Gönderi

sayın hiç sevgili
Astronotunuz
Astronotunuz
şu gönderinizi silmişsiniz; i.hizliresim.com/742sjcl.png gönderinizdeki yazınıza eklediğiniz Mustafa Kemal Atatürk görseli ile aklınızca iğneleme yapmaya çalışmışsınız. size paylaşıp sildiğiniz gönderinizdeki görsel ve o zamana dair vuku bulan birkaç şeyi iletmek için yazıyorum bu iletiyi. umarım sonuna kadar okursunuz. paylaştığınız görsel şubat 1938de türk hükümetinin alıp Mustafa Kemal Atatürk'e hediye ettiği savarona yatının istanbula geldiği ilk gün Atatürk'ün savaronaya teşrifi sırasında 1 haziran 1938de çekilmişti. paylaştığınız fotoğrafın tam halinde de görüleceği üzere isteataturk.com/gorseller/15096... Atatürk'ün karnı şiştir. yine fotoğrafta göreceğiniz gibi Atatürk'ün üzerindeki ceket ve pantolonu boldur. zira Atatürk'e hastalığı sebepli aldığı kilolardan ve karnındaki sudan sebep eski kıyafetleri olmaz. hatta eski ayakkabıları bile olmaz. o kendisine terlik giymesi konusunda yapılan önerileri de terlik giymeyi pek sevmediğinden kabul etmez. sonra sonra sandalet giymeye razı olur. neyse konumuz bunlar değil, buraları geçelim. Atatürk 1 haziranda gezdiği savaronayı çok beğenir, doktorların da deniz havası iyi gelir tavsiyesi ile savaronada 25 temmuz 1938e dek 55 gün geçirir. Atatürk 1 haziran-25 temmuz 1938 tarihleri arasında; -savarona yatında türk tarih kurumu ve türk dil kurumu başkanları ile toplantılar yapar. -başbakan celal bayar ile defalarca buluşup toplantılar yapar. -bakanlar kurulu ile buluşur. -milletvekilleri ile buluşur. -romanya kralı carol ile buluşup toplantı yapar. -hatay sorununun büyümesi sebebiyle fevzi çakmak ile 4.5 saat süren olağanüstü bir toplantı yapar. bu saydıklarımı yaptığı süreç içerisinde Atatürk'ün sağlığı gittikçe kötüleşir. hareket kabiliyetini gittikçe yitirmeye başlar, yüksek ateşler içerisinde baygınlık geçirir, kendisine çeşitli doktorlar tarafından farklı tedavi şekilleri ile müdahalede bulunulur. en sonunda denizdeki dalgalanmadan Atatürk'ün etkilenmemesi, kendisine karada daha hızlı müdahale edilebileceği gibi düşüncelerden sebep Atatürk 25 temmuz 1938de gece saat 1de dolmabahçe sarayına geçirilir. bu geçirilmenin gece olmasını Atatürk istemiştir. kendisinin hasta halinin halk tarafından görülmesini istemez, zira halkın kendisinin bu durumuna üzüleceğini düşünür Atatürk. ek olarak bu halinin hatay ile sorun yaşadığı fransa tarafından görülürse kendisinin güçsüz halinden fransanın yararlanmaya çalışacağını da düşündüğünden dolmabahçeye gece geçmesinin yerinde olduğunu düşünür Atatürk. bu geçişin gerçekleşmesinden 1-2 gün önce Atatürk yanındakilere; ''bir çocuk oyuncağını bekler gibi bu yatı beklemiştim. mezarım mı olacak bu tekne benim?'' der. Atatürk'ün sadece paylaştığınız görselin tarihinden vefat tarihine dek bu ülke için yaptıklarını burada uzun uzun anlatmayayım. ilgilenirseniz bu konuda yazılmış kitaplar var. ülkesi için her şeyden -canı dahil- vazgeçmiş bir kişi adına onun öncülüğünde kurulan bir ülke vatandaşı olarak bu tarz bir gönderi paylaşmanız hoş değil. ideolojik olarak karşıtı olsanız dahi bu tarz paylaşım yapmanız da kendinizi komik duruma düşürür. zira gönderinizde ferhan şensoyun dediği söz cumhuriyete atfen söylenmiştir. ve bu tarihte, 1923te, Mustafa Kemal Atatürk gayet de çok yakışıklıdır. -genel geçer kıstaslara göre.- görsel ve görseli destekleyici yazı arasında uyumsuzluğa -muhtemelen sevdiğiniz- bir kişi üzerinden başka bir örnek vereyim. II. mehmet istanbulu 1453te 21 yaşındayken fethetmiştir. oysa kendisinin bilindik portresi ise bellini tarafından istanbulu fethinden 27 yıl sonra, 1480de çizilir. fatih sultan mehmet tablonun çizilmesinin üzerinden 1 sene dahi geçmeden nikris hastalığı geçirir, bu hastalığa romatizma da eklenince gebzedeki hünkar çadırından dahi çıkamayacak denli kilo alır. öyle ki vefatı sonrası kendisinin üzerindeki kıyafetler naaşının sıcakta beklemesinin de etkisiyle üzerinden çıkarılamayıp kesilir. şimdi biz istanbulu fetheden fatihe bu hazin son zamanları üzerinden mi bakalım? gerek Mustafa Kemal Atatürk gerek fatih sultan mehmet gerekse diğer türk büyükleri fiziksel görünüş açısından genel kanıya göre çirkin olsa dahi bu bence önemli değildir. önemli olan yaptığı iştir. bir örnek daha vereyim peygamberliği islam dinince de kabul edilen musa peygamberin kekeme olduğu, risalet sonrası kekemeliğinin mucize ile geçtiği kabul ediliyor. şimdi musa peygambere de kekeme olarak mı bakalım? Mustafa Kemal Atatürk'ü sevmeyin, eleştirin. yaptığınız eleştirilere elbette gereken cevaplar verilir. ama eleştiri yaparken mert olun, onurlu olun, şerefli olun. sizde haiz olan mertlik, onurlu olma, şeref hasletlerine istinaden de umarım yazıp sildiğiniz gönderi için burada özür dilersiniz. (aynı şeyler yazıp sildiğiniz gönderiye gönderinize destek mahiyetinde yorum yazanlar için de geçerlidir.) bu arada size Atatürk'ün dünya durdukça hep yakışıklı olarak kalacak en güzel fotoğrafını paylaşayım; i.pinimg.com/originals/3b/d6... okuduğunuz için teşekkürler. iyi akşamlar. saygılar.
··
3 artı 1'leme
·
531 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.