Gönderi

305 syf.
7/10 puan verdi
·
Read in 6 days
Hasan Ali Toptaş kitapları ile tanışmam tesadüfi bir olaydır. Ağabeyim 2018'de askerliğini yaparken "canım sıkılmasın, bir kitap alayım da okuyayım bari" diye düşünmüş olmalı ki İstanbul'da bir gün çarşı izninde Heba'yı almış. Bitirdi mi bitirmedi mi emin değilim ancak askerden döndüğünde getirdiklerine şöyle birlikte bakarken içlerinde Heba'yı da gördüm. "Bunu okuyor musun?" diye sordum ve olumsuz yanıt alınca bir gün mutlaka okurum diyerek kitabı kaptım. 2021'e kadar hiç dokunmamıştım Heba'ya. Sonra birden çok beklettim bu kitabı diye düşündüm ve Hasan Ali Toptaş ile tanışmaya başladım. Oldukça beğenmiştim Heba'yı. Kitaplığımda her zaman yeri belliydi, en sevdiklerimin yanında duruyordu. Sonrasında bir süre HAT okumadım, zaten başka bir HAT kitabı daha okuyayım diye aklımdan da geçirmedim. 2022'de üniversite için geldiğim şehirde sahaflarda gezerken rafların birinde gözüme bir isim takıldı. Yan yana HAT'ın Gecenin Gecesi ve Gölgesizler'i duruyordu. O an bir hevesle aldım ve aldıktan sonra da kısa sürede ikisini de bitirdiğimi hatırlıyorum. Tam olarak kırılma noktası Heba'dan sonra Gölgesizler'i okumak oldu benim için. Zira bana hitap etmeyen kitaplarından birine denk gelseydim belki de HAT serüveni benim için sonlanacaktı. Fazlasıyla etkilendikten sonra üniversiteden evime dönünce kalan tüm HAT kitaplarını okuma kararı aldım. Bir oturuşta hepsini bitirmek istemedim elbette. Ara ara sindire sindire okumak istedim, çünkü son okuduğum kitabının yoğunluğunu üstümden atmak istiyordum bazen. Zaten öyle de yaptım, HAT kitaplarını uzun bir sürece yaydım. Pişman mıyım, asla. Zira böyle olmasaydı belki de almam gereken mesajları alamayacağımı, eserlerin tadına daha az varacağımı düşünüyorum. Zaten bu yüzden bir kitaptaki beklentimi diğerine taşımadım, zaten bu yüzden her kitabını birbirinden bağımsız değerlendirdim. Umarım doğru yapmışımdır. Kalem olarak çok sağlam bir yazar kendisi, kelimelerle adeta dans diyebilirim ve bundan asla kuşku duymam. Kalem olarak sağlam olmasından olduğunu düşünüyorum ki bazı eserlerini veya kısımlarını ya anlayamadım ya da henüz anlayabilmek için gencim. Belki de söz ustalığından dolayı suçluyorumdur kendimi. Basit olanı derin, derin olanı daha da derin sanıp kendimi sorguluyorumdur. Ya da başka bir sebebi vardır, bilmiyorum. HAT, mutlaka her okurun tanışması gereken bir isim. Tüm kitaplarını okumalısınız diyebilir miyim emin değilim, ancak es geçilmemesi gereken kitapları olduğuna eminim. Burada size şunları şunları okuyun demek hem yazara hem esere hem de okura haksızlık olur diye düşünüyorum. Çünkü başkasının göremediğini bir başkasının şak diye görebileceği, yüzleşebileceği kaleme sahip yazarımız. Tek tavsiyem şöyleşiler ve deneme kitabını sonlara saklamanız. Eserlerini bitirmiş olmak hem mutluluk verici oldu hem de bir parça hüzün bıraktı içimde. "Hadi artık bir HAT zamanı geldi" diyememek bir süre canımı sıkacak eminim. Elbette yeni yazarlar bir süre sonra bu sıkıntıyı yavaş yavaş alıp götürecek. Ancak içimde her zaman ikimizden birisi ölmeden bir kitabını daha okuyabilmek hevesi ve bekleyişi olacak. Ben yazar hakkında genel incelememi söyleyişiler dışında okuyacağım başka bir kitabı kalmayacağı zaman yapma kararı almıştım. Başladım, okudum ve bitirdim. Ancak ben HAT okumaya başlarken yalnız değilim sanıyordum, bitirdiğimde anladım. :)
Hasan Ali Toptaş
Hasan Ali Toptaş
Başlarken Yalnızsın, Bitirdiğinde Daha da Yalnız
Başlarken Yalnızsın, Bitirdiğinde Daha da YalnızHasan Ali Toptaş · Everest Yayınevi · 2017439 okunma
·
56 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.