Gönderi

336 syf.
·
Not rated
·
Read in 13 days
kitabı okurken martin eden ile robinsonu aynı adada hayal ettim ahahah şahane olurdu! alışagelmiş yaşam standartlarını reddedip ailesine karşı çıkıp dünyaya açılan bir robinson ve başına gelenlerden oluşan bir kitap. robinson dünyayı gezmek, denizlere açılmak hayaliyle evden kaçtı. daha sonra geçirdiği bir gemi kazasıyla ıssız bir adaya düştü, burada yaşam mücadelesi verirken başına gelenlerin ailesini üzdüğü için mi yoksa tanrının iradesi mi olduğunu düşünüp durdu. bu noktada yaşadığı bocalamalarla incile sarıldı, daha doğrusu dine sarıldı. onu yaratan ilahına en azından yaşadığı için, ona adada verdiği nimetlerden ötürü şükür ve minnetlerini sundu. yani bardağın boş tarafından ziyade dolu tarafına bakmaya karar verdi. kabul edelim ki spesifik olarak hayatımızda başımıza gelenlerin çoğu zaman dolu tarafına bakmadık, açgözlü ve tamah eden varlıklar olduğumuzdan ötürü olsa gerek hep bardağın boş kısmını doldurmak istedik ve huzursuz hayatlar yaşadık. robinsonu ayakta tutan, bir başına hayat sürmesi noktasında ona teselli olan şey bardağın dolu tarafının verdiği huzurdu. Toparlama ortalama 25 yıl adada gençliğini tüketti. bu sırada insan yiyicilerden yamyam cumanın yolu adaya düştü, ada yaşamının belli bir zamanını da dostu cuma ile geçirdi. robinson’un ada yaşamını okurken bir insanın bulunduğu yeri güzelleştirebildiğini, yaşanılır kıldığını iliklerimle hissettim. mesele bir barınak, biraz kap değil. insan yaşam sürdüğü yere aidiyet duyuyor, orayı benimsiyor. hatta orası dışındaki yerlerde huzursuz oluyor, bir an önce gün bitsin de yurduma gideyim hissiyle yaşıyor. “Eski barakama varıp da hamağıma uzanmanın benim için ne büyük bir mutluluk olduğunu anlatamam. Yerleşim yerimden uzaktaki bu macera benim açımdan o kadar tatsız geçmişti ki kendi kendime dediğim gibi, evim orayla kıyaslandığında benim için en mükemmel yerdi; orada öyle rahattım ki adada yaşamak kaderim olduğu sürece buradan bir dana bu kadar çok uzaklaşmamaya kesin karar verdim.” sayfa 122 “Adanın bu tarafının benim bulunduğum taraftan daha hoş olduğunu itiraf ediyorum, ama yine de barınağıma yerleşip alıştığımdan orası bana doğal geliyor ve burada geçirdiğim tüm süre içinde kendimi evimden uzakta, seyahatteymişim gibi gördüğümden taşınmaya hiç niyetlenmiyordum.” sayfa 121 ve en sevdiğim alıntıyla keyifli okumalar “Durumumun parlak tarafına daha çok, karanlık tarafına ise daha az bakmayı ve değerimi bilmeyi öğrenmiştim ve bu da bazen bana tarif edemeyeceğim gizli bir huzur veriyordu ki bunu burada, Tanrı’nın kendilerine verdikleriyle avunup sefasını süremeyen, çünkü onun kendilerine vermediği bir şeyleri görüp bunlara göz diken o hoşnutsuz kişiler kafalarına soksunlar diye dikkatlerine sunuyorum. Bence elde edemediklerimizle ilgili bütün huzursuzluğumuz, sahip olduklarımız için şükretme huyumuz olmamasından kaynaklanıyordu.”
Robinson Crusoe
Robinson CrusoeDaniel Defoe · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202021.9k okunma
·
64 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.