Gönderi

126 syf.
·
Not rated
·
Read in 15 hours
Genç Werther'in Acıları'nı ilk okuyuşumu hatırlıyorum. Hiç bir şey anlamamıştım. Acı nerede diye düşündüğümü hatırlıyorum mesela. Nerede acıyoruz diye düşünmüştüm. Sonra aynı acıyı yaşadım anladım demeyeceğim tabii ki. Sonra daha düzgün bir çeviriden okudum ve aydım diyeceğim. Werther'in acısı biraz seçilmiş bir acı. Etrafımdaki hiç kimsenin benim için duygusuz diyeceğini zannetmem. O yüzden de böyle bir cümle için yargılanmam mümkün değil. Werther bu acıyı seçti. Olur. Ben şahsen inanmıyorum ama birini ilk görüşte vurulabilirsiniz. Olur ya o andan sonra gözünüz hiç bir şey görmez. Peki. Ya ilk defa göreceğiniz birinin, nişanlı, evli ya da birine söz vermiş olması, adı neyse artık onu sizin için asla 'o gözle bakılmayacak' biri yapmaya yetmez mi? İnsanın hem akıl, hem ruh hem de sonrasında en çok etkilenecek beden sağlığı açısından böyle düşünmesi en sağlam yoldur. Bilinçli bir şekilde bunu bile bile, ilk görüşte aşık olmayı seçen biri için ben ne diyebilirim. Geçmiş olsun demek isterdim ama bize Allah rahmet eylesin demek düştü Werther sağ olsun. Sağ da kalamadı ki. Bir yerde aşk acısı gördüm mü tanırım. Nasılsa nasıl, bilirim. Bu kitabı üçüncü okuyuşum. Goethe'nin yazdıklarını saygıyla okuyor ve altını çize çize ilerliyorum yalnız bu aşk acısında bana geçmeyen, çiğ bir şey var. Hesap kitap var. Werther nasıl bu acıyı seçmiş ise, Lotte de öyle bu acının kaynağı olmayı seçmiş ve sevmiştir. Kocasına gelince. Şahsen kocama biri bir şey hissetse bunu ondan önce ben hissederim, kocam birine bir şey hissedecek olsa da aynı şekilde. Üstün zekalı olmak değil de kalpten sevmek gerekir bunun için. Her neyse. Peygamberin tükenmeyen zeytinyağı çömleği diye bir ifade geçiyor kitapta. Orası benim için bu üçlünün arasındaki dengeyi anlatan hikâyeydi. Bu ifade yalnız peygamberde doğrudur ve o mucize ona aittir. Şimdi bakın etrafınıza. Her şeyin bir dengesi var. Standart ihtiyaçlar var. Her şeyin bir mevsimi ve ölçüsü var. Eğer bir evin geçimini sağlayan para on yıldır değişmiyor ama ev aynı şekilde idare ediliyorsa orada bir 'baska kaynak' olduğu muhakkaktır. Çoğu zaman gayrı meşru bir kaynak. Bu hikâyede kandırılan hiç kimse yok kısacası. Kendine kalan zamandan memnun bir koca, o zamanı başkasından telafi etmekten gayet memnun karısı ve sadece bir boş zaman meşgalesi olduğunu bilen Werther var. Vadideki Zambak benzer bir şey hissettirmişti. Hayatta başıma ne gelir daha bilmem ama insan en sevdiğinin sevgisini bölüşebilir mi? Ben bütün rızkımı da vereyim ama benim olan kalbi bir başkasıyla yormak. Ben istemem. İsteyen istediği hayatı gözü kapalı yaşayabilir, tutabilir, razı olabilir ve hatta işine dahi gelebilir. Bunlar bana sadece midesizlik geliyor. Zeytinyağı çömleği yalnızca bir peygambere, Allah'ın lütfu ile ihsan edilir. İnsanlar değişebilir ben bunu kabul ederim, huyları hatta sevdiği şeylerin değişmesini bile anlarım. Ama karakter. O önce oturur sonra konuşur öyle değil mi? Kendi düşen ağlamaz değil de, zarara rızası ile girene merhamet edilmez; layık değildir diyorum. Bunu merhametsizliğimden ya da empati yapamadığımdan söylemiyorum ama ispat edemem. Güzel bir edebi roman ama asla bir aşk hikâyesi değil.
Genç Werther’in Acıları
Genç Werther’in AcılarıJohann Wolfgang Von Goethe · Türkiye İş Bankası Yayınları · 2019122.7k okunma
·
119 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.