Gönderi

133 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 4 days
Ah uzaktan nazik görünen aşk Nasıl da acımasız ve kaba denendiğinde!
Ah, Romeo, Romeo! Neden Romeo’sun sen? İnkâr et babanı, adını yadsı!.. Adın ne değeri var? Şu gülün adı değişse bile Kokmaz mı aynı güzellikte?" Adımız, soyadımız gibi bildiğimiz o replik Meşhur
Romeo ve Juliet
Romeo ve Juliet
... Kitabın incelemesini çok daha iyi yapanlar vardır eminim ama ben kendi görüşlerimi bırakmak istedim. Romeo'nun aşkını sorgulamak bana kadar kalmaz belki ama :), başka bir kadının aşkından yanıp kavruluyorken, ondan daha güzelinin olmadığını arkadaşına ve kuzenine kanıtlamak için gittiği baloda daha güzelini yani Juliet'i görüp ilk anda vazgeçer Rosaline'den ve ilk görüşte aşkı bulur. Erkek milleti deyip geçmek isterdim ama bence Romeo o tutkuya aşık olmuştu Rosaline'ye aşık olurken. Ama asıl aşkı güzeler güzeli Juliet'ti. Öyle olmasa alır mıydı kendi canını hiç düşünmeden. Okumayan ya da tiyatrosunu izlememiş olan herkesin az çok fikri vardır
Romeo ve Juliet
Romeo ve Juliet
için. Çoğumuz okumadan izlemeden bile çoğu repliğini ezbere bilir ya da duyduğunda, " bu, Romeo ve Juliet'ten alıntı" deriz hemen, çünkü öyle kazınmıştır kafamıza. İşte böyle büyük bilinen, sevilen bir oyun için benim yapacağım eleştiri benim gözümde haksızca olur, çünkü dünyanın gözünde artık büyük kabul görmüş bir eser. Ki kaldı ki büyük eleştiri yapılacak şeyleri de pek yok. Bu aşkın bu kadar büyük ve derin olması gereğinden fazla bayık geldi bana, ki zaten
William Shakespeare
William Shakespeare
'in okuduğum diğer kitaplarını düşünecek olursam, yazarın tarzı bu demek, bazı toplumsal veya ailevi sorunları abartı dille anlatmak.. Okutturuyorsa kendini bu da anlatış şeklindedir. Kalemi ne kadar güçlüyse yazdıkları o kadar güçlüdür bir yazarın. Kedi - fare ile ilgili aynı hikâyeyi 2 kişiden okursak, birinden birinin kalemi daha güçlüyse elbette onu daha severiz. İşte Shakespeare öyle güçlü bir yazar ki basit sıradan bir hikâyesi bile olsa kendini okutturur bence. Bu 1'di, beğenilmesinin bir diğer nedeni ise, mutsuz sonlarla bitiriyor olması bence. Çünkü sadece mutsuz sonlar iz bırakır bence. Neredeyse okumayan izlemeyen çoğu kişi sonunu biliyor. O yüzden tereddütsüz yazdım. Sonu kötü bitmiş olsa bile eserin bu kadar seçilmesinin bir nedeninin bu trajik son olduğunu düşünüyorum. Ayrıca kitapta tek trajik son Romeo ve Juliet için yazılmamış, karakterlerin çoğu için sonu trajik bitti. SPOİ: Romeo ve Juliet kavuşamadığı için, Paris çok sevdiği Juliet'ine kavusamadığı için, Tybalt ile Rosaline kavusamadığı için, Benvolio ölümü ile; Rahip, Romeo ve Juliet'i kavuşturmak isterken onların müsebbibi olduğu için, Capulet ve Montague ailesi bu düşmanlıklarının bedelini çocuklarının canına mâl olmasıyla trajik bir sonları oldu. Ama Capulet ve Montagueler için asıl trajik olanı çocuklarını kaybettikten sonra bu düşmanlığın anlamsızlığını anlamış, geç anlamış olmalarıydı. Burada asıl trajedi kimde, kim daha mutsuz kaldı düşününce bile kararsız kalıyorum. Shakespeare sanki demiş ki, asıl karakterler mutlu olmayacaksa hiçbiri olmamalı, ya da verdiği asıl mesaj hepimizin anladığı gibi, bu gereksiz kin ve nefretin bazen nereye varacağını tahmin etmediğimiz sonları doğurmasıdır. Aşkla ilgili bir süre hiçbir şey duymak da istemiyorum, epey doydum. Shakespeare'den özür dilerim ama içim bayıldı bu kadar aşk sözlerinden :) Ama kitabı tavsiye etmeme gerek bile olmadığını düşünüyorum :) * KEYİFLİ OKUMALAR *
Romeo ve Juliet
Romeo ve JulietWilliam Shakespeare · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202460.9k okunma
··
1 plus 1
·
346 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.