Aidiyet
Aidiyet üzerine ;
Kişilerin bireysellikleri kendi varlıklarına dair kendilerine güvence hissettirir. Psikolojik ve sosyolojik olarak insan toplumun en küçük parçası olan aile içerisinde bir birey olmak yolunda kazanımlar elde ederken , birtakım da roller kazanmaya başlar. Örnek veriyorum ailenin içerisinde bir çocuk, okula başlayınca öğretmenlerinin karşısında bir öğrenci , diğer öğrenciler karşısında bir arkadaş vb gibi roller kazanarak zamanla bu roller içinde yaşamaya başlar . Bu rollerin hepsi sonradan yaşadıkça sosyal olarak kazanılmaktadır. Sosyal olarak bu kazanımlar sağlanması için de belirli ilişkilerin kurulması ; yani sistemsel ve düzenli olarak iletişimin, herhangi bir aktarimin söz konusu olması gereklidir. Bu düzenli ve karşılıklı sistematikli aktarımın olması aidiyet olarak adlandırılabilir. Yani düzenli bir bağ ve aktarıma karşı duyulan gereksinim, gereklilik.
Haricinde spesifik olarak başka bir bakış açısı da şu ; insan zihni bilinmezlikten daima endişe duyar; endişe duyduğu kadar merak da eder. Aidiyet duygusu zihinsel anlamda sürekli beklenilen olaylar, süregelen tekrarlanan davranışsal durumlara karşı zihne bir çeşit savunma mekanizması, ileti taktikleri kazandırmaktadır. Bundan dolayı zihin bilinen alanın içinde kalmak isterken diğer yandan da bu alanın dışını daima merak etmektedir fakat bundan endişe duymaktadır.
Toplumda çocukluk yaştan itibaren kişilere genellikle ait olmaktan ziyade sahip olmak, mülkiyet hakkını korumak gibi roller çocuklara kazandirilmaktadir. Örnek veriyorum"
bu benim oyuncağım " " ben izin verdigim sürece bu oyuncakla oynayabilirsin " "Ben izin vermezsem oynayamazsin , benimle iyi geçin mesajı " ebeveyinler tarafından çocuklarına kazandırılan davranışsal bir durum olmaktadır . Oysa ki oyun kurulmaya başladığı anda mülkiyet duygusu yani sahip olma duygusu ortadan kalkıp yerini aidiyete yani oyun içerisindeki çocuğun kendi edinimsel rolüne bırakmaktadır.
Harici olarak eklemek istediğim bir şey daha ;
Yaşam koca bir bilinmezliktir. Yarın ne olacağını hiçbirimiz bilemeyiz. Bu hem insanda korku hem de merak uyandırmaktadır , aidiyet ve rutinler sadece bu bilinmezlik ummanında bizlere küçük limanlar kazandirir.
Aidiyetin sosyal yön örnekleri diyebiliriz. Harici antisosyal nesnelere, düzene aidiyet örnekleri de çıkartılabilir
·
732 görüntüleme
Sevgili Lilly, bu uygulamada tanıdığım nadir karşı cinslerden birisin. Beyin ameliyatımdan sonra yatağımda umutsuz ve mutsuz bir şekilde yatarken senin taa Antalya'dan gönderdiğin çiçek geldi. Her gün biraz daha büyüyor, içimdeki iyileşmeye dair umutlar gibi. Her şey için teşekkür ederim 🙏
Bir insanın hayatına umut katabilmek çok yüce ve gösterişli bir davranış inan bana. Her şey gönlünce olsun
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.