Yazarımızın birinci romanında olduğu gibi devamı olan bu ikin-
ci romanını da İlgiyle, bilgiyle, merakla, heyecanla okudum
ve bitirdim. Ancak bu kadar güzel ve etkileyici yazılabilirdi.
ÖYLE BİR BEDEL Kİ 2
Gonca Çiftçioğulları
566 Sayfa-2023
Ritim Plus Yayınları
2020 İzmir depremiyle başlayan kitap hemen beni içine aldı ve iler-
leyen sayfalarda birinci kitaptan tanıştığımız roman kahramanlarmı-
zın da adlarının geçmesiyle eski dostlarıma kavuşmuş gibi oldum.
Konusu fakülte ve hastane ortamında geçen, çok güzel araştırılmış,
ustaca kurgulanmış, okuyanların kafasında hiç bir soru işareti bırak-
mayan, güzel bir yazım tekniğiyle yazılmış bir roman.
Aşk, sevgi, arkadaşlık, dostluk, vefa, sadakat, tutku, hastalık, sağlık,
andrtenalin, deprem, korona, umutlar, umutsuzluklar, küsmeler, ba-
rışmalar hayatın içinde ne varsa bu güzel romanda da var.
Doktorlarımızın hastalarını iyileştirmek için gösterdikleri çabalar, iyi
dilekler, hoş görmeler, bir ders hocasının öğrencilerine duyarlı dav-
ranarak onları dersine bağımlı hale getirmesi (Bu ben oluyorum ha-
liyle yazarımızın sayesinde), her şey var bu güzel romanda. Hiç bir
şeyin görüldüğü gibi olmadığı, önyargının insanı ne kadar yanılttığı
da var bu güzel romanda. İstenmediği halde tutku derecesinde bağ-
lanıp hayatının düzenine oturtamayanlar da var, karşılıklı anlaşıp se-
vip sevilip mutluluğu yakalayanlar da var bu güzel romanda.
Yazarımızın ustaca kurguladığı duygu yüklü bu romanında, roman
kahramanlarının hayatlarına ince ince dokunurken okur da her bir
sayfasını merakla ve heyecanla okuyor, aşkı, sevgiyi, kaybedişi, ka-
zanışı derinden hisseddiyor. Muhteşem birkaç finalle biten roman
okur için unutulmazlar arasında yerini alıyor.
Ayriyetten yazarımızın romanında bana da güzel bir karakterle yer
vermesi çok etkileyiciydi benim açımdan, çok mutlu oldum, bunu
için de çok teşekkür ederim değerli yazarımıza.
Yazarımızın, ellerine, yüreğine, emeğine ve kalemine sağlık. Bam te-
limize dokunan bir çok alıntı ile yerinde ve güzel benzetmelerini not
aldım ve paylaştım. Yazarımızın daha önce okuduğum kitapları gibi bu
yeni kitabını da ilgiyle, bilgiyle, merakla ve heyecanla okudum. Tek
kelimeyle harika bir kitaptı, yenilerini sabırsızlıkla bekliyor olacağız.
Siz yazın ki biz okuyalım, kaleminiz sürekli ve sürükleyici olsun can
yazarımız. Siz ne yazarsanız okuruz. Kitap kardeşlerimizin de yazarı-
mızın birbirinden güzel kitaplarını bir an evvel okumalarını öneririm.
Ölümün olduğu bu dünyada aslında alınan her nefes bile
çok değerliyken, seçimlerimizin sonunda mutlu olmayı di-
lemek belki de en önemli şeydi. (Sayfa 11)
Fakültenin Biyoloji öğretmeni Recep ERDEM öğrencilerine
değer veren, seven ve kollayan biriydi. Böyle bir hoca tabi
ki sevilir, derslerine girilirdi. (Sayfa 161)
İnsanı mutlu eden her şey isteklerle doğru orantılı bir
şekilde yaşanıyordu ister istemez. Çünkü insan bunlara
kavuştukça mutluluk da hücrelerine kadar nüfuz ediyor
ve bir oksijen gibi solunarak yaşam döngüsünün devamı-
nı sağlıyordu. (Sayfa 243)
Mezarlık, ziyaret etmediği on iki yılda değişmiş, çok fazla
yeni mezar eklenmişti. Bu da acı bir gerçeği ifade ediyor,
öyle ya da böyle nefes alan her canlının geleceği en son
adresin burası olduğunu gösteriyordu. (Sayfa 247)
Eğer insanın hayatında kendisi için anlamlı bir şey yoksa o
yaşamın da bir değeri olmuyordu. (Sayfa 509)
İnsanlar yarının kendisine ne getireceğini bilmeden günle-
ri, ayları hatta yılları bile planlayarak geçiriyorlardı. Kaderin
de onlar için bir şey planladığını bilmeden sanki ölümsüz
gibi yaşayacağını sanıp, acı veya tatlı ne yaşanırsa yaşan-
sın ister istemez yine bir şekilde insan hayatını planlamaya
devam ediyordu. (Sayfa 545-547)
Hayat gerçekten inanılmaz sürprizlerle doluydu. Yaşanılan
bir acının arkasından yüzleri gülümsetecek kadar güzel ve
tatlı sürprizler de gelebiliyordu. İşte asıl onlar hayatı anlam-
lı kılıyor ve nefes almanın güzelliğini hatırlatarak yaşamları-
na mutluluk katıyordu. (Sayfa 599)