Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

108 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
12. Yüzyılda, Edib Ahmed Yükneki tarafından, Karahanlı beylerinden Büyük Emir Dâd Sipehsalar için yazılmıştır. Yazılı Türk edebiyatının ilk döneminden günümüze gelmiş Divan-ı Lügati't-Türk ve Kutadgu Bilig gibi nadide eserlerimiz arasındadır. Eser, Hakaniye lehçesi denilen Karahanlı dönemi Türkçesiyle yazılmıştır. Tamamı Kaşgar şivesiyle ve Uygur alfabesiyle yazılmıştır. Orta Asya Türk kültüründen özellikler taşır. Gazel ve kaside denilebilecek tarzda şiirler vardır. Didaktik bir eserdir. 40 beyit ve 101 dörtlükten oluşmaktadır. Aruz ve hece ölçüsüyle yazılmıştır. Telmih (hatırlatma) sanatı kullanılmıştır. Eser 14 bölümden oluşur. Baştaki 5 bölüm giriş, şairin "nevi" adını verdiği 8 bölüm asıl konu, sondaki 1 bölüm de bitiriş bölümüdür. Giriş bölümleri kaside biçimiyle (aa ba ca da...), asıl konu ile ilgili bölümler ve bitiriş bölümü dörtlüklerle (aaba) yazılmıştır. Giriş bölümünde 40 beyit, asıl konu ve bitiriş bölümlerinde 101 dörtlük vardır. Eserin tamamı 484 dizeden oluşur. Eser geçiş dönemi edebiyatı ürünüdür. Atabetü'l-Hakayık, hadis ve Arapça beyitlere dayanarak yazdığı şiirlerle, ahlaklı insan olmanın yollarını, ahlak ilkelerini açıklamış, çeşitli ahlakî öğütlerde bulunmuştur. Eserin adı günümüzde "Hakikatlerin Eşiği" şeklindedir. Modern zamanda ilk bilindiğinde "Hibetü'l-Hakayık" veya "Aybetü'l-Akayık" olarak, yanlış bir şekilde isimlendirilmiştir. Eserin Kaşgar şivesiyle, Uygur harfleriyle yazılmış ilk yazması İstanbul'da Ayasofya Kütüphanesi'nde bulunmaktadır. Şair, 11. yy sonlarıyla 12. yy'ın ilk yarısında yaşamıştır. Arapçayı ve Farsçayı bildiği düşünülmektedir. Ve sonradan eklendiği düşünülen bölümde görmediği belirtilmiştir. Yüknek'te doğduğundan dolayı Edib Ahmed Yükneki olarak anılmaktadır. Eserin 469. dizesinde ("Edib Ahmed adım, edep ve öğüttür sözüm") adını, 493. dizesinde ("Edib'in yerinin adı Yüknek'tir") doğduğu yeri, 495. dizesinde ("Babasının adı Mahmud-ı Yükneki'dir") babasının adını söylemiştir. Eser, ilk kez Necip Asım (Yazıksız) tarafından Ayasofya Kütüphanesi'nde bulunmuş, 1906 yılında ortaya çıkmıştır. Eserin birçok nüshası bulunmaktadır ancak eksik veya yarımdır. Eserin en önemli nüshaları ise, Semerkant Nüshası, Ayasofya Nüshası ve Topkapı Nüshasıdır. Ayasofya Nüshası, 1480 yılında İstanbul'da istinsah edilmiştir. Metin, Uygur ve Arap alfabesiyle yazılmıştır. Siyah mürekkeple ve Uygur harfleriyle yazılmış satırların altında, kırmızı mürekkeple ve Arap harfleriyle yazılmış satırlar vardır. Semerkant Nüshası, 1444 yılında Semerkant'ta yazılmıştır. Ne zaman ve nasıl İstanbul'a geldiği bilinmemektedir. Arap harfleriyle yazılmıştır. Necip Asım tarafından bulunmuştur. Topkapı Nüshası, 1481-1512 yılları arasında İstanbul'da intinsah edilmiştir. Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesinde korunmaktadır. Arap harfleriyle ve Uygur Türkçesiyle yazılmıştır. Üzerinde 2. Beyazıt'ın mührü bulunmaktadır. Dini ve İslamı konu almaktadır. Bilginin, edebin, ahlağın, cömertliğin, dürüstlüğün, alçak gönüllülüğün ve dilin önemini anlatır. Kitabın bu baskısının sol sayfalarında asıl sözlerini (örneğin; keçür sen me ömrüng könilik öze [158]), sağ sayfalarında ise Türkçe anlamlarını (örneğin; Ömrünü doğrulukla geçir [158]) barındırır. Şair, 476. Satırda ("Ben gidersem adım kalsın diye") diyerek aynı zamanda bu kitabı ilerde adının kalması içinde yazdığını anlatmıştır. Severek okuyacağınız ve nasihatlerini aklınızda bulunduracağınız bir kitaptı. Buraya şairin bizim için söylediği birkaç cümleyi de bırakacağım; 481 Ey benden sonra gelen 482 Okursan duada unutma beni 483 Sana hediye kıldım bu seçkin sözleri 484 Bana hediye kılsın, dua etsin diye seni Keyifli okumalar.
Atebetü’l-Hakayık
Atebetü’l-HakayıkEdip Ahmet Yükneki · İş Bankası Kültür Yayınları · 20201,200 okunma
·
50 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.