Gönderi

355 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
"İstediğin kadar saksağanı vur vurabilirsen ama unutma, bülbülü öldürmek günahtır." Modern Amerikan edebiyatının klasikleri arasında önemli bir yere sahip olan Bülbülü Öldürmek, Harper Lee’nin 1960 yılında yayımlanmış ve 1961 yılında Pulitzer ödülü almış nefes kesen bir kitabı. Yayımlandığı zamandan günümüze kadar hala çok satanlar arasında kalmasının tesadüf olmadığını, anlatım tarzı ve yalın dili ile okuyucuya verdiği hazzın yanında bu onun emeği ile kazandığı büyük bir başarı. Küçük bir çocuğun gözünden anlatılan olaylar okuması çok kolay çok akıcı bir uslup ile okurla bulusuyor. Bir cocuğun büyümesini dinlerken etrafında yaşanan olaylar ile okura, adalet, özgürlük, eşitlik, ayrımcılık ve ırkçılık üzerine kavramları aklınıza kazınacak cümleler ile sizlere sunuyor. Ne üzücü ki 1960 yılında yazılan bu eserde geçen bu kavramlar hala günümüzün de popüler sorunları, şekil değiştirmiş ya da farklı şekilde devam eden halleri ile mevcut. Okurken hayran kaldım, heyecanlandım, bir filmin sonunu bekler gibi kitabın, konu içerisinde ki davanın sonucunu bekledim adeta satırlar arasında gezerken. Kitabı okurken aklıma çok sevdiğim 12 öfkeli adam filmi geldi. Benzer konular olmamakla birlikte jürinin karar kısmında aynı heyecan vardı. Harper Lee2nin gözünden dünyayı görmek ayrı bir haz verdi. Keisnlikle ama kesinlikle harika bir eser.. Kitabı kısaca özetlemek oldukça zor. Konusundan genel olarak bahsedecek olursam; Scout Finch, abisi Jem, babası Atticus ve yardımcıları Calpurnia ile yaşayan küçük bir kızdır. Kitabı da bu küçük kızın ağzından okuyoruz. Hikaye 1930’lu yıllarda Alabama da geçmekte ve o dönem için epey hassas bir konu olan ırkçılığı işlemekte. Okurken sizde hayranlık bırakacak bir kahraman olan Atticus, çocuklarını hoşgörülü ve adaletli bir biçimde yetiştirmeye çalışan ve eşitliğe inanan bir avukat. Dünya da bu avukat ve babadan daha fazla olmalı dediğim bir karakterdi. Çocuklar bu kadar güzel eğitilebilir, çocuklarına bir baba bu kadar güzel örnek olabilir. Kitabı iki temel bölüme ayırarak incelemek de mümkün. İlk bölümde daha çok çocukların iç dünyasına, afacanlıklarına, mahallelerindeki hayata, komşularına odaklanmış hikaye. Bu sayede yazar, onların dünyasına girmemizi sağlıyor ve dönemdeki düşünce yapısını, temel sorunları bu şekilde gözlerimizin önüne seriyor. İkinci bölümde ise Atticus’un siyahı bir adamın avukatı olmasıyla konu biraz daha ırkçılığa dönüyor ve bu bölümde olaylar iyice kızışıyor. Mahkemede geçen bölümler ve kitabın sonuna doğru yaşananlar biz okurları hem üzüyor hem de öfkelendiriyor. Ancak gerçek hayatta içinden olan bu son ve yaşananlar içinizde bir burukluk, kötü hissetme hali bırakıyor. Gözlerim doldu yer yer. "Yalnızca tek bir insan türü varsa, o zaman neden hiç geçinemiyorlar? Hepsi birbirine benziyorsa, niçin özel bir çaba harcayarak birbirlerini aşağılıyorlar."
Bülbülü Öldürmek
Bülbülü ÖldürmekHarper Lee · Sel Yayınları · 201473bin okunma
·
73 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.