Ahlâk Yaralarımız!
Dalkavukluk… Bugün, fertlerin, maddî ve manevî bütün iş ve menfaat sahalarında, büyükleriyle münasebetini düzenleyen ve neticeyi sağlayan biricik tılsım… Manzara şudur: Bütün cemiyet, bir mıknatıs kutbu üzerinde birbirinin eteğine yapışmış demir parçaları gibi, en küçüğünden en büyüğüne doğru birbirinin dalkavuğu vaziyetinde… Çünkü; ortada fanî ve mahkûm şahıslar kadrosunu aşan bir hüküm, bir iman ve mefkûre ölçüsü kalmayınca, muvaffakiyetin tek sırrı, kuvvetlinin nefsaniyetini kabartmak sanatından ibaret kalır. İhlâs yokluğu…
İltimas… Dalkavukluk, küçükten büyüğe doğru bir korunma tedbiri ise, bu da büyükten küçüğe doğru ferdin bütün kıymet ölçüsünü, hatır, gönül ve hoşa gitme değerine bağlayan bir korunma tedbiridir. Manzara; dişi ve başı ağrıyanlar için (Aspirin) den fazla el atılan ilâç… Çünkü: Birinci “çünkü” nün mukabil kutbu… Değer ve liyakat ölçüsünün iflâsı…
Hırsızlık… Hak ödemek ve hakkı ödenmek vaziyetinde herkesle herkes arasında; sırtında içtimaî bir emanet taşıyan herkesle emanette pay sahibini herkes arasında; evde babayla evlât, müessesede idareyle memur, dükkânda satıcı ile müşteri arasında.
Dört asırdan beri için için işleyen ve bu son devrede tam patlak veren ahlâk yaralarımızı misallendirmeliyiz. Birbirinin yararına korkunç menfaat pususu… Manzara: İkinci Dünya Harbinden sonra, cemiyet gövdesinde, irinli kandilini asmadığı tek hücre bırakmamış bir cüzzam indifaı… Çünkü: Bütün ruh, vicdan ve korku müeyyidelerinin, üstünde topyekûn çökmeye ve yıkılmaya başladığı netice zemini çığırındayız.
Rüşvet… Hırsızlığın en korkunç şubesi… Şahıslarda temerküz eden manevî haklandırma iktidarının hakka zıt olarak menfaat karşılığı satılması… Manzara: Rüşvet gişesi önünde, Eminönü meydanındaki otobüs bekleme mezbahasından fazla kalabalık… Çünkü: Haktan sıyrılan korku, insanlardan ve bütün insanî tertiplerden de sıyrılmış; ve menfi hâlisiyetini, su içmek ve ekmek yemek derecesindeki tabiîliğe dökmüştür.
Fuhuş… Bir kadın ve bir erkek arasında, Allah aşkı ve Allah bağiyle sımsıkı kementli olarak birbirini sevmek ve birbirinin olmak gibi en aziz, en kutsî ve en mahrem aidiyete vesile teşkil eden hâdisenin, herkesle herkes arasında umumî ve hayvanî bir iştirak ifade etmesi… Manzara: Tek koğuş çerçevesinde, hem de elektrikler açık olarak bütün cemiyete şâmil bir “mum söndü” âlemi… Çünkü: artık ruhlar hiçbir mukaddese yataklık edemeyecek kadar pörsümüştür.
İçki… Uyuşmak, kamaşmak, görmemek, duymamak, bilmemek, düşünmemek, kendi kendisini kaybetmek, yok olmak ihtiyacıyla şuur ve muvazenenin zehir içmesi… Manzara: Gündelik su istihlâkini aşan içki sarfiyatı… Çünkü: Vecd ve heyecanımızı zehirde arayacak nisbette ruhumuz boş bırakılmıştır.
Cinâyet… Allahın en haşmetli binası insanın, insanlar arasında, insan eliyle ve her türlü kanun ve kâide dışı yıkılması… Manzara: Kestane fişekleri halinde birbirinden ateş alarak giden ve şehirleri, kasabaları ve köyleri tabanca sesleriyle fıkırdatan bir ölüm panayırı… Çünkü Fertler en küçük hınç ve teessürlerini, Allahın ve kulların kanunlarına havale ettirecek bütün emniyetlerden boşanmış ve münferit ihtilâller yaşamaya başlamışlardır.
Kumar… Hırsızlık fiilinin ve birbirini talan etme hırsının, herkesçe makbul, herkesçe muteber ve bir ilim ve medeniyet tertibine bağlanmış alenî şekli… Manzara: İskambil kâğıtlarının (Bey) leri ve kralları etrafında, yeryüzünü idare eden bey ve kral fikirlerden çok daha fazla alâka, bilgi ve sadakat… Çünkü: Müsbet insan iş ve emeğinin tatlı alın terine karışık, bütün verim değeri herhangi bir formülle birbirini soyma hünerine bırakılmıştır.
Ayrıca hile… Doğruluktan korkuyoruz! Ayrıca yalan… Hakikatten korkuyoruz! Ayrıca riya…Samimiyetten korkuyoruz! Ayrıca nefret… Aşktan korkuyoruz. Ayrıca inkâr… İmândan korkuyoruz! Ayrıca şüphe… İtimattan korkuyoruz! Ayrıca istihza… Ciddiyetten korkuyoruz!Ayrıca kargaşalık… Nizamdan korkuyoruz!
İnsanoğlu, bizde ve bu son devirde alçalmaya bırakıldığı kadar, hiçbir zaman ve mekânda bırakılmadı.
Necip Fazıl Kısakürek | İdeolocya Örgüsü
________
İDEOLOCYA ÖRGÜSÜ – İÇİNDEKİLER
I – ADIMIZ, DÂVAMIZ, MÂNAMIZ
Büyük Doğu
Orkestra, Senfonya ve Biz
Doğu – Batı
II – DOĞU VE BATI MUHASEBESİ
Batının Doğuya Bakışı
Batının Kendisine Bakışı
Doğunun Batıya Bakışı
Doğunun Kendisine Bakışı
Doğuya İnanalım
Doğu ve Batı Birarada
Batıyı Anlamak
Kendi İçinde Batı
Kendi İçinde Doğu
Batının Buhranı
Doğuda Buhran
Bizde Buhran
Batının Ucuzculuğu
Doğunun Ucuzculuğu
III – TÜRKÜN MUHASEBESİ
Oluş
Sebep
Teşhis
Kendi Zaviyemizden Avrupalılık
Avrupalı Tuzağı
Bugünkü Dünya
Doğan Dünya ve Biz
Olmadı – Olamaz!
Bu Ağacın Yemişleri
Tek Kelimeyle Kurtuluş Yolu
Ahlâk Dâvamız
Ahlâk Kaynağımız
IV – ANA KAYNAK: İSLÂM
Neye İnanıyoruz
İslâm ve Herşey
İslâm ve Kâinat
İslâm ve Dünya
İslâm ve İnsan
İslâm ve Ahlâk
İslâm ve Cemiyet
İslâm ve Devlet
İslâm ve İnkılâp
İslâm ve Siyaset
İslâm ve Adalet
İslâm ve Ordu
İslâm ve Müsbet Bilgiler
İslâm ve Güzel Sanatlar
İslâm ve Kadın
Dışı ve İçiyle İslâm
V – TARİH HÜKMÜ: NASIL BOZULDUK
Fasledici Tarih Çizgisi
İslâm Nasıl Bozuldu?
1. Kanunî Devrinde
2. Kanunîden Sonra
3. Tanzimat Devrinde
4. Meşrutiyet devrinde
5. Son Devirde
Ahlâk Yaralarımızdan Misaller
VI – BEKLEDİĞİMİZ İNKILÂP
Bekliyoruz
Daima Onu Bekliyoruz
Hep Bekliyoruz
Giriş
Reformacılar
Nefsanî Tefsirci
Ham Yobaz ve Kaba Softa
Sahte Sofîler
Derin ve Gerçek Müslüman
Gerçek ve Derin Mü?minde Akıl
Hülâsa ve Netice
Netice
Usul
Esas
Hedef
Vasıta
VII – BEKLEDİĞİMİZ İNKILÂBIN YÖNLERİ
İçtimaî ve İktisadî Mezhepler
Siyaset
Asyacılık
İktisadî Nizam
İçtimaî Faaliyet
Teşkilât ve İdare
Devlet
Sınıf
Gençlik
Milliyet
Köy
Şehir
Aile
Mektep
Müspet Bilgiler
Güzel San?atlar
Adalet
Mahkeme
Sıhhat ve Güzellik
Kadın
Üreme ve Türeme
Ordu
Ordu ve İnkılâp
Millet ve Ordu
Anladığımız Ordu
Dünyayı İmar
Toplam
VIII – DEVLET VE İDARE MEFKÛREMİZ
Yüceler Kurultayı
Başyüce ve Kurultay
Başyüce
Başyücelik Hükûmeti
Hükûmetin 11 Dâvası
Yüce Din Dairesi
Halk Divanı
Başyücelik Akademyası
Başyücelikte ݺ Ölçüsü
Başyücelikte Ceza Ölçüsü
Başyücelikte Umumî Manzara
Başyücelik Emirleri – Kanun
Başyücelik Emirleri – Zevk ve Terbiye
Başyücelik Emirleri – Kumar
Başyücelik Emirleri – İçki ve Zehir
Başyücelik Emirleri – Zina ve Fuhuş
Başyücelik Emirleri – Faiz
Başyücelik Emirleri – Kahvehane
Başyücelik Emirleri – Külhanbeylik
Başyücelik Emirleri – Vatan Dışı
Başyücelik Emirleri – Sinema
Başyücelik Emirleri – Dans
Başyücelik Emirleri – Parazitler
Başyücelik Emirleri – Heykel
Başyücelik Emirleri – Matbuat
Başyücelik Emirleri – Yine Basın
Başyücelik Emirleri – Radyo
Başyücelik Emirleri – Üniversite
Başyücelik Emirleri – Batıda Tahsil
Başyücelik Emirleri – Ecnebi Mütehassıs
Başyücelik Emirleri – Harf Dâvası
Başyücelik Emirleri – Kıyafet ve Şapka
Başyücelik Emirleri – Kadın Kılığı
Başyücelik Emirleri – Vâizler
Başyücelik Emirleri – Yine Kılık
Başyücelik Emirleri – Köy İmamı
Başyücelik Emirleri – Subay
Başyücelik Emirleri – İşçi
Başyücelik Emirleri – Sermaye ve Patron
Başyücelik Emirleri – Fabrika
Vesaire
IX – TEMEL PRENSİPLER
Ruhçuluk
Keyfiyetçilik
Şahsiyetçilik
Ahlâkçılık
Milliyetçilik
Sermaye ve Mülkiyette Tedbircilik
Cemiyetçilik
Nizamcılık
Müdahalecilik
X – HAL VE MANZARA
Bu Hal
Asıl Dâva Hep’çilikte
Geliş ve Gidişimiz
Asıl İnkılâp
Felix Culpa – Mes’ut Suç
Hürriyet
Uydurma Dil Felâketi
İktidarların Hikâyesi
Dünyamız
Sahte Şans Devirleri
Niçin, Niçin, Niçin?
Nesini Kabul Edelim?
7 Ölüme Karşı Biz
Merhamet Buyurunuz!
Ucuzculuk
Tezatlar Dünyası
Üstün Politika
Hareketsizliğimiz
Küfür Yobazları
Cepheler
Cepheler – Ham ve Kabalar
Cepheler – Yeni Müctehid Taslakları
Cepheler – Karton Adamlar Gövdesi
Cepheler – Damgalı Adamlar Gövdesi
Dışımızda İslâm
İç ve Dış Düşman – Yahudi
Doğunun Yolu
Makine
Makine ve Keşifler
Program – Reçete
Fikirsizlik
Sınırlar
İleri – Geri
Meccanî Hayat
Yine Hürriyet
Kurtarıcı Hikmet
Demokrasya
Dünya Buhranı
Babıâli’de İnkılâp
Basın Yönünden İnkılâplar
XI – ÇİLEMİZ VE DÂVAMIZ
Ocak Kızıştı!
Hakikatimiz ve Gençliğimiz
Mefkûreci Ahlâkı
Ümidimiz
Ümitsizliğimiz
Fedakârlık
Çilemiz
Divanelere Muhtacız
Mürteci – Gerici
Deli Olmak Lâzım!
Türk Gençliğine!
Yolumuz
Lüpçülük, Hepçilik
Beklenen Nizam
Tamamlığın Şartları
Anadolu
Genç Adam!
Görünmeyen Genç
Anadolu Gençliğine
Bir Neslin Son Örnekleri
Son ve Tek Kıvılcım
XII – EK
İslâmı Yenilemek