Gönderi

360 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Okuyalım, okutturalım...
Bizler Anne Frank'ın Hatıra Defteri kitabında Nazi zulmünden kaçıp Hollanda'ya gelen ve 2 yıl çok ağır koşullarda dışarıya hiç çıkma şansları bile olmayan bir evde saklanan insanların yaşamlarını okuyoruz. Şuan yaşamakta olduğumuz korkunç soykırımı da düşünürsek çok vakitli bir okuma gerçekleştirdim. Ülkeler değişse de zulüm aynı zulüm, katliam aynı katliam. Okuması gerçekten ağır ama savaş psikolojisini muazzam aktaran bir eser. Anne bu kitabı belirli bir kısma kadar aslında kendisi için yazmış diyebiliriz. Savaşın getirdiği sıkıntıları, ailesiyle olan özellikle de annesiyle olan problemlerini, kimseyle konuşamamanın, kimseye derdini anlatamamanın verdiği acıyı bu günlüklere aktarmak istemişti. Ama bir gün radyoda denk geldiği bir konuşma esnasında yaşanan bu zulme tanıklık edebilecek belgelerin yayınlanabileceğini duydu. Bundan sonra da Anne kitap yazmaya karar verdi bu günlüğü de onların başlangıcı olarak kabul edecekti. Günlükleri okurken lütfen daha 13 yaşında bir kız çocuğunun yazıları olduğunu unutmayalım. Bu kadar acının içinde okulunu, arkadaşlarını, hayatını geride bırakmak zorunda olan ve en basitinden gökyüzüne bile hasret bir kız çocuğu. En zoru da nasıl bir son olduğunu bilmeme rağmen Anne ile birlikte umut etmekten hiç vazgeçemedim. O gelecek planlarından, bahsederken kitap yazmak, gazeteci olmak...Sanki Anne bunları gerçekleştirecekmiş gibi hissetmekten alıkoyamadım kendimi. Savaşın biteceğine, hayatlarının düzeleceğine her şeyin iyi olacağına hatta Eylül ayında okula başlayacağına olan inancını hiç ama hiç kaybetmedi. Belki de bu inanç onu hep sıkı sıkı tuttu son anına kadar. Onun hayallerine ulaşmasını çok istedim. Neden diye sordum hep? Neden bu kadar kavga, öfke, vahşet, hırs? Nereye kadar sürecek bu üstünlük savaşı?
Anne Frank'ın Hatıra Defteri
Anne Frank'ın Hatıra DefteriAnne Frank · Epsilon Yayınevi · 20237,4bin okunma
·
7 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.