Gönderi

375 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
SADAKAT (Spoiler içerir)
Bu ülkede herkesin Hasan gibi sadık bir dosta ihtiyacı vardır fakat onun değerini sonradan bilmemek şartıyla :) Afgan doğumlu yani Afgan asıllı Amerikalı yazarımız; bu romanda, Afganistanın insanlık dramı başta olmak üzere iki arkadaşlık üzerine kurulmuş iki kardeşin, ihanet ve sadakat konularını işler. Onun dışında baba ve oğul ilişkisini de derininden hissettiren bu romanı okurken çok fazla duyguyu hissetmeniz mümkün olmakla beraber sürekli kendinizi romanın içinde gibi hissedeceksiniz. Kimi zaman ırkçılığa uğramış, yalancı, korkak ve pişman olacağınız zamanlar yaşacaksınız çünkü sizde kendinizi romanın içinde bir nevi bir karakter gibi hissedeceksiniz. Hasan'ın yaşadığı trajik olayları ve sadakatini mi anlatayım yoksa Emir'in babasından bir aferin almak için girdiği onca zahmeti mi? Hasan'ın sessizliğini mi anlatayım yoksa Emir'in gürültülü sessizliğini mi? Hasan'ın yaptıklarını mı anlatayım yoksa Emir'in yapmadıklarını veya yap'a'madıklarını mı? Hasan'ın cesaretini mi Emir'in korkaklığını mı?.. Roman Emir'in gözünden yazılmış ve başından sonuna kadar her ne kadar Hasan'ı aşağılasa, suçlasa, kıskansa da hep kendini suçlamış. Bu yüzden romanı bitirince kendinizi suçlu hissederseniz hiç şaşırmayın :) Emir, Hasan'ı hem seviyordu hem kıskanıyordu fakat en nihayetinde bu iki arkadaşın iyi bir dostluğu vardı. Her dostlukta olabileceği gibi bir taraf diğerine daha sadık, daha yapıcı, daha sessiz ve daha alttan alan taraf olur. İşte bu romanda Hasan, Emir'e o kadar sadık, iyi niyetli ve cömert ki belki okurken bu kadar da olamaz be Hasan diyeceğiniz bir sadakat göreceksiniz. Emir'de keza bir arkadaşın, dostun size bu kadar iyi, sadık, koruyucu, kollayıcı olduğunu göre göre ona karşı bu kadar kayıtsız, laubali, vurdumduymaz ve bencil olduğunu görünce bu kadar da olmaz be Emir diyeceğiniz bir nankörlük göreceksiniz. Emir her ne kadar pişman olup bir şeyleri düzeltmeye çalışsa ve sizde bu davranışlarını görüp desteklemeye, onu sevmeye başlasanız bile bazı yitip giden şeyleri geri getiremeyeceğini, son pişmanlıkların bazen fayda etmeyeceğini gördüğünüz zaman Emir'e kızmaya başlayabilir ve Hasan'ın arkadasında durmadığı gerçeğini hatırladığınız zaman ondan nefret edebilirsiniz. Fakat Emir'in de tüm bunları yaparken haklı gerekçeleri vardı -her ne kadar haklı gerekçesi olsa da bu kadarını yapmaması gerçeğini unutmayalım- ve bu gerekçeler yüzünden yanında çok eğlendiği, birlikte uçurtma uçurduğu, ağacın gölgesinde kitap okuduğu, aynı sofrada oturup aynı evi paylaştığı bir çocuğu bile kötüleyecek, kıskanacak raddeye geldiğini görüyoruz. Bu gerekçe aslında çoğu ailenin başına gelmiş ve gelmeye devam edecektir diye düşünüyorum. Bir babanın, oğullar arasında yaptığı ayrımcılık. "Yaralar iyileşirdi. Lekelenen adlar, hayır." s [151] Emir, babasına göre bir lekeydi. Ondan umudunu kesmiş, bir beklentisi kalmamıştı. Fakat Hasan öyle değildi. Hasan'a olan bakış açısı, davranışları ve bencilliği bu sebepten kaynaklanıyordu. "Yeniden iyi biri olmak mümkün..." s [313] Emir'in pişmanlığını daha doğrusu pişmanlıklarını en iyi anlatan sözü yazmak istedim. Çünkü bu bizler içinde geçerli ve hepimizin bu hayatta bazı pişmanlıkları vardır. Bu pişmanlıklar bazen söylenmeyen sözler, yapılmayan davranışlar bazen de tam tersi olabilir. Pişmanlıkla yaşayıp -bazı pişmanlıkların dönüşü olmasa da- her zaman en azından pişman oldum ama bir şeyleri değiştirmeyi denedim demenin vicdanıyla yaşamak, sizi Emir gibi bir nebze olsun mutlu bir insan yapabilir. Ve aynı zamanda belki de kimsenin değinmeyeceği Emir'in karısı Süreyya'ya değinmek istiyorum. Süreyya'nın ne kadar düşünceli, sadık, iyi niyetli ve hoşgörülü bir eş olduğundan söz etmek istiyorum. Emir ile çocuk yapamamasına çok üzülen Süreyya, her zaman bir çocuk istemiştir fakat problemler izin vermemiştir. Evlat edinme düşüncesine de karşı olmasına rağmen, Emir'in onu kaç bin kilometre ötede arayıp, Hasan'ın oğlunu evlat edinmek istiyorum demesine karşın bu teklifini tereddütsüz kabul etmesi, Süreyya’nın gerçekten bu devirde pek rastlanılmayan çok anlayışlı bir yapıya sahip olduğunu anlayabiliriz. Keşke herkesin Süreyya gibi bir partneri olsa :) İncelemeyi en sevdiğim alıntı ile bitirmek istiyorum. Kitabı herkese tavsiye ediyorum. “Senin bu kadar mutlu olmana, ancak senden bir şey almaya hazırlandıkları zaman izin verirler.” s [255]
Uçurtma Avcısı
Uçurtma AvcısıKhaled Hosseini · Everest Yayınları · 2021165,6bin okunma
·
29 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.