Uyusam mı, ağlasam mı, seni mi sevsem?
Bana bir çocuk doğur.
Uyusam mı, ağlasam mı, seni sevsem?
Beni etinle doyur.
Bitti sanırdım gözyaşı
Bitti sanırdım senin için akan nehir
Kurudu sanırdım, kurak
Hassiktir sevgilim!
Barajın kapakları gözlerime açılacak.
Uyusam mı, ağlasam mı, seni mi sevsem?
Bitmemiş gözyaşı
Alkol köprü kurmuş
Uyandırmış, yakmış, köze akıl vermiş
Doğurmuş, yaşatmış
Acının kıvrandırma kuvveti
Kederin doğurma hevesi…
Öldü diye bıraktığım tüm çocuklar
Gidişinin izleriyle hayat bulmuş.
Biraz da şiirler ve hikâyeler
Biraz da alkol ve gece
Biraz da hassiktir
Bana bir çocuk doğur
Bana bir çocuk doğur, ölsün mühim değil
Ölmüşüm mühim değil.
Uyan ve beni sev, uyan ve ibadet et.
Aşka, aşka, tanrı fazla minimal!
Bana ibadet et, gözlerime
Sadece birbirine ibadet eden iki tanrı
Yüreğime nüfuz et
Yetime ve sevgime
İbadet gizlidir
İbadetin gizlisi makbuldür
Makbul olmasın, bozulsun
Bana sesli ibadet et
Tüm evren duysun
Her şeyi bozabilirsin
Kaderi
Aşkına kobay olarak kullanırsın beni
Test edersin, ters edersin, düz edersin
Kıbleyi buldurursun
Anı durdurursun…
Nesnelere yüklediğim tüm anlamlar
Bir bir toplanır haznende.
Kuzey için bir pusula
Namaz için kıble olur gözlerin
Kimsenin namaza gelmediği camiler gibi
Cemaatsiz hüzünlerimin tabutunu
Tek başıma sırtlar da giderim
Fakat artık yoksun
Yok oluşun uzay boşluğundan hallice
Uzun bir sonsuzluk ve boşluk
Şimdi ne yapmalı?
Ne tarafa secde etmeli?
Gözlerimden süzülen tanrılar
Hepsi buharlaşıp semaya kavuşacak
Yalnız ben kalacağım burada
Üst üste yığılan çamaşırlar gibi yığılmış hatıraların arasında
Ütülü bir gömlek gibi duracak kalbim
Daima giymeni bekleyeceğim.