Acının Rengi
Yaşamak istemeyenler yaşamakla kutsanmış ve vaftiz edilmiştir.
Hayallerin ve sözcüklerin sahte tesellisiyle yaşam serumu kanıma nüfuz edildi,
Şeytanın yıkandığı leğende yıkandık,
Güzelliklerimiz suyun kirliliğiyle üstümüzden giderildi.
Peygamberlerin ve meleklerin tükürüğüne maruz kaldık,
Arınmaya nail olduk.
Sahte karakter hürriyetlerin ulusu
Ağzında şeref geziniyorken kendisi kerhane köşelerinde yontuyordu şerefini.
Dinlediğim şarkılar uykuya dalan acıları uykusundan dürter
Acının deneasında yegane numune olarak geçtim
Acı tanrısının indirdiği vahyedilmenin hazretiyim
Omuzlarda ki meleklerde yazamaz günahlarımı ağlamaktan yazılanlar, meleklerin gözyaşıları daksilin kaynağıdır
Öldüğümde daha önceki öldüklerimin sonuncusu olacak,
Mutlu anlar kısa süreli uğrayarak dalga geçerdi benimle
Acı bağrına basarak evlat edindi beni.
Usturanın keskin dişlileriyle koparıldı göbek bağımdan mutluluk, halen kan damlamakta
Açık kapıların soğukluğu vuruyor yüzüme
Eğlenceli panayırlar katılımım ile yarıda kesilir
Yürüyor ayaklarım kaybolduğum yerlere götürür beni.
Dünyaya gelmeden önce acı pazarında ben aç gözlülükle acıyı keseye tıka basa ağzına kadar doldurmuşum
Aç gözlülüğün yaratığı günler dolusu sefalet üstüne bir de felaket.
Ölmenin kabine toplantısında vesikalı ölüm fotoğrafım atlatıldı, ölmek temalı konuşmanın sohbetinde unutuldum.
Azrail küskün dargın bana.
Ölümün, ölmeme engellisiyim.
Ölmek üzere olan kimse yok mu? bana ölümünüzü ödünç verebilir misiniz?
Yoksa da ölülere ferman edin aralarında ölümü derleyip toplayıp bağışlasınlar yaşamın derneğine.
✍️Boran Deniz
·
10 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.