GÖLGE HIRSIZI-MARC LEVY,211 sayfa “Sen benim gölge hırsızımsın,nerede olursan ol,seni hep düşüneceğim.” ”Geceden;akşamın gölgelerinin yarattığı,perdelerin katları arasında,duvar kağıdının üzerinde dans eden şekillerden korkardım.Zamanla kendiliğinden kayboldular.Ama çocukluğum aklıma gelir gelmez yeniden beliriveriyorlar;hem ürkünç hem de tehditkarlar. Bir Çin atasözü,kibar bir adam komşusunun gölgesine basmaz,der;yeni okuluma başladığım gün bu sözü bilmiyordum.Çocukluğum burada,bu okulun avlusundaydı.Onu kovmak,yetişkin olmak istiyordum;bana göre çok kısa ve çelimsiz olan bu bedene yapışmış,bir türlü gitmiyordu.” Kitabımız sıcacık bir dostluk ve arkadaşlık,olağanüstü ,unutulmaz ilk aşk ve anne evlat sevgisi üzerine kurulu.O kadar güzel alıntılar var ki kitapta,herkesin kendinden bir şeyler bulacağından eminim. Kitap kahramanımız küçük yaşta babası tarafından terk edilmiş,tüm hayatı boyunca annesi ile birlikte onun sonsuz sevgisi ile sıradan bir kasabada yaşamış ,sıradan bir çocuktur.Ama bir özelliği vardır; gölgeler ile konuşmakta,peşine gölgeler takılmaktadır. Tıp fakültesini kazanıp yaşadığı şehirden,annesinden,okulundan ve çok sevdiği dostu ve arkadaşı Luc’dan,tavan arasındaki anne ve babasının birbirlerini sevdikleri zamanlara ait fotoğraflardan ayrılıp yeni bir hayata ,yeni bir ilişkiye başlamış ama bir türlü adını koyamadığı,arkadaşlık ile sevgililik arasında kaldığı bu ilişkisi ile çocukluktaki ilk aşkı olan sağır ve dilsiz Clea’nın özlemini unutamamış,peşini bırakmayan ve sürekli ona fısıldayan gölgelerden de bir türlü kurtulamamıştır. Arkadaşı Luc,sevgilisi Sophie ile bir kıyı kasabasına gittikleri gün bazı şeyler hatırlamaya başlar.Yıllar önce annesi ile geldikleri bu kumsalda sürekli peşinde olan gölgelerin sırrını ve hüzün dolu geçmişini yavaş yavaş çözmeye başlar. Deniz fenerinin içinde bulduğu sandığın içinden çıkan kartal şeklindeki uçurtması ve oraya bırakılan bir not ile her şeyi hatırlar ve ilk aşkının izine rastlayıp onu bulmak için peşine takılır. Belki de,bir sandığın içine sakladıkları o uçurtmayı yerinden çıkarmanın zamanı gelmiştir artık…. Gölge Hırsızı,ardımızda bırakamadığımız anları,anıları ve aşkları yani peşimize takılan,kurtulamadığımız gölgeleri anlatıyor… Çocukluk aşkı kutsaldır,kimse söküp alamaz içinizden onu.Kalbinizin derinliklerine demir atar.Anılarınız onu salıverdiğinde,kanatları kırılmış olsa da,yüzeye çıkıverir. Aşk ve nefret bir araya geldiğinde,insan daha sonra pişman olacağı korkunç şeyler yapabiliyor. İnsanın mutlu olduğunu hissetmesi için birinden bir işaret beklemesi çok ürkütücü. Kimi insan gölgeleri kucaklar durur;sonunda senin gibi mutluluğun gölgesini bulur.William Shakespeare Belki aşk da gölge gibidir,biri üzerine basar ve onu da alıp gidiverir. İnsanlar başkalarına dikkat bile etmiyorlar,nerede kaldı gölgeleri.. Yolların kesişmesi,bazen yalnızca bir zaman meselesidir.Kişilerin doğru zamanda karşılaşması gerekir. Birine bağlanmayı istemek,ona güvenme riskini almıyorsak neye yarar.

Gölge HırsızıMarc Levy · Can Yayınları · 2016509 okunma

·

64 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Banu SEZER