadıklarını bir başkasına anlattıktan sonra kendi hayatı hakkında daha tarafsız dusunebilecegini ve ardından gelen pişmanlıklari ve bunun patlak verdiği sonucu görüyoruz. Kişi, noktadan önce gözünün önünden geçen film şeridinin hem ana karakteri hem de seyircisi oluyor.
Genç yazar kitabinda kendinden önceki dönemin bazı sıkıntılı zamanlarına rahatsız etmeyen ve güzel bir üslupla değiniyor. Betimlemeleri etkileyici ve düşündürücü, yani felsefik bir yanı var. Kitabı okurken 'karakterin yerinde ben olsaydım ne yapardım? ' diye sorabiliyor insan kendine. Sonuçta yaşantımız birçok şeye açık. Ve işte bu açıdan yazar, insanların yaşayıp da gizlediği ve içindeki duygu durumundan sağ çıkamayabildiği kritik durumları bir nevi hatırlatıyor. Bununla birlikte karşı tarafa olan duygularını, yazısında sonuçsuz bırakmıyor. Kitabın sonlarına doğru daha fazla duygu tahlillerine giriyor. Bireyin istediginin aslında; rahatlıkla kendi olabileceği, kendini yasatabilecegi bir yaşam olduğunu dile getiriyor, diyebiliriz.
Genç yazarımızın bu kitabını okuduğumda alelade bir okur olarak bunlar dikkatimi çekti. Sanırım ilk emeği. Bir ilk olarak başarılı gözüküyor. Eserlerinin ve okurlarının bolca ve verimli olmasını temenni ederim. Keyifli okumalar...
··
981 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.