Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Filistin ve Biz
Filistin için yürüyün. Büyük yürüyün, mega yürüyün, hatta koşun be. İsrail'i kınayın. Hiddetle, şiddetle kınayın, tel'in bile edin be. Maçanız yiyorsa püskevit gönderin, battaniye, hatta su tabancası gönderin be. Her vakayı bir başka merciye havale konusunda uzman olan bizler, bilmemkaç defa falan sureyi, esmayı okumayla, evliya tümenleri, gavs tugaylarının cepheye inmeleriyle, yumurtaları duvara çarpmayla düşmanlara birşey olmayacağını, sünnetullah diye birşey olduğunu ne zaman kabul edeceğiz. Yılan sokar, köpek ısırır, İsrail herşeyi yapar. Kendi elleriyle yazdıkları Tevrat, Talmud'larında onlarca farklı yerde, kendileri dışındakileri ne olarak gördüklerini, onlara neler yapabileceklerini, hatta yapmalarının zorunlu olduğu açıkça yazar. Bunların ve saz arkadaşları sözde ehli kitabın ne mal olduğu bizim Vahyi'mizde de zaten apaçık yazar. Önce tedbir-amel, sonra dua-tevekkül değil bizim zihniyetteki sıralama. Önce dua, yapılacak işi gerekli mercilere havale, sonra amel ise hak getire, duadan sonra da yok. Hep tevekkül(!) hep teslimiyet(!). Tevekkül, teslimiyet  ama yine AB'ye, ABD'ye, BM'ye. Çözüm için yine bunların gözlerinin içine bakmaya. Hem bugüne kadarki tavırlarımız, hangi belde için, ne zaman işe yaradı ki? Tüm saflıklarıyla 'dünyada bizden başka Müslüman yok mu?' diye soran Arakan'daki mazlumlar, Bosna'dakiler, Kafkasya'dakiler için mi işe yaradı? Bunlara yardım için oralara gidenlerin fitneci, maşa, terörist olarak adlandırıldığı memleketten şimdi Filistin için dua, öyle mi. "Sen ve Rabbin gidin savaşın; biz burada oturacağız! " diyen İsrailoğulları kadar bile olamıyoruz. Onlar hiç olmazsa savaşa gideni engellemiyorlardı.  Yardım için gemiyle giderken öldürülenin fırçalandığı, Eli silaha gidenin, paketlenip yuesey e, işkencehanelere gönderilmesiyle övünüldüğü, Alçak, ajan dedikleri Bransınların, bir günde hazreti Bransınlara döndürüldüğü, Yeter diyerek, Allah böyle emrediyor diyerek kıyam eden için maşalardan maşa beğenildiği, Kartın, taksitin, hele bir lerin bitmediği, hah tamamına varamadığınız düzeniniz de besleme alimlerniz de ehveni şerriniz de maslahatınız da dikiniz de duruşunuz da kırmızınız da folloş çizginiz de batsın. Bu din; ne işimiz varcınızdan da, .... n  ...... den başka dostu yokçunuzundan da, baseninden ötesini düşünmeyen hazcınızdan da, atası dedesinden başka övüneceği olmayandan da, dünyanın kendisini kıskandığını sananından da, mücahit beğenmeyeneninden de, bijinizden, ilkelerinizden, yanarınızın da dönerinizden de beridir. Yaradan böyle der; "Size ne oldu da Allah yolunda ve «Rabbimiz! Bizi, halkı zalim olan bu şehirden çıkar, bize tarafından bir sahip gönder, bize katından bir yardımcı yolla!» diyen zavallı erkekler, kadınlar ve çocuklar uğrunda savaşmıyorsunuz!" Nisa 75.  Biz ise böyle yaparız, güzel bekleriz, iyi salağa yatarız ; "De ki: Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, hısım akrabanız kazandığınız mallar, kesada uğramasından korktuğunuz ticaret, hoşlandığınız meskenler size Allah'tan, Resûlünden ve Allah yolunda cihad etmekten daha sevgili ise, artık Allah emrini getirinceye kadar bekleyin. Allah fâsıklar topluluğunu hidayete erdirmez." Tevbe 24  "Mümin iseniz onlardan korkmayın, benden korkun." Al-i İmran 175. Sahi, biz kimden korkuyoruz?
··
409 görüntüleme
Sümeyye Kılıç okurunun profil resmi
Allah razı olsun ne güzel yazmışsınız, içimizdeki hainleri yok etmeden İsrail'e karşı bin beş yüz kere de slogan atsak rokette atsak gene yok edemeyiz.!! Her zaman söylerim Münafıklar Kâfirlerin Settini oluştururlar. Medyada İsrail'i kınayıp yardımı İsrail'e yapan bir milletle karşı karşıyayız. Halkın vicdanını, merhametini sermayesini de kullanan yardım kuruluşu görünümlü İsrail uşaklarıyla karşı karşıyayız.!!
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.