İnci Aral
_Oooo..gidilir
Bir hafta bekledim tabiki cumartesi gününü.
Salona gittiğim de elimde Meyra
Sinan Akyüz arıyorum.Salona girdiğimde program değişmiş
Öfff ne sinir bozucu.simdi bekle dur salonu gezeyim ne var kitaplarda derken ne göreyim Sinan Akyüz imzaya başlamış.Allahim nasıl bir mutluluk.Merhaba ile başlayan sohbette,bu kadar mütevazı bir üslup !konuştuk kitaplar hakkında incir kuşlarına gitti elim.
Dedi ki bu piyasada yok
Nedir o diye sorduğumda
Son kitap
Ben Amir
İncir Kuşları ve Meyra'nın sonuncusu..
Vay çok havalı piyasada olmayan bir kitaba imzalı sahip olmak
Aldım ve bir kaç arkadaşıma da imzalattım.
Saatini bekleyip konuşması o kadar güzel bir insan ki
Hayatımda az insanın üslubu hoşuma gitmiştir bu kadar..son saniyesine kadar büyük bir keyifle dinledim.imzalar fotoğraflar derken hayatıma dahil olan en kıymetli kitaplar listesinde yerini aldı bile...
Gelelim kitabın içeriğine
Ben incir Kuşlarını çok sevdiğim bir arkadaş tavsiyesi ile okumuştum.Ne yalan diyeyim Meyra' da iki kere yarım bıraktım.Sonra bitirdim...
İçerik olarak midenin alt üst olduğu ,okumakta zorlandığım kitap.
Tecavüz hiç bir şekilde kabul edilemez bişey.Savaş olmaması gereken ,oldu ki savaş oluyor,bir toprak kadının namusu üzerinden mi kazanılıyor?
Dünya da tecavüz kelimesi kadar beni tiksindiren bir kelime bilmiyorum.Bunun yasal suçu idam olsun taraftarıyım.Sinan Akyüz her ne kadar Bosna da olanları yazsa da bugün Suriye,Filistin Ukrayna,savaş adı altında kadınlar ve çocuklar ve insanlar ölüyor.
Evet ben hep bu konuyu düşünmüş ve cevap olarak da bu kitap başarılı.
Savaşta tecavüz eseri doğan çocuklara ne oluyor?
Evet , büyüyor
Tiksinti, dışlanma ve anasız babasız.
Çok detaya girmeden Amir Burda ilahi adaleti sağladığı için içimin yağları erimedi değil.
Kitapta Eğer anne oğlunu sevseydi,en büyük acılar da unutulur dedirtirdi bana ..Sevemedi.
Yaşamadan bilinmez ,bir kadın çocuğunu reddedebilir miydi?
Tecavüz ile doğdu ise edebilirdi..
Kişiliksiz kimliksiz yaşanabilir miydi?
Yazgın bunu emretmiş ise yaşanırdı
Kitapta en dikkatimi çeken cümle;
Tanrı bizi duymaz! Çünkü çok uzun zamandan beri Bosna'ya uğramadı.Şayet gitmeseydi,bunca acı yaşanır mıydı?...(s.145)
Sahi acıların çok olduğu yerleri Rabbim unutmuş olabilir mi?
Coğrafya kader mi?
Yoksa üç beş kıçı kırık zalimin kana susamış midesinin kan dolması için mi ?
Hani Mehmet Akif diyor ya ;
Bastığın yerleri toprak diyerek geçme tanı
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı...
Bu kitapta , bastığım toprağın üzerinde yaşanan onca şeyleri düşündüm de ,başımız ağrısa mahalleyi ayağa kaldırıyoruz ya , utandım açıkçası.
Biz baktı diye adam dövdürürken,kadınlar iradesiz tecavüz edilmiş ,çocuklar doğmuş,ahhh ne hüzün ne keder,ne acı...
Amir,sen savaşın unutulan çocuğu olsan da bugün belki birimizin,belki çoğumuzun dedesi olduğun kesin...
Okurken içim sızlaya ,sızlaya ,başıma ağrılar gire gire okudum, küfürler ettim,dualar ettim,çok çok şükür ettim...
Savaşın en pislik yüzünü okudum ..
Keyifle okunur mu?
Hayır ,hiç keyfe keder birşey yok içeriğinde..
Ama yaşananların, hayatımızda olmadığı için şükür niyetine
Okunmalı...
Ben AmirSinan Akyüz · Alfa Yayıncılık · 2023679 okunma
·
832 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.