Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Fitneler
Müslim b. Ebî Bekre, babasından aktarıyor: Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurdu: "Şüphesiz ki fitneler zuhur edecektir. O zaman uzanan oturandan, oturan ayakta durandan, ayakta olan yürüyenden, yürüyen koşandan daha hayırlıdır" buyurdu. Bir adam: "(Şayet o günlere yetişirsem) ne yapmamı emredersin?" dediğinde: "Devesi olan devesinin ardından gitsin. Koyunu olan koyununun ardından gitsin. Tarlası olan tarlasına gitsin. Bir şeyi olmayan da kılıcına gitsin, keskin tarafını taşa vursun. Sonra da gücü yetiyorsa kurtulmaya baksın. Sonra da gücü yetiyorsa kurtulmaya baksın" buyurdu. Ebû Mûsâ el-Eş'arî (r.a.) dedi ki: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Kıyamete yakın bir zamanda karanlık gecelerin bölümleri gibi fitneler gelecektir. Kişi mü'min olarak sabahlayıp kâfir olarak akşamlayacaktır. Mü'min olarak akşamlayan kişi de kâfir olarak sabahlayacaktır. Bu fitnelerin içinde ayakta duran yürüyenden daha hayırlı olup yürüyen de koşandan daha ha- yırlıdır. Yaylarınızı kırın ve kirişlerinizi kesip koparın. Kılıçlarınızı da taşlara vurun. Eğer birinizin evine (öldürülmek üzere) girilirse, o kişi Adem'in iki oğlundan hayırlı olanı gibi (yani öldürülen) olsun. Abdullah b. Amr (r.a.) bildiriyor: Biz Rasûlullah (s.a.v.)'in etrafında iken fitneden bahsedince Allah Rasûlü (s.a.v.) parmaklarını birbirine geçirip: "(O zaman) insanların ahitleri, emanetleri birbirlerine karışmış şöyle şöyle olduğunu gördüğün zamandır" buyurdu. Bunun üzerine ben kalkıp: "Sana kurban olayım, o zaman ne yapmam gerekir?" dediğimde: "Evine gir ve dili- ne sahip ol. Doğruluğundan emin olduğun şeyi yapar, emin olmadığın şeyleri terk edersin. Yalnız kendi başının çaresine bakar ve umumun meseleleriyle uğraşmaktan uzak durursun" karşılığını verdi. Huzeyfe b. Yeman'ın şöyle dediğini duydum: İnsanlar Rasûlullah (s.a.v.)'e hayrı sorarken, ben şerri soruyordum. Zira hayırlı bir şey olacaksa benim gözümden kaçmayacağını biliyordum. Bu sebeple: "Ey Allah'ın RasûlüBu hayırlı dönemden sonra şer olan bir dönem gelecek mi?" diye sordum. Nebî (s.a.v) üç defa: "Ey Huzeyfe! Allah'ın Kitab'ını öğren ve içindekilere tabi ol" buyurdu. Ben yine: "Ey Allah'ın Rasûlü! Bu hayırlı dönemden sonra şer olan bir dönem gelecek mi?" diye sordum. Rasûlullah (s.a.v.): "Fitne ve şer olacaktır" buyurdu. Ben: "Ey Allah'ın Rasûlü! Bu şerden sonra hayır var mı?" diye sordum. Rasûlullah (s.a.v.) üç defa: "Ey Huzeyfe! Allah'ın Kitab'ını öğren ve içindekilere tabi ol" buyurdu. Ben: "Ey Allah'ın Rasûlü! Peki bu şerden sonra hayır var mı?" diye sorduğumda, Nebî (s.a.v.): "Duman üzerinde bir barış ve içerisinde fesat olan bir toplum olacaktır" buyurdu. Ben: "Ey Allah'ın Rasûlü! Duman üzerindeki barış nedir?" dediğimde: "(Kargaşadan sonra) kavimlerin kalplerinin eskiden olduğu hâle dönmemesidir" buyurdu. Ben: "Ey Allah'ın Rasûlü! Bu hayırlı dönemden sonra şer olan bir dönem gelecek mi?" diye sordum. Nebî yine üç defa: "Ey Huzeyfe! Allah'ın Kitab'ını öğren ve içindekilere tabi ol" buyurdu. Ben yine: "Ey Allah'ın Rasûlü! Bu hayırlı dönemden sonra şer olan bir dönem gelecek mi?" diye sordum. Rasûlullah (s.a.v.): "Kör ve sağır fitne olacak, cehennemin kapılarında fitneye çağıran davetçiler olacak, Ey Huzeyfe! Senin bir kök ısırarak (yiyerek) ölmen, o fitnecilerden birisine uymandan daha hayırlıdır" buyurdu.
Kitâbu't-Tevhîd ve Kitâbu'l-Îmân
Kitâbu't-Tevhîd ve Kitâbu'l-Îmân
·
78 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.