Gerçek hayattan esinlenerek yazılmış Yamyam ve Avcısı eserinde yazarımız; farklı bir anlatımla toplumumuzun en büyük sorunlarından kumar ve 80 öncesi dönemde yaşananları konu edinmiş. Düğün gecesi soluğu kumarhanede açıp, bütün altınları kaybeden bir damat... Bu insandan ne beklenir? Kumarhanede kazanan kimdir? Oynayan mı, kumarhane sahibi mi? Kadir'in ailesi Hatay'a göç etmişlerdir. Babası Avcı Yaşar lakaplı kumarhane sahibidir. Kadir'de ilk başlarda babasının yanında çalışıp, kurpiyeliğe kadar çıkmıştır. En önemli oyunlar onun masasında oynanmaya başlamıştır artık. Zamanla, iflas eden, ailesinden olan, hayatı alt üst olan insanları gördükçe, kendisini sorgulamaya başlar. Avcı Yaşar, kumarın tüm hilelerini bilen, karşısındaki dikkatlice baksa bile yaptığı hileyi belli etmeyecek kadar usta bir kumarbazdır. Türlü entrikalarla her zaman kasanın kazanmasını sağlarlar. "Vaktinde göç kararı veremeyen ataların torunlarına bıraktığı miras, kan ve gözyaşıydı." ".........Burası mezbahane, enayi mezbahanesi... Sen şehir kulubü sahibiysen bunu bilmen lazım! Bu mezbahanede senin gibi çok koç kestik biz." "Bu dünya güçlü ve güçsüzlerin dünyasıydı." Ömür, Kadir'i bir süre daha merdivenlerde içindeki yargıçla yalnız bıraktı. Kendisini uzunca bir düşün denizine saldı. Yamyam’ın derisini yüzdüğü o küçücük mekânda ve sabahın beşinde… Kadir adamın arkasından bakarken, Ömür'ün elinde usunun bıçağı, adamın bıraktığı boşluğa kondu ve durdu. Kadir'e bakıp kendi kendine konuştu, "Her işin kendi içinde bir ahlakı vardır. Vakti gelince nasılsa öğrenirsin!” “Yamyam” merdivenleri geriye doğru ağır ve yorgun adımlarla çıkarken, “Avcısı” da onu seyrediyordu.

Yamyam ve AvcısıÖzkan İrman · Majör Yayınları · 202064 okunma

·

33 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Güler Düzgün