ZAMAN
Zaman, bir nabız akışı kadar olağan
Zaman, bir bıçak yarası kadar keskin
Varolmak ve yok olmak arasında bir seçim
Kırılmaz bir ışık ve karanlık
Sonsuzluğun kapısına açılan
Sokaklar bir zamanlar yalnızlık
Tüm insanlığı aynı hizada buluşturan
Doğrulduğun yerden kalkıp
Hayata karışmak bir gece yarısı
Değerini, dengesini aratan
Kaybettiğinde kendini yeniden bulmaya
Şimdi bir sonsuzluktan bahsederken
Açan çiçekleri, gelip geçen bir hüznü
Dondurmanın külaha konuluşunu seyretmek gibi sevmek istiyorsun dar, bulanık hesaplaşma zamanlarında
Küresel krizlerin, açlığın ortasında
Çırılçıplak demokratikleşme çabalarıyla
Utangaç.
Sokakta, hayatta, zamanda bir anı olarak kalmak ve bunun bilincine varmak
Sevmek=bir tür israfı olmamak
Yanaşma mutluluklarda teselli ararken
Bir anda beliren o rahatlama duygusu
Kokusu dindirir sancıları
Bir ana gibi doğurgan ve bir toprak kadar
Edilgen bir çiçek
Nasıl bir kurak toprakta açıp
Nasıl da bir umut olursa cehaletin, hoyratlığın,şiddetin ortasında
Öyle büyür en kurak ve umutsuz coğrafyaların huzursuzluğunda;
Sevgi