Gönderi

496 syf.
8/10 puan verdi
·
10 günde okudu
İkinci kitap çıkmadan önce aldığım, hazır ikincisi çıkmışken okuyayım artık dediğim kitabın incelemesiyle geldim. Kitap çok hızlı başladı. Birden ne oluyoruz dedim. Gerçekten böyle bir başlangıç beklemiyordum. Bu defa tam konunun arka kapakta yazmaması beni okuyunca heyecanlandırdı. Konusu bildiğimiz üzere on beş yıl önce verilmiş bir söz üzerine kızımız Lara'nın Ithicana kralı Aren'la evliliğiyle başlayıp köprüyü ele geçirmek uğruna kızımızın yaptıklarıyla devam ediyor. Ben aslında kitabı beğendim. Uzun zamandır bu kadar çok yer alıntıladığım bir kitap olmamıştı. Post'itlerim tükendi o derece! Ama gel gelelim Lara'yı sevemedim. Hak veremedim. Ne bileyim, her defasında bunu halkı için yapmak zorunda olduğunu kendine telkin etti ancak kitabın başından sonuna tek derdi hayatta kalmak ve özgür olmaktı. O beni pek bi' tatmin edemedi. Okuyanlar ne demek istediğimi anlayacaktır. Birçok kısım havada kaldı. Özellikle o mektup sahnesi. Zaten o sahneyi okuduğum andan beri parşömen sayıp durdum kitabın sonuna kadar. Biliyorum çünkü başıma gelecekleri. Hayır, yapma, gitme, etme diye delirerek okudum son sayfaları. Keşke beni yanıltsaydı ama tahmin ettiğim gibi bitmesi hoşuma gitmedi. Seri olsun diye yazılmış bir sondu. Lara'ya birçok sahnede gıcık oldum. Aren da bence çok etkili bir karakter değildi. Böyle kral mı olur demeden edemedim. Kimseye sözünü geçiremeyen bir karakterdi. Sözüm ona kral. Ne ara âşık oldular? Keşke biz de okuyabilseydik o sahneleri :) Okuduğuma pişman mıyım? Kesinlikle hayır. Ancak eleştirdiğim çok fazla nokta oldu. Zaten her incelemede yazılmış. Savaştan savaşa koştuk durduk. Bir dur nefes al yok olmaz sürekli sezon bitti sezon başladı. Saldırıların ardı arkası kesilmedi. Tasvir, tasvir, tasvir! Yeter ya hu! Boğulduk okurken. Mancınık sistemini de anlatmayıver sayın yazar, ha ne olur? Ayrıca bir ayrıntıya çok güldüm. Şöyle ki; günümüz kitaplarında hani tam çift yakınlaşacakken kapı ya da telefon çalar ya, heh burda da sürekli gong çaldı :) Allah affetsin çok güldüm o sahneleri okurken. Neyse spoiler vermeden buraya kadar yazdığıma göre birazdan spoilerlı kısma geçicem. O kısmı okumak istemeyenler için; her ne kadar eleştirsem de kitap okunabilir seviyede. Elinizden bırakamayacağınız sürüsüyle aksiyon var. Tavsiye ederim, okuyunuz. #S P O I L E R# Aren, Lara'nın suikastçı olduğunu şıp diye tek cümlede çözdü. Hadi onu geçtim de yani sen daha kızla konuşmadan onu affettin zaten. Oraya geliş amacı belliydi. Kız sana nasıl bir baskıyla, işkenceyle büyütüldüğünü anlatmadı mı koç? Kitabın sonunda senin kalkıp da bana ihanet ettin demenin mantığı neydi? Kız suikastçı olarak geldi ya hani yanına... Kardeşleri ölmüş ya da ölmemiş ne fark eder. Lara zaten oraya köprüyü ele geçirecek önemli bilgileri öğrenmek için sızdı. Yok yani o kısım sırf dram oldun diye yazılmış cidden. Aren esir düştü, bizim kız onu kurtaracak. E hadi madem kurtarsın bakalım diye ikinci kitabı yazmak.... Ayrıca bir de şu mektup olayı var. Okuyanlar aydınlatsın beni. Bu kız görünmez mürekkebi 26 parşömene yazmadı mı? Yazdı değil mi? Peki Lara kaç parşömen imha etti? 26 değil mi? Eeee, Aren o mektubu hangi parşömene yazdı? Yani ben o kısmı anlamadım. Hani küçük bir açıklama da göremedim. 27 taneydi de Lara heyecandan 26 mı saydı? Bunun gibi mantık hataları bir tık itti beni. Hiçbir kitaba da bu kadar uzun inceleme yazmadım ama bu kitap bana birçok sahnede saç baş yoldurttu. Yine de okuduğuma pişman değilim.
Köprü Krallığı
Köprü KrallığıDanielle L. Jensen · Martı Yayınları · 2022978 okunma
·
19 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.