Gönderi

222 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
Bu romanda; kişilerin metamorfozu, kaos, paradoks, ikilem, bunalım, sırlar ve sırların deşifre oluşu, gerçekler ve olağanüstülükler, ölüler ve yaşayan ölüler, kan donduran cinayetler, parçalılık ve bu parçalılığın birleşememesi vardır. Bu biraz teknik oldu dersek: Romanda olay anlatmıyorum olay halkaları bu karakterler üzerine : Zaman Dayı, Halat Niyazi (Veysel Baba), Hüsran, Botan, Cellat Deligavur (Leon) kurgulanmıştır. *Herkesin bir sırrının olduğu bu romanda, aynı zamanda gerekli sebepleri de kendilerinin vardır. Ayrıca konu bütünlüğü de yoktur. Zaman Dayı, bir gün sandalına saldırıp tecavüze uğramak ve ölmek üzere olan bir genç kopma vasiyetini yerine getirir ve değişen ayaklarını keser. Daha sonra suçu kalır ve hapis düşüp oradan haberdar olmadan kaçar. Onun sırrını sadece Halat Niyazi öğrenir. Halat Niyazi, ''Çöpün tam içinde yaşayan, yıllar önce yaşlanmış ama uzun süre korunmasıyan, değişmeyen Balat'lı bir berduştur''. Onun hayatı "Allahın insana böyle bir kader biçer?" denecek cinstendir. Halat daha çocukken babasını cellatlık yaparken yani Sultanahmet'te birinin ipini çekerken görür ve aklını kaybeder. Annesinin elinin oğlu kez babasının kimsesizler mezarlığına gömüldüğü gün tutar. 15 yaşında evden kaçıp sürerek yaşamaya devam ediyor. Halat kız kardeşiyle evli olduğu için çocuklar hep engelli doğmuştur. Ancak oğul çocukları Şerife akıllı ve sapasağlam bir kızdır ve diğer engelli çocuklarına bakabilecek kapasitededir. Şerife doğduğu gün Halat, karısını kaybetmiştir. İçeriğinin de çok az ömrü olan Halat öğrenilmiştir. Karısını kaybettikten sonra çocuklarıyla birlikte yaşamaya devam ederken bir gün kızı Şerife dışarıda oynarken çıkar ve geri dönmez. Gözlerini merak eden Halat donanımını inceledikçe kızının inşaatta tecavüze uğradığını öğrenince şok olur. Halat akşamdan kör, kötürüm ve gelişenli olan üç çocuğu çamaşır ipiyle boğarak onları bu hayattan kurtarır. Daha sonra vicdanı rahat ölmek için bu dünyada suçunu çekmek isteyip hapishaneye girer. Kanser olduğu ve sayılı günlerde biriktirildiği için affedilir. Onun bu sırrını Zaman bilir. İkisinin arasındaki sırrına sahip çıkar. Hüsran, evde sürekli olarak aralıksız yaşamak zorunda olan bir kız çocuğudur. Çünkü güneşe, bitkiye her şeye alerjisi vardır. Babasının çöp toplayarak ailesine bakar. Derme çatma bir evde yaşarlar. Babasının eve getirdiği bir Kırmızı Kitap onun başucu kitabı olur ve İçindeki cellat ve korkunç hikayeleri/efsanelerini okur, ilgi duyar. Evlerinin arkası İstanbul'un gizli tünellerine ve cellatların gömülüdüğü kimsesizler mezarlığına kadar uzanıyor. Hüsran onun gününün anne babasına ayrılmasından sonra tünellere iç hücre mezarlarına renkli kalemleriyle şiirler yazar. Botan, kendisi 5 yaşında babasını bir fahişeyi öldürüp, cesedini parçalamış ve şehrini bir yanında dağıtmıştır. Annesi delirmiş. O kişinin bir mezarı, cenazesinin alınması ister ve babasını öldüren kadının peşine düşer. Önce Acillerde, Adli Tıp Kurumlarında babasının cesedini arar. Mezarlıkları dolaşır ve bir gün babasını öldüren fahişenin cesedinin acile getirildiğini görür, onun naaşını takip eder. Kadının naaşı kimsesizler mezarlığına götürülür. Oraya gider mezarcı Kambur'la tanışır. Babasının mezarını bulmak için işaret arar. Deligavur, bir çingenedir ve Osmanlı'nın en ünlü hücrelerindendir. 1800'lü yıllarda yaşamıştır. Halat'ın dedesidir. Halat'ın babası Cellat Sarı Kadir'dir. Tüm karakterlerin ortada buluştuğu tek yer: Cellatların ve kimsesizlerin gömülü olduğu gizemli mezarlıktır. Zaman Dayı, Şerife'nin mezarını ziyarete gelir vicdanını hafifletir. Orada huzur bulur. Halat, yıllar önce annesinin elinin son kez kaybettiği ve babasının gömüldüğü mezarlığa gelir. Zaman'ı takip ederken bir gün onun gittiğini görürsün. Hüsran Kırmızı Kitap'ta okunan cellat hikayelerinden etkilenerek mezar taşlarına renkli kalemiyle şiirler yazar. Botan, babasının mezarını bulmak için işaretler arar ve Hüsran'ın mezar taşlarına yazdığı şiirleri görür. Cellatdeligavur bu mezarlıkta bekletilir. Teknik açıdan roman klasik Postmodernist romandır. Cellat Deligavur'un hayatı geri dönüş tekniğiyle anlatılmıştır. Ayrıca aynı teknikle Kurtuluş Savaşı yıllarından birkaç kesit anlatılmıştır. Romanda epigrafik unsurlar vardır: karakterler üzerine kurgulanmış olay halkaları anlatılmadan önce kavramlar hakkında verilmiş ve şiir yazılmıştır. Parçalılık vardır. Roman binevi parçasından bütüne giderken okuyucuyu boşluğa ve meraka düşürecek bir sonla bitmiştir. Hayat kaotiktir, herkesin bir dramı vardır. Ve bu dramayı hazırlayan toplumsal, geleneksel olaylar vardır. Cellat efsanelerinden kesitler alınmıştır. Denizkızı efsanesinden faydalanılmıştır. iklimin şiirsel unsurları vardır. Kambur, Ziba, Sarı Kadir romandaki yardımcı karakterlerdir. Tanrısal bakış açısıyla yazılmış bir romandır ama bazı yerlerde ama tam olarak hissedilmez. Romanda Hüsran'ın kitap okuması dikkate alınmayan değer bir noktadır. Aklıma geldikçe daha birçok tespitleri yazacağım.
Kırmızı Zaman
Kırmızı ZamanMine Söğüt · Yapı Kredi Yayınları · 20191,811 okunma
38 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.