Gönderi

504 syf.
5/10 puan verdi
·
Read in 7 days
Bahis konusu bu kitabı, bu zaman diliminde okumamda; Ortadoğu'da 7 Ekim 2023 tarihinde başlamış olan yeni çatışma süreci itici etken oldu . Olayın sıcaklığından yararlanarak ; olayla ilgili taraflar(devlet-devletlere bağlı milis güçler) hakkında bilgi edinmek çok daha akılda kalıcı olur güdüsüyle hareket edip, amelimi an itibariyle sonuçlandırdım. Haberlerde ve bazı yayın organlarında sürekli duyduğumuz-devletten devlete değişen tanımlamalar- ''milis'', ''Terörist'' gibi sıfatlar daha bililimsel ve nesnel bakış açısıyla '' Devlet Dışı Silahlı Aktörler'' olarak ele alınmış. Kısaltması: DDSA. DDSA'ların ortaya çıktığı her bölge ve coğrafyanın farklı kültürel mirası ve geçmişi var. DDSA'lar da bu farklı kültürel miras ve geçmişe sahip çıkarak varlık gösteriyorlar. Irak-Lübnan-Yemen, kısmen Suriye gibi ülkelerde ağırlıklı olarak Şii nüfusun varlığı; 1979 İran İslam Devrimi'nin getirdiği fikir ihracı ve Şii yayılmacılığı ile bu bölgelerde etki göstermesi tesadüfi değildir. Eser'de İran destekli Şii DDSA'ları olarak Hizbullah-Haşdi Şabi-Husi'lere yer verilmiştir. Bahs konusu bu DDSA'larin hepsinin etkileri oldukları coğrafyalarda Arap Bahar'ından önce varlık gösterdikleri tarihi geçmiş ve Arap Baharı ile birlikte İran'ın etkisine doğrudan girdikleri güzel bir şekilde işlenmiş. Özellikle Arap Baharı sonrasında Irak ve Suriye'de varlık gösteren İran güdümlü DDS'Alar, etki bölgelerinde varlık göstermelerinin gerekçelerini başlıca bir gerekçe ile temellendirmeye çalışmışlardır: Şiilere ait önemli maddi kültür ögelerini Selefi cihatçılardan korumak amacıyla . Sunni ve Selefi Çizgideki DDSA'lar ise Irak El Kaidesi, Irak El Kaidesi'nden-daha sonra İşid- çıkan Nusra/HTŞ. Bu iki örgüt Selefi Tekfirci bir çizgide yol yürümekle birlikte zamanla ayrışmış, hatta silahlı mücadeleye dahi girişmişlerdir. İŞİD küresel cihat ve kapsayıcı hilafet düşlerken; HTŞ Suriye'deki devrime yaslanarak yerli(Suriye'de kurulacak olan) şeriat amel edinmiştir. Yukarıdaki DDSA'ların din ve mezhep amel/pratikleriyle kurulmalarına karşılık PYD/YPG gibi Kürt Milliyetçiliğini amel edinen oluşum; İŞİD ile girdiği çatışmalar sonrasında, Avrupa destekli propaganda sonucunda ''Özgürlük Savaşçısı-Kurtarıcı'' imajı yaratılmıştır. Bu DDSA özellikle ABD'nin yükünü askeri ve ekonomik olarak üzerinden almıştır. Bu DDSA'nın yarattığı başlıca tehtid Türkiye Cumhuriyeti'ne yöneliktir. Bunun dışında son olarak, kitabın içerisinde geçen Real Politik'e dair bir çıkarım oldukça önemliydi. Bugün hali hazırda ittifaklarını Suriye sahasında devam ettiren İran İslam Devleti ile Baasçı Modern Arap Milliyetçisi Esad ailesinin; bu denli farklılıklarına rağmen ittifaklarını sürdürmeleri için gerekli olan konjonktür ve nedenleri hakkında yapılan sorgulamaydı. 1979 İran Devrimi'nin İran'a getirdiği yalnızlık, Suriye yönetiminin geçmişte İsrail ile yaşadığı bunalım ve hafıza; Anti Amerikancılık-Anti İsrailcilik ve Anti Suudi Arabistancılık; İran ve Suriye rejimlerini ciddi farklılıklarına rağmen ittifak kurmaya yöneltmiştir. Baba Esad'ın; Müslüman Kardeşler'in öncü olduğu ayaklanmayı bastırması; Şeriatçı Şii İran tarafından desteklenmiştir. Irak-İran savaşı sırasında Baasçı bir ideolojiye sahip olan Suriye; Baasçı Irak'a karşı Şeriatçı İran devletini desteklemiştir. SETA düşünce kuruluşunun ideolojisi ve aid oldukları ideolojik yandaşlıktan pek hazzetmesem de; başarılı-aydınlatıcı bir çalışma olmuş. Terör, Ortadoğu, Uluslararası lişkiler'e ilgisi olanlara mutlaka bir şeyler katacaktır.
Ortadoğuda Devlet Dışı Silahlı Aktörler
Ortadoğuda Devlet Dışı Silahlı AktörlerMurat Yeşiltaş · Seta Yayınları · 201819 okunma
·
43 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.