Ramtha okuduktan sonra merak ettiğim bir kitaptı çünkü kitabın konusu Ramtha öğretisine benziyordu. Çok akıcı ve sürükleyici bir kitap olmuş. Daha doğrusu Budistlik, Zerdüştlük, Mevlevilik, gerçek Alevilik vs bir çok dinin öğretisine dayanıyor. Geçmişte yaşamış bir Derviş olan Hallac-ı Mansur’un hayatı ve onun aydınlanışı ile dünyadaki dengeleri yerinden oynatacak sırrın saklanmasıyla ve onun koruyucusu olan Nigahdar kitabın konusunu oluşturuyor. Hallac Allah sevgisiyle kendini yollara vuran, İslamı öğretmek için insanlara konuşmalar yapan bir derviştir. Yolu Hindistana ve Uygur türklerine gider ve ordaki öğretilerden çok etkilenir bununla beraber düşünceleri değişir ve asıl olanın yaratıcı olduğunu, yaratıcının her şeyde var olduğunu ve kendisinin de o olduğunu öğrenir. (Ramtha da tanrının insanın kendi olduğunu söyler) bu nedenle insanlara bunları anlatarak uyandırmaya çalışır herkesi. Dünyanın bir simülasyon olduğunu, doğum ve ölüm diye bir şey olmadığını ve aslın öz yani bilinç olduğunu anlatmaya çalışır tabi ki bu yaptığı dinlerin sonu demek olduğu için idam ettirilir fakat sırrını Nigahdarı Ebu Bekire bırakır ve sırrı anlayan kişiye devredilip günümüze kadar gelir. Günümüzdeki Nigahdarın öğrenilmesiyle nigahdar öldürülür fakat sır bulunamaz. Kızı olduğunu daha sonra öğrenen Şirin ile yolları kesişen Algan sırrı bulmaya çalışır ve sonuca ulaşırlar. Konu bu şekildedir. Fakat yazarın eksikleri vardır. Özellikle Hallac konusunda yazarın yazdığı yetersizlik. Hallac aydınlanmış biri olarak dinlerin sadece aydınlanmış insanların yaratıcıya yani kendisine ulaşması için yarattıkları yollar olduğunu dile getirirken, aslı görmüşken hala namaz kılması, islam gereklerini yerine getirmesi çok saçma olmuş. Yine Hallac bu kadar üst seviyeye çıkmışken özüne kavuşmak için bir an önce ölmek istemesi de çok yanlış. Madem her şeyi farkındasın ona göre yaşaman gerekmez mi zaten vücud halinde özünü görmüşsün nihayetinde. Sır açıklanınca e zaten okurken bunu tahmin etmiştik diyebiliyorsunuz ve sır açıklansa da insanların kalıplarını yıkabilecek bir bilgi değil korkulacak kadar. Bunun dışında olayların sonuçları çok tahmin edilebilirdi. Dünyada işler hep yukarıdakilerin istedikleri şekilde gerçekleşirken katil İsmail’le ve Şirin’in sevgilisi Amir mi sadece Şirin’le Algan’ın peşine takıldılar. Madem dinleri yok edecek bir bilgi ve bu bilginin yok edilmesi gerekiyor, sınırsız güç var ellerinde ama peşlerine iki adam mı takılıyor? Bu şekilde basit kalmış ve mantık hatası oluşmuş yerler vardı baya. Ama yine de kendini okutan ve verdiği mesajları iyi olan bir kitaptı. Yazarın bu kitabı yazarken kendisinin de bir şeyleri aşamadığını düşünsem de yine de tavsiye ederim bu kitabı.

NigahdarBaşak Sayan · İnkılap Kitabevi · 20191,340 okunma

·

22 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Mardukbooks