Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Bilinç ve hayvanlar üzerine araştırma
Merhaba uzun süredir aklıma takılan bir konu üzerine yetersiz kaynak ya da yetersiz "isimlendirme"den dolayı bir türlü sonuç bulamadığım konuya dair nihayetinde bulduğum sonuçları sizinle paylaşmak istiyorum. 4 Ekimde ilgimi çeken ve aniden üzerine düşünmeye başladığım sebepsiz yerinde hayvanları görünce merak ettiğim bir durum oldu. Konu şuydu: "bilinç kavramı bizde var, bizim dikkat süremiz vs var ve sürekli harekete geçen, bulunan canlılarız-insanlar olarak Hayvanlarda bu daha farklı, saatlerce hareketsiz duran etrafı izleyen hayvanlar oluyor bu bilinci olmadığı için mi, düşünemediği için mi ya da hayvanlar düşünebilir mi? saatlerce aynı yerde durunca ne düşünüyorlar ya da farkındalar mı beyinleri nasıl çalışıyor? +maymunlar daha farklı mesela onlar da sürekli hareket eyleminde insana en çok benzeyen hayvan olduğu için normal." Gelelim konuya çok eskilere dayanan bir deney ya da araştırma yok bu "bilinç" kavramını insanların beyninde özel bir bölüm olmasıyla ayırt edebiliriz. "Geçtiğimiz sene Leuven ve Harvard Tıp Fakültelerinde çalışan araştırmacıların yürüttüğü ortak bir projede sadece insan beyin korteksinde bulunan iki nöron ağı bulunmuştu. Şimdi ise Oxford Üniversitesi bilim insanları en yakın akrabalarımızda bile bulunmayan bir beyin bölgesi keşfettiklerini duyurdular. "Oxford Üniversitesi Deneysel Psikoloji Bölümünden Prof. Matthew Rushworth sadece insan beynine özgü bir bölge tanımladıklarını ve bu bölgenin bilişsel yeteneklerle ilgili olduğunu ifade ediyor. 25 kişinin katıldığı araştırmada, katılımcıların beyinlerinde bilişsel yeteneklerle ilgili olduğu bilinen ventrolateral frontal korteksteki kritik bölgeler manyetik rezonans görüntüleme (MRI) tekniğiyle tespit edildi. Çalışmada ayrıca bu bölgelerin beynin diğer kısımlarıyla ilişkisi de araştırıldı. Son olarak insan beyinlerinin MRI taramaları 25 makak maymununun beyin taramalarıyla karşılaştırıldı. Ventrolateral frontal korteks sadece insanlarda ve diğer primatlarda bulunuyor ve en gelişmiş dil ve bilişsel işlevlerden sorumlu. Bu bölgede bazı kısımların zarar görmesi çeşitli psikiyatrik hastalıklara sebebiyet verebiliyor. Beynin bu bölgesinin iyi anlaşılması başta psikiyatrik rahatsızlıkların tedavisinde olmak üzere daha birçok alanda beyinde gerçekleşen değişiklikleri daha iyi çözümlememize anlamamıza yardım edecektir." Makalenin yazarı olan Franz-Xaver Neuber: “İnsan frontal korteksinde en yakın akrabalarımız olan maymunlarda bile karşılığı olmayan bir bölge keşfettik. Bu bölge aynı zamanda stratejik planlama, aynı anda birden fazla iş yapabilme ve karar verme süreçleriyle yakından ilişkili." Yani bu evrimsel olarak bile "aktarılamayan" bir bölgeye dönüşmüş ve belki de psikiyatrik durumları, bilinç üzerindeki konuları daha iyi ortaya çıkarabilecek bir keşif olabilir önümüzdeki günlerde... Bana çok ufuk açıcı geldi ayrıca bu konu hakkında kitaplar bulmak da artık şart oldu gibi :) [Kaynak: ScienceDaily. Has Evolution Given Humans Unique Brain Structures?. (23 Temmuz 2020).]
·
274 görüntüleme
Miss Felony okurunun profil resmi
Ek olarak bir arkadaşın fikri: biyolojil ve antropolojik bir inceleme yapabiliriz. Tıbbi olarak beynimizdeki dopaminerjik sistem diğer hayvanlardan çok daha fazla aktif olduğundan dolayı (Ödül ve merağı teşvik eden sistem*1), tok olduğumuzda ve yapacak bir işimiz olmadığında bile "canımızın sıkılması" çok daha olası. Can sıkılması diğer canlılarda da var ve zeka arttıkça can sıkılması artıyor, örneğin zeki köpeklerin yapacak bir şey olmadığında kendi kendine oyunlar ürettikleri gözüküyor. Hayvanlarda genelde uyaran(çoğunlukla sosyal etkileşim) az olunca görülen bir durum. İnsanlarda çok çok daha sık görülüyor, hatta bazı teoriler aşırı merakın ve "can sıkılmasının" insanın tanımlayıcı bir özelliği olduğunu düşünüyor. Bu durumun evrimsel süreçte böyle gelişmiş olmasının temel sebebi büyük ihtimal insanın aletler olsun sosyal etkileşim olsun sürekli bilgiye ihtiyacı olan ve harekete geçmesi gereken bir canlı olması. Tabi bu sebeplerden birisi, yine de buna rağmen gününün çoğunu hiçbir şey yapmayarak geçiren avcı toplayıcılar(bir çalışma okumuştum ama vallaha bulamadım bulunca atacağım) ve tam tersleri de var. coğrafi ve çevresel koşullara çok ciddi bağlı. burada sosyolojik kısma geliyoruz *1scientificamerican.com/article/cocktai... makalesi günümüzde *"tüketim toplumu"* *"eğlence toplumu(Entertaining ourselfs to death kitabı)"* gibi isimlendirilen toplum yapısı dopaminerjik sistemi ve uyaran miktarını ciddi derecede artırıp suistimal ediyor. Uyaran miktarı arttıkça dopaminerjik sistem ve uyaran gerektiren diğer sistemler can sıkıntısını, sürekli bir merak içinde olmayı ve ödül davranışını artırıyor. bu yüzden tabiri caizse yerimizde duramıyoruz. Biyolojik yatkınlığımız *nöropazarlama* gibi metodlarla sömürülüyor da diyebiliriz.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.