Selamlar. Pazarlıkçı serisinin ikinci kitabını da bitiridim. Bence kitap fena değildi. İlk kitabın yanında sıkıcı kalan bir kitaptı bana göre. Kitabın ilk yarısında Callie'nin Ötediyar ve Des hakkında daha çok bilgi edinmesini, Ötediyar'daki hayatı tanımasını ve güçlenmesini okuyoruz. Ötediyar'ın Callie üzerinden bize anlatılması kısmı hoşuma gitti. Evrenin ve Des'in daha çok tanıtılması güzeldi. Kitabın ikinci yarısında ise Gündönümü Kutlamaları'na gidiyoruz. Buralar bana biraz daha monoton geldi. Sabah kutlaması, akşam kutlaması, onun entrikası, bunun entrikası vs tamamen saray hayatı anlatılmıştı. Bu kısımların bu kadar uzun tutulmasına gerek yoktu bence. Kitapta aksiyon adına ne oluyorsa son 50 sayfada oluyor. Aksiyonu bu kadar sona sıkıştırıp oldu bittiye getirmektense hikayeye yedirilmesini tercih ederdim. Des'i bir noktada eleştirmeden geçemeyeceğim. Bu adam neden Callie'nin ağzından laf almak için gücünü kullanıp duruyor. Aslında bu yaptığı Callie üzerinde uyguladığı bir güç istismarı. Des'in Callie'yi zorla konuşturmasından cidden rahatsız oldum. Tamam Des bebeğim, şekerkelebeğim, üzümlü kekim falan ama bu yaptığı hiç hoş değildi. Neyse ki Callie'nin bütün borçları ödendi ve bir daha aynısını yaptığını okumayacağız. Bence bir minik eksiklik de Temper ve Malaki'nin ilişkisinin daha çok anlatılmamasıydı. Yan karakterlerin hikayesine biraz daha değinilebilirdi. Temper'ın çılgın hallerini ve Malaki'yi daha çok okumak isterdim. Ancak yüzeysel geçmeyi tercih etmişti. Yani arkadaşlar kitap idare ederdi. Kitabın sonunda yazar hem klişeli hem ters köşe olmalı bir son yazmıştı. Kitabın sonuna kadar okuyabilirseniz sonu çok iyiydi. Sevgilerle <3

Yabancı Bir İlahiLaura Thalassa · Martı Yayınları · 2022570 okunma

·

144 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Selin