Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

159 syf.
7/10 puan verdi
·
22 saatte okudu
Rus Edebiyatının en önemli yazılarından birinin eseri hakkında yazarken her cümleyi iki kere düşünmem gerek aslında. Ama böyle yapmayacağım. Puşkin'in edebi dili ve kurgusu ile harikalar yarattığı kitaplarını okudum. Yüzbaşının Kızı'nı da daha önce okumuş ve böyle düşünmüştüm. Edebi yönden, özellikle karakter gelişimi açısından, tarihi olayları kurguya yedirerek kullandığı anlatım tarzından çok hoşlandım yine. Yalnız bu sefer okurken Grinyov'un karşında olanları, Pugaçev isyanını daha derinden araştırınca taraf değiştirdim. Eskiden sadece roman gözüyle baktığım eserlerin pek çok siyasi konuyu barındırdığını fark edince kitap analizi değil, dönem analizi yapıyorum. Erzurum yolculuğu ile ilgili yazdıkları, hikayeleri de gözümün önüne gelince okur olarak tarafsızlığımı korumam çok güç. Romanda romantik akımın etkili olduğu karakterlerle başlasak da tarihi olayları ele alışı ve iki taraf için de gerçeğe yakın tasvirler yapması realist bir ortam da oluşturduğunu gösteriyor yazarın. Grinyov idealize edilmiş bir Rus subayı şeklinde karşımıza çıkıyor ve bu idealizm romantizmle beslenerek roman sonuna kadar devam ediyor. Rus asker ve subayları haklı, düzgün, vatansever olarak resmedilse de ihanet eden bir subayın da olması tek taraflı bakışını kırıyor yazarın. Bu karakter güzellemelerinde en büyük payı Katerina alıyor bence. Onun tasvir edildiği yerlerde çok yoğun bir romantizm ve idealize edilmiş bir Rus kahramanı karşımıza çıkıyor. Aynı şekilde Marya Ivanova da bu güzellemeden payını alıyor. Okurken bunlara kafamda itiraz etmeden edemedim. Dönemin siyasi çalkantısı içinde oldukça doğal olan bu yaklaşım bir yerden sonra beni rahatsız da etti. Özelikle Kazak ve Başkurtlardan bahsederken onların fiziksel özellikleri konusunda yaptığı betimlemeler bana küçümseyici ve ötekileştirilmiş geldi. Böyle ifade etmemin sebebi onların topraklarını alarak hakimiyet altına almasalar onlarla muhatap olmak zorunda olmayacaklardı. Tam da bunun üzerine Pugaçev karakterine değinmek istiyorum. Tamamıyla kötücül gösterilmemesi bir yandan gerçekçi geldi ve yazarı takdir ettim. Kürkten dolayı subaya pek çok kez yardım etmesi üzerinde durulması, Grinyov'un onda gördüğü insancıl özellikleri itiraf ederek anlatması bu karakter için hem gerçekçi hem de romantik bir anlatım benimsendiğini gösterdi önce. Ancak isyanı acımasız, bilgisiz, kaçak, yüzleri parçalanmış hainlerin yaptığını anlattığı yerlerde onlara yeteri kadar hak verdiğini sanmıyorum. Bir Rus olarak gayet tabi olan bu durum dışarıdan bakıldığında büyük bir haksızlıktır. Rusların Asya'daki Türklere yaptığı zulüm sonucu onların baskaldirmasi kadar olağan bir durum düşünemiyorum. Evet bu bir edebiyat eseri ama tarihsel gerçeklik taşıyan bir edebiyat eseri ki bundan dolayı kitabın sadece yazım kimliğine değil siyasal kimliğine de bakmak, bu konuda da onu eleştirmek gerektiğini düşünüyorum. Okuduğumuz kitabın ana karakterinin yanında olmak okurken elimizde olmayan bir dürtü bence. Bu gibi kahramanlarla, tarihi gerçekleri de bilerek yanında olduğumuz karakteri değiştiriyoruz sanıyorum. Ayrıca Dosto gibi ruhsal çözümlemelerine hayranlık beslemedigimden Puskin benim için iyi bir yazar olarak kalacak sadece. Yaptığı çalışmalara da bakacak olursak yazarlık yanında siyaseti de seven birisi kanısındayım.
Yüzbaşının Kızı
Yüzbaşının KızıAleksandr Puşkin · Cumhuriyet Kitapları · 199829,2bin okunma
··
42 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.