İnsanı en çok korkutan nedir ? Karanlık mı ? Bilinmezlik mi ? Yapay Zeka mı ? Yoksa tehlikenin ne olduğunu anlayamamak mı ? "İçten içe geçmişte kaybolanlara üzülmenin belirsiz bir gelecekten korkmaktan daha kolay olduğunu kavramaya başlıyorlardı." Okuduğumuz bu kitapta aslında hepsi var. Kerim'in Eskişehir yolculuğunda kaza yapmasıyla başlayan serüvenimiz asla anlamlandıramadığı olaylarla devam eder. Arabadan inen Kerim yanına gerektiği kadar erzak ve sigara alarak şehire yürümeyi amaçlar ama bu sandığı kadar kolay olmayacaktır. Sürekli dinmek bilmeden yağan bir yağmur vardır. Etrafta kimsecikler gözükmez ve sürekli bir takip ediliyormuş hissiyatı oluşur. Terk edilmiş bir köy bulan Kerim bir süreliğine buraya sığınmak istediğinde Ergün ile karşılaşır. Genel temanın bu yönde ilerlediği bir kitap okudum. Ergün ve Kerim oldukça farklı karakterlerde ama ikisi de geçmişte belli kayıplar yaşamışlar. Belki de bu durum onları birbirine yaklaştırdı ve bu kötü şartlar altında bir dostluk kurdular. Kitabın sonrasında birden ortaya çıkan iki bacaklı dedikleri robotlar, insanların kaybolması, şehir sandıkları yerin orda derin bir çukur. Çalışmayan elektronik aletler ve daha nicesi... Totalde 328 sayfa kitap. Bölümler kısa tutulmuş ve okudukça devam edesi geliyor insanın. Tabi ben genelde okula giderken okuma fırsatı bulabildiğim için benim ki birazcık uzun bir serüven oldu. Kitap içerisinde aslında ilkel çağlara dönülen bir kısım var. Fantastik ve bilimkurgu özellikleri dışında yazarımızın burda bir arada toplanan insanların her birinin farklı karakterini ön plana çıkarmasını sevdim. Bazılarını gerçekten sevmeyecek bazılarından ise nefret edeceksiniz. Kitabın sonu vurucuydu. Kesinlikle devamı vardır diye düşünüyorum. Umarım bir an önce çıkar ve merakımı gideririm. Şimdiden okuyacak tüm okurlara keyifli okumalar. Yazara da bu güzel kitabı için teşekkür ediyorum.

İnşehir - KaranlıkMurat Sümer · Dorlion Yayınevi · 202340 okunma

·

60 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Büşra Aksu