Gönderi

477 syf.
8/10 puan verdi
Geçmişle Dans Kitap İncelemesi
Güzel bir kitaptı. En başta "3 farklı karakter var. Acaba olay örgüsünde kopukluk v.s olur mu?" diye endişelerim vardı ama kesinlikle öyle bir şey olmadı. Yazar tüm bağlantıları ince ince işlemiş resmen bir halı gibi dokumuş. Kitabı hiç sıkılmadan okudum. Olay örgüsü güzeldi, yazarın anlatımı güzeldi (sadece 1 kısımda daha akıcı olabilirdi diye düşünüyorum az spoiler kısmında yazacağım), keyifle okuduğum, karakterleri benimsediğim bir kitap oldu. Sonu da gayet tatmin ediciydi, her şey yerli yerine oturdu. Aklımda sadece yaşanan olaylarla ilgili bazı soru işaretleri var. Onları da az sonra spoiler kısmında anlatacağım. Tavsiye edebileceğim bir kitap. BURADAN İTİBAREN SPOİLER Ray Levine, (Bence ismi çok havalı :D İsmini gerçekten beğendim.) kitap boyunca en çok üzüldüğüm karakter oldu. Cassie/Megan'a çok aşıkmış ve onun için yaptığı büyük fedakarlıktan sonra tüm hayatı resmen alt üst olmuş. Tekrar bir araya geldiklerinde de artık bazı şeyler için maalesef çok geçti. Cassie/Megan, eski hareketli hayatını özleyen zengin bir ev hanımı. Megan'ı kitap boyunca tutarsız buldum ve bu sebeple pek sevemedim. Geçmiş hayatını çok özlüyor, dönmek istiyor ama sonra da sahip olduğu hayata karşı özlem duyuyor çok tutarsız ve çelişkili bir karakterdi. Dedektif Broome, kitap boyunca sevdiğim bir karakter oldu. Eski eşi Erin'e özlem duyuyordu ama maalesef o da zamanında hareket etmemiş ve Erin başkasıyla evlenmiş hatta çocuğu var. Hayır, yani bu zamana kadar neredeydin? Madem seviyordun Erin evlenmeden önce harekete geçseydin ya? Kitabın başında Ray saldırıya uğradığında şaşırdım. Bu kadar hızlı bir başlangıç beklemiyordum. O kadar ağrıya rağmen Ray'in hastaneye gitmemesi de beni şaşırttı. Ray'in patronu Fester ile olan dostluğu çok güzeldi. Megan'ın kayınvalidesi Agnes'ı sevmiştim ve hatta söylediklerine de inanmıştım. Megan, Agnes'ın odasına gizlediği kameranın görüntülerini izlerken "Agnes haklı, kesin bir şey çıkacak diye" o kısmı heyecanla okudum ama maalesef Agnes'ın hastalığı ilerlemiş, söyledikleri gerçek değilmiş. Kitaptaki Ken ve Barbie'den cidden nefret ettim. İnsanları kendi düşüncelerine göre yargılayan ve kendilerince bilgi aldıktan sonra kimin yaşayıp öleceğine karar veren iğrenç insanlardı. Harry Sutton'u öldürdüklerinde çok üzüldüm. Adam yardıma ihtiyacı olanlara yardım eden iyi bir avukattı. Tawny'e de berbat davrandılar. Sonlarının o şekillerde olacağını hiç tahmin etmemiştim. Yaşılılar Evi çıkışı Barbie Megan'a saldırdı. Yazarın anlatımını o kısımda pek beğenmedim. Tam aksiyonlu, "o böyle kaçtı, o şu tarafa dönerek hamleden kurtuldu." şeklinde yazılacak yerde yazar Megan'ın düşünce yapısını çok fazla anlatmıştı. O kısmın daha aksiyon ağırlıklı yazılmasını tercih ederdim. Bu dövüş sonrası Barbie öldü. Dave de Megan'ı hastaneye götürdü. Dave de tutarsız bir karakterdi. Megan'ı seviyordu bir yandan Megan'ın geçmişi umurunda değildi ama diğer yandan tam tersi şekilde davranıyordu :D Yalnız tam Barbie ve Ken Megan'ı sorgulamak için Megan'ın evine geldiklerinde Broome'un bilmeden onlardan önce davranması çok güzeldi :D Az kalsın Megan gidiyordu. Ray ve Megan'ın bir araya geldikleri kısım da çok güzeldi. İkisi birbirinin yarım kalmış hikâyesiydi ve hikâyelerini yarım bırakarak yollarına devam etmeye karar verdiler. Ray zaten 17 yıl Megan'ı aramış ve beklemişti. Megan'ın tereddütleri vardı. Megan Dave'i seçti. 2 tane çocuklarının olması bu seçiminde etkili olmuştur diye düşünüyorum. Belki çocukları olmasa, Dave ile yeni evlenmiş olsalar seçimi farklı olabilirdi. Acaba katil kim? diye düşündüğüm zaman yine birçok karakter arasında gidip geldim :D Öncelikle Stewart Green'in eşi Sarah olabilir diye düşündüm. Eşi iğrenç bir insan olduğu için onunla başlamış ve sonra yılın bir döneminde aynı şekilde iğrenç olan diğer adamları öldürüyor olabilir dedim. Sonra Fester'dan bir şüphelendim :D Daha sonra dedim Lorraine olabilir. Orda çalışıyor o iğrenç adamlara bunu yapmış olabilir. Daha sonra dedim yok Stewart Green geri döndü herhalde. Ama neden diğer adamları öldürsün ki? Kendi intikamını alırdı :/ Sonra Ray sürekli "Kan.. Çok kan vardı.. O görüntü.." diye düşündükçe dedim acaba mı? Ray olabilir mi? Ama sanki bir şeyler olmamış gibiydi ve Ray çıkmasını pek istemiyordum. En sonunda tahmin yürütmeyi bırakıp olay örgüsüne odaklanmaya karar verdim :D Ken Lorraine'in peşine düştüğü zaman dedim "Off Lorraine gitti." Broome evi araştırırken Lorraine'in cesedini bulacak sandım ama ceset Ken'in çıktı. Küçük çaplı bir şokla beraber "Başlarda tahmin etmiştim." dedim :D Ama yine de şaşırdım. Ken'i öldürmesi, tüm o adamları öldürmüş olması falan pek tahmin ettiğim bir şey değildi. En son kendini öldürecek sandım ama teslim olmaya karar verdi. Polis müdürü Goldberg kitabın sonlarına kadar aşırı sinirimi bozdu. Para için soruşturma bilgilerini satıyordu. Broome'un soruşturmayla ilgili bilgileri ondan saklanmasını çok zekice buldum. Adam ne duysa hemen telefon açıyordu :D Barbie ve Ken'in başka işleri olmasa hedeflerden biri de oydu :D Ucuz kurtuldu :D Sonrasında tüm taşlar yerine oturdu. Megan korktuğu ve kendisi ya da Ray suçlanır diye düşündüğü için kaçmış, Ray Megan'ı korumak için cesedi parçalara ayırmış, kan diye düşünürken bundan bahsediyormuş, Lorraine berbat kocasını nefsi müdafa olarak öldürdükten sonra her yıl dönümünde berbat bir adamı öldürerek kutlama yapmaya karar vermiş, böylece kulüpteki kızları ve adamların ailelerini de kurtarmış oluyormuş. Şimdi gelelim aklıma takılanlara: 1- Lorraine tüm bu adamları oraya getirmeyi nasıl başarıyordu? Kendisinin ya da takıntılı oldukları kızın onları orada bekleyeceğine dair mesaj falan mı atıyordu? 2- Tüm o adamların cesetleri o kadar zaman o kuyudaysa hiç mi etrafa koku falan yayılmadı? Hiç kimse yürüyüş amacıyla falan da mı oraya gitmedi? 3- Yaklaşık 17-18 adamdan bahsediyoruz. Hepsi bildiğimiz kadarıyla bıçakla falan ölmüş, Tabanca ses çıkarır ve Lorraine'in tabancası yoktu. Lorraine'in fiziksel gücü bu adamları öldürmeye nasıl yetti? Elinden de kurtulan kimse olmamış. Bence mantıksal olarak biraz zorlama bir durum. Tabii adamlar alkollü oldukları için ve böyle bir saldırıyı beklemedikleri için çok büyük şaşkınlık yaşamışlardır ama ne bileyim bu kısım yine de kafamda pek oturmadı. 4- Megan bir sürü yalan söylemiş. Üniversite okuduğunu falan söylemiş. Agnes araştırıp gerçeğe ulaşmış ve sessiz kalmış ama bu kızın diploması falan yok, kimse bu konuda bir şey falan sormadı mı diyeceğim ama parayla sahte diploma almış da olabilir. Yalnız Lorraine Megan'la görüşmeye gelmeseydi hiçbir şey ortaya çıkmayacaktı :D Gerçi Lorraine artık hasta olduğu ve az zamanı kaldığı için açığa çıkmak istiyordu sanırım. Stewart Green'e ne olduğuyla ilgili de aklında soru işaretleri varmış zaten. Ray'in fotoğrafçılık konusunda kendine yeni bir yol çizmesine gerçekten sevindim, mutlu olmayı hak ediyor, çok acı çekti. Megan pek mutlu değil. Sadece şimdilik/geçici bir süre için mutlu ve huzurluymuş gibi görünüyor ama kısa süre sonra aynı hisleri tekrar yaşayacak gibi görünüyor. Broome davayı çözdü ve Lorraine'i ziyarete gidiyor. Bu ziyaretler bizim dedektifin hoşuna da gidiyor. Onun da mutlu olmasını isterim. Aslında sonra neler olduğuyla ilgili bir kitap daha çıksa onu da okumak isterdim :D Mesela Ray işinde neler yapıyor? Megan Dave'den ayrıldı mı? Broome neler yapıyor? v.s Genel olarak güzel bir kitaptı. Okurken sıkılmadım. Takıldığım konuları yukarda belirttim. Tavsiye edebileceğim bir kitap.
Geçmişle Dans
Geçmişle Dans
Harlan Coben
Harlan Coben
Geçmişle Dans
Geçmişle DansHarlan Coben · Martı Yayınları · 2020446 okunma
·
128 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.