Esik Kurganı, "Altın Elbiseli Adam"
Esik kurganının bulunması gerçekten Türk dünyası için önemli bir dönüm noktası olmuştur. İlk "Elbiseli Adam"ın hikayesine
gelince; 7 Haziran 1969 yılında Tanrı Dağlarının eteklerinde bulunan Issık Gölü'ndebüyük bir sel taşkını meydana gelmiş akabinde Tanrı Dağlarına bakan yamaçlarda içerisinde Saka Dönemi'ne ait kurganların bulunduğu mezarlık alanı ortaya çıkmıştır.
Yapılan incelemeler bir hükümdarkurganı olabileceği sonucunu doğurmuş ancak tetkiklerde mezar odasının yağmalanmış olduğu anlaşılmış.
Çalışmalara tam son verileceği sırada kurganın güneydoğu kısmında toprak üzerindeki dalgalanmalar fark edilmiş.
Bu son teşebbüs sonucunda, kurgan içerisinde soyulmamış ikinci bir ahşap mezar odasına ulaşılıyor. Saka kurganlarında nadiren rastlanan bu ikinci mezar odasının bulunması ile Türk dünyasında, bozkır kültür ve medeniyetinin derinliklerine yönelik yeni ve çok güçlü deliller ortaya çıkmış oluyor.
2500 yıl öncesi altını sanatla ve böyle ustalıkla işlemek
ve işlenen her parçaya kendi kültürünü yansıtmak ancak
yüksek bir medeniyetin varlığına delalettir. Yine kurgandan çıkarılan ahşap ve altın işlemeciliği, tekstil ürünü ve
silahlara bakıldığında Sakaların yüksek bir kültüre mensup olduğunu anlamaktayız. ''Altın Elbiseli Adam" olarak anılan zırhta leopar, pars, kartal koç, geyik, dağ keçisi, at ve kuş motifleri işlenmiş 3 bini aşkın altın plaka
bulunuyor.
Sağdan sola doğru kapanan V yakalı kısa kaftan, dar süvari pantolonu, diz altında kalan kısa yumuşak çizmeden oluşan zırh, 65 santimlik kalpağıyla dikkati çekiyor. Ucunda dağ keçisi motifi bulunan kalpakta, dünya
hakimiyetini simgeleyen 4 okla güneş tanrısını sembolize eden 2 kanatlı at motifi dikkati çekici sembollerden.
Buluntular incelendiğinde büyük bir maddi ve manevi
dünya tasavvuru oluştuğunu anlıyoruz.
Sayfa 110 - YeditepeKitabı okudu
·
5 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.