Bu kitap tüyler ürpertici bir epik fantastik ve hayatımda okuduğum en güzel kitaplar arasına girdi. Çıktığı ilk an dikkatimi ne yalan söyleyeyim hiç çekmemişti. Sonra bir alışveriş yaparken bir kitap daha eklemem gerektiğini fark ettim ve şöyle hızlıca bakarken bunu gördüm. Konusunu okumadan ekledim ve aldım. Elime geçince de uzun süre epik fantastik okumadığım için ilk bundan başladım. Sevgili dostlarım; eğer epik fantastik okumayı seviyorsanız, İskandinav mitolojisine hakimseniz ya da benim gibi hakim olmasanız bile mitolojik unsurları büyülü bir hikayede okumak istiyorsanız, Viking, Warcraft gibi benzer evrenlerde canlanan güçlü kadınlar ve güçlü erkekler ile omuz omuza savaşmak, hüzünlenmek, gülmek istiyorsanız bu kitabı size bütün büyülenmiş kalbim ile tavsiye ediyorum! O kadar güzel ve tüyler ürperticiydi ki ahh!! Son zamanlarda okuduğum en iyi kitaplardan biriydi. Uzun ve bölük pörçük okumama rağmen (ki böyle okumak bana her zaman kitaptan, hikayeden uzaklaştığımı hissettirir.) Asla ama asla beni hikayeden koparmadı. İlk sayfadan itibaren okuduğum her karakter zihnimde anında berraklaştı ve canlandı. Hayal kurmayı sevenler bilir ki bazı yazarlar bir karakteri istediği kadar detaylı ya da farklı anlatsın dildeki ya da size sunulan bir şey o karakteri zihninizde canlandırmanıza engel olur. Bu kitap benim için tam tersiydi. Tık diye canlandı gözümde. Harika bir his. Yazarın dili akıcı ve net. Çok fazla detay, betimleme vs yok. Kitapta sevmediğim tek bir şey var. O da; benim gibi mitolojiye özellikle nors mitolojisine hakim olmayanlar için kelimelerin, varlıkların ne olduğunun açıklanmaması. Bazı kelimeler sayfa altlarında açıklanmış, ancak eksikliklerden dolayı başta fazlasıyla zorlandığımı belirtmeliyim. Çok istedim arkada bir sözlük olsun. Hatta internete bile yazdım ve yabancı bloglarda da aynı soruların döndüğünü gördüm. Orada da açıklamamış maalesef. Ancak kitabı bitirdim ve bu soruları çözdüm. Yani kafanız başta azıcık karışıyor. Benim öyle oldu yani. Umarım sizin deneyiminiz ve bu yolculuğunuz daha berrak geçer. Şimdi kitapta en en sevdiğim noktaya geliyoruz: KARAKTERLERİN GÜZELLİĞİ VE KURGU İLE OLAN BAĞLANTILARININ UYUMU. Yani okuduğum en iyi kadın karakter kesinlikle bu kitaptaydı. Hiçbir şeyin sizlere spoiler olmasını istemiyorum ama okursanız anlayacaksınız. Yazarın mükemmel bir evreni var. Kadınların erkeklerle omuz omuza savaştığı, hepsinin başlarına gelen zorlukları güçlü yürekleri ve vücutlarıyla bir bütün halinde kucakladığı, düşenlerin ise dostlarının yardımı ve sevgisiyle ayaklandığı, duygulu, bağıra bağıra, gümbür gümbür ilerleyen bir evren. Yemin ederim okurken damarlarımdaki kanın hızlı aktığını hissettim. Zaten gerçek hayattaki olaylar bizi boğazıma kadar getirdi ve zor tutuyoruz kendimizi, bir de böyle ruhları, hisleri hayal ederek, yaşayarak okumak insanı daha da tetikliyor. Çok çok güzeldi. Anlatmadığım, anlatamadığım kitap hakkında, hislerim hakkında çok fazla şey var. Sizlere sadece okumanızı öneriyorum. Yalnız bu arada sonu çok kötü bitti. İnce bir küfür yedi benden. İkinci kitabı beklemek isteyenler olabilir, dikkat. Evet bu şekilde. Nasıl bekleyeceğim bilmiyorum. Yani bende yarım kalmış gibiyim. Vigrid'de dondum kaldım sanki jsjdjs. Bu şekilde. Kitabı size hayal ettirmek için birkaç anahtar kelime yazayım: Warcraft evreni benzeri, karlı fakat ilkbahar gelmiş çamlı fiyortlar, güçlü savaşçı kadınlar ve erkekler, kendi içlerinde komik, tatlı, hassas ama savaşta gözü dönen acımasız asker grupları, kayıp çocuklar, ölü tanrılar ve onların yaşayan tohumları. Kitabı soundtracklerle okumanızı öneriyorum. Sizlere son olarak sevgilerimi ve saygılarımı sunuyorum. Keyifli ve heyecanlı okumalar dilerim. Büyüleyici sayfalarda kaybolmak ve görüşmek dileğiyle..
