Gönderi

608 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 106 days
Okuyun, okutun!
Kehribar geçidi yazarın okuduğum ilk kitabı. Fakat beni yazısıyla ve düşüncesiyle derinden etkiledi. Yazar "7 uyurlar" veya "Ashab-ı Keyf" olarak bildiğimiz 7 kişiden esinlenmiş. Birçok farklı kültürde farklı hikayeleri var zaten o yüzden bu sadece bir esinlenme diyebiliriz. Bu 7 karakterle bize aslında iktidar hırsını, güç zehirlenmesini, dinin nasıl politik olarak kullanıldığını, tarihin nasıl da tekerrürden ibaret olduğunu anlatıyor. Kitabın ilk 200 sayfasında 7 karakterin ayrı ayrı hayatına giriyoruz. MS 300lü yılların Romasındayız. Ekonomik ve idari sıkıntılar yaşayan Romada 7 karakterimizde farklı şartlarda var olsada tek bir ortak noktada buluşacaklar. Bu 7 karakter de öylesine güzel seçilmiş ki Romanın o dönemini anlamamız açısından harika. Azatlı köle, yazıcı köle, gezgin, çoban, lahit kopyacısı, barbar yüzbaşı. Yani toplumun alt tabakası ve bir itibar kaygıları olmadığı için doğruyu gören, gördüğünü savunan ama sözlerine itibar edilmeyenler grubu. İşte Roma tam da bu haldeyken imparator gönderdiği bir fermanla tüm hristiyanların yok edileceğini buyuruyor. Ya bizdensin ya da değilsin mantığıyla. Ya tanrılara ve tanrıçalara kurban ada tütsü yak ya da kendin yan. Yolları daha önce kesişen ya da kesişmeyen ve doğuştan ya da sonradan Hristiyan olan bu 7kişi de Romada artık yaşayamacaklarını anlayınca kaçmaya karar veriyorlar ve onların kaderini de erdemli bir köpek birleştiriyor. Bir araya gelen bu 7 kişi Kehribar geçidinden geçerek geldikleri bir mağarada 309 yıllık bir uykuya yatıyorlar. Tek dilekleri Romanın değişmesi ve inandıkları dinin kabul görmesi olan bu insanlar uyandıklarında gerçekten bunu görüyorlar. Yüzlerce yıl geçmiş Hristiyanlık yayılmış artık azınlık değil çoğunluktalar evet ama Roma fiziki olarak değişse de düşünce olarak aynı kalmış. Evet din değişmiş ama dinin yaşanışı değişmemiş. Tütsü yakmamak için ölen Hristiyanların torunları tütsü yakıyor güya İsa adına. Yoksul peygamberi şekilden şekle sokmuşlar sırf itibarı artsın inananları daha çok inansın diye sanki ihtiyacı varmış gibi? Bunu gören 7 karakterimizin yaşadıkları, insanlara doğrusunu anlatmak istemeleri ama artık gücü elinde tutan kilisenin buna izin vermemesi bizi şaşırtmamalı bu noktada. Çünkü bu dinin mucizesi olan yedi kişi bildiklerini anlatırsa halkı kandırdıkları ortaya çıkacak, halkın dini duygularını sömürdükleri ortaya çıkacak ve en önemlisi saygınlıkları kalmayacak. Güçleri kalmayacak. Tüm bu nedenlerle bu mucize gizlenmeye çalışılıyor zaten. Piskopos inandığı dinin bu mucizesini kabul ediyor ama işte iktidar tutkusu koltuk korkusu bu mucizeyi gizlemek istemesine neden oluyor. Hikayesi kısaca böyle ama bu hikayeden çok daha fazlası bu kitap. Çıkarılması gereken derslerden biri hangi çağda olursak olalım yoksul halk iktidar tarafından bir şekilde kandırılıyor ve kandırılacak. Ayrıca dün zulüm gören bugün zulmeden oluyor gücü eline geçirince çünkü bunu kaybetmek istemiyor. Kitapta dün ölen hristiyanların torunları mı bugün bu zulmü yapanlar diye bir çok yerde geçiyor. Romada bulunan Colosseum üzerinden de Romanın yaptığı zulüm anlatılıyor. Tabi artık Colosseum kullanılmıyor ama orada o zulmu yapan ve bunu izlemeye gelen insanların ruhu dışarda aynısını yapmaya ve izlemeye can atıyor. Yani benim aklıma Namık Kemal'in şu cümlesi geliyor burda: Fıtrat değişir sanma bu kan yine o kandır. Her şey değişse de insanoğlu bir şekilde aynı kalıyor. Zulmetmekten vazgeçmiyor ama bunun yöntemlerini değiştiriyor belki. Anlat anlat bitmez bir kitap, çok detaylar var. Arada ince yerler o kadar fazla ki ben yazara çok teşekkür ediyorum. Çok büyük bir emek gerçekten. Daha çok anlatılır ama burda bu kadarı bile uzun oldu. Herkes okusun, okutsun bu kitabı.
Kehribar Geçidi (Ciltli)
Kehribar Geçidi (Ciltli)Nazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 20212,373 okunma
··
23 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.