Herkese merhaba günün kitabı ile geldim. Uzun zamandır aynı düşünceye sahip olduğum ,düşünmenin de ötesin de olan aynı davayı güden bir yazar ile tanışmamıştım.Zaman zaman sosyal çevremiz de bir öğretmenimizin düşüncesiyle ortak bir payda da buluşur muyuz acaba? Diye düşünürken hep kendimizi yalnız hisseder buluruz.Benim için çoğunlukla öyle olmuştur.Yüksek lisansa başladığım ilk zamanlar da sınıf arkadaşlarım ve hocalarımız dünyaya bakış açıları ile beni oldukça şaşırtmış ve akademiye karşı olan bakışım ilk dakikalar da değişime uğramıştı.Nedeni ise şu; şikayet vardı fakat çözüm yoktu.Bir sorunun sancısı yoktu! Yani sistem hep şikayete tabi tutuluyor fakat ben bu sistemin için de nerdeyim ve ne ile meşgulum,ne ile çözüm bulabilirim diye bir kaygı sezmemiştim. Uzun zamandır 'Eğitim' benim birinci gündemim haline gelmiş durumda.Bu konuda ne yapabilirimden ziyade ben kendimi nasıl eğitirim, nasıl iyi bir ben olurum diye bir kaygı güdüyorum ,bunun için en iyi halim için uğraşıyorum.Burada değinmek istediğim şey ise kitaptan bağımsız şeyler anlatmak değil ki bağımsız değil bu sebepten kısa kısa da olsa bir kaç şeyden bahsederek konuya giriş yapmış oldum. Biz öğretmenler kendini geliştirmek ile mükellefiz.Hatta bunu zorunlu kılmak çağa ayak uydurma konusunda ve öğrenciye yetebilme noktasında oldukça elzem bir durum teşkil ediyor. "Yeni Nesil Öğretmen Olmak" kitabıyla tanışmam " Eğitim Felsefesi" üzerine yazacağım tez vesilesiyle oldu. Kitap, yazarın öğretmenlik hayatıyla ilgili edinmiş olduğu deneyimleri ile bezenmiş.Böylelikle etkileyiciliği arttırmış kanaatindeyim.Sade ve anlaşılır bir oturuşta okunabilecek bir kitap.Milli şuuru canlandıracak içeriklerin olması beni en mutlu eden noktalar oldu.Z ve Alfa kuşağı milli bilinç ile büyümemekteler.Süper kahramanlar diye önlerine sunulan tv kahramanları ile tanıştılar. Peki ya bizim halk olarak kahraman diye tanıtacağımız şahsiyetler yok mu? Peki tek sorun bu mu? Ben en çok tv,tablet,telefon ,oyun gibi bir çok teknolojik aletlerin kullanımında onlara iyi örnek olamamamız hasebiyle onlarda oluşan dikkat sorunları,başarısızlık,derste haşarı olma halleriyle karşılaşılmaktadır. Ama biz hep sorunlardan bahsedersek nasıl bir kârımız olacak?Peki ya bizler burada neredeyiz? Neyi dert edindik? Hangi soruna çözüm ürettik? Hangi rolleri üstlendik? İyi bir öğretmen olduk mu,olmak için herhangi bir çabamız var mı? Dünyayı ben mi kurtaracağım deyip bir kenara çekilince birey olarak üstümüze düşün sorumlulukları göz ardı etmiş olmuyor muyuz? Eğitim, 21.yüzyıl da eleştirel düşünmeyi,problem çözmeyi,hayal kurmayı , sorumluluk almayı endeksleyen bir öğrenci profili düşlemektedir.Hz. Ali çocuklarınızı kendi zamanınıza göre değil, onların yaşayacağı çağa göre yetiştirin" der. Biz eğitimcilerin önce öğrencinin ihtiyaçlarını kavramalı daha sonra öğrenciye görelik ilkesiyle kendimizi geliştirip onların ihtiyaçlarını karşılayabilecek potansiyele sahip olmak için kendimizi geliştirmeliyiz. Yazacak çok şey var belki biraz da dağınık yazmış olabilirim .Malum düşüncelerim yazımdan hızlı olunca kaleme almak bazen güçleşiyor benim için. İyi ki tanıştım bu kitapla bana yeniden güç verdi ve iyi ki tanıştım Metin Özdamarlar hocamızla. Keyifli ve öğretici bir yolculuğa çıkacaksınız okurken .Herkese iyi okumalar şimdiden.

Yeni Nesil Öğretmen OlmakMetin Özdamarlar · Timaş Yayınları · 2022579 okunma

·

34 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Sibel Arslan