Gönderi

Teslisin Hristiyanlığa Girişi
Teslisin Hristiyanlığa nasıl girmiş olabileceği konusunda bazı yorumlar yapılmaktadır. Bu yorumlardan birisine göre, Hz. İsa'nın işkence çekerek dünyadan ayrılmasıyla başsız kalan Hristiyanlığa çevrenin tesir etmesi kolay oldu. Zira Hristiyan olanlar sadece müşrik çevreden geliyordu. Sonra İskenderiye Okulu'nun temsil ettiği Yunan felsefesini iyi bilen Pavlus dine girip meydan kendisine kalınca Hristiyanlığı tevhidden teslise götürecek tohumları atmaya başladı. Bu anlayış halka da uygun geldi. Çünkü halk genel olarak taassubu sebebiyle Yahudilikten ve ilkelliği sebebiyle putperestlikten hoşlanmıyordu. Atalarından devraldıkları kültür miraslarına da aykırı düşmeyen bu yeni sentezde onlar çeşitli arzularını tatmin etme imkânı bulmuşlardı. Pavlus'tan sonraki Kilise yetkilileri bu yönde daha da ileri gittiler. Neticede İskenderiye Okulu ile Yeni Hristiyanlık arasındaki kültür alışverişi tamamlanmış oldu. Hristiyanlığın en fazla eleştiriye tabi tutulduğu hususların başında teslis anlayışı gelmektedir. Özellikle "Oğul yaratılmadı ama doğdu, fakat Oğul Baba'dan sonra da değildir." ya da "birde üç şahıs üç şahısta bir" gibi ifadelerin ne anlama geldiği sorulduğunda Hristiyan teologlarının bunların "anlama" değil de "inanma" konusu olduğunu ve "Tanrı ve Mesih arasındaki sevgi sırrı olduğunu" söylemeleri ilginçtir. Burada teslis inancı bağlamında Hristiyanlıkta Meryem anlayışından da bahsetmek gerekir. Zira bazı Hristiyanî anlayışlarda Meryem, teslisin üçüncü uknumu sayılmış, yani "Tanrı Anası" (Teotokos) konumundan "Tanrı" konumuna yükseltilmiştir. Ancak bu genel kabul görmüş bir anlayış olmamış, marjinal kalmıştır. Meryem "Tanrı Anası" olarak vasfedilmesine rağmen hiçbir Hristiyan tarafından "Tanrı Karısı" olarak adlandırılmamıştır. Tanrı'nın özel lütfuyla Meryem'in hiçbir günah işlemediğine inanılmaktadır. Hristiyanların büyük bölümü yani Katolikler ve Ortodokslar Meryem'e atfedilen kutsal yerleri ziyaret ederler. Kiliselerde onun resimlerine yer verirler. Meryem figürlerine saygı gösterirler. Kendi hidayetleri için şefaatçi olmaya çağırırlar. Yeryüzü hayatı sona erince onun göğe yükselerek Oğlu ile beraber olduğuna inanılır. O, ruh ve bedeniyle göğe yükselmiştir.
·
14 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.