Gönderi

Ermeni Meselesi Hakkında Guhr`un Gözlemleri
Bölgede yaşayan ve ekserisi kadın ve çocuk olan Ermeniler hakkında tam bir fikrim yok. Ama ayaklanmalarda Türklerin acımasız fanatik zalimler, buna mukabil Ermenilerin takibata uğrayan zavallı bahtsız Hıristiyanlar olduklarına dair Batı dünyasında çok yaygın olan kanaat her halükarda yanlıştır. Bana göre karışıklıkların dinle pek ilgisi yoktu. Anadolu'da hemen hemen bütün zanaatları ellerinde tutan zeki, iş bilir ve çalışkan Ermeniler, onların yaptıkları işlere muhtaç olan Türklerden fahiş ücretler istemekle kalmıyor, üstelik her fırsatta onları kandırmayı seviyorlardı. Ermeniler böylece çok zengin oldular. Daha iyi evlerde oturuyorlardı; daha değerli atları ve develeri vardı; karılarının elbiseleri ve mücevherleri Türklerinkinden daha pahalıydı. Bu da Türklerin kıskançlığına ve hoşnutsuzluğuna sebep oluyordu. Dolayısıyla aileler ve köyler arasında, nihayet bütün ülkede çatışmalar çıktı. Hükümet gücünü ortaya koymak zorunda kaldı ve ağır cezalar da verildi. Üstelik iki tarafın din adamları da işe karıştı ve cemaatlerini kışkırttılar. Bu yüzden nefret arttı ve kavgalar daha kanlı oldu. O karışıklıklar hakkında herhangi bir şekilde konuşmak biz Alınanlara kesinlikle yasaklanmıştı. Bu yüzden Burada anlatılanlar sadece benim gözlemlerime dayanıyorlar. Ermeni meselesinde nasıl tavır alınırsa alınsın, İttihat ve Terakki hükümetinin bulduğu çözüm her halükarda yanlıştı. Ermenilerin tehciri, ülkenin adını kötüye çıkardı ve kendisine de çok zarar verdi. Çünkü Ermenilerin yaşadığı birçok yer terk edildi, mevcut olan az sayıda tarla ıssızlaştı ve Anadolu'da zanaatkar kalmadı. Yavaş yavaş Türk makamları 2. ve 3. orduların bulunduğu cephede savaşın son bulduğunu anladılar. Bu sebepten, eratın yüzde 10'una tarlalarını sürmek için memleketlerine gitme izni verildi.
Sayfa 108 - Türkiye İşbankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
·
26 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.