Gönderi

175 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 22 days
Varenka'm, yoksul insan paçavradan kötüdür, kimseden saygı göremez, yazarlar ne yazarsa yazsın! İnsancıklar;
Fyodor Dostoyevski
Fyodor Dostoyevski
'nin ilk romanı olmakla beraber benim de bu büyük yazarın okuduğum ilk romanı. Kitap kâtip Makar Devuşkin ile Varvara Alekseyevna'nın birbirlerine yazdığı büyüleyici ve insanı derinden etkileyen mektuplardan oluşuyor. Dostoyevski bu mektuplarda yoksulluğun ne demek olduğunu, nasıl hissettirdiğini ve diğer insanlardan görülen tepkileri kusursuz tasviriyle anlatmış. Öyle ki insan kayıtsız kalamıyor bu büyük eser karşısında. Okurken pek çok cümlede kendimi buldum. Hem Varvara hem de sevgili Makar hissettiklerime birçok cümlede tercüman olmuşlar. Beni derinden etkileyen bir paragrafı da sizinle paylaşmak istiyorum. "Gerçekten, bir tanem, sık sık kendi kendimi hiç neden yokken perişan ediyorum, kendime hiç değer vermiyorum ve bir taş parçasından değersiz sayıyorum. Bunu bir benzetmeyle dile getirirsek, belki de bunun nedeni, benim benden sadaka isteyen şu yoksul çocuk gibi itilip kakılmış olmamdır." Bu paragrafı defalarca okudum belki de kendimle çok fazla özdeşleştirdim bilinmez ama asıl gerçek bu kitabı daha sonra (hatta defalarca kez) tekrar okuyacak olmamdır. İyi okumalar diliyorum sevgili okurlar! [Aşağıya beğendiğim birkaç alıntıyı bırakıyorum belki okumak istersiniz:)] "Ben geleceğime bakmaya korkuyorum. Hep bir şeyler seziyorum ve sanki bir dumanın içinde yaşıyor gibiyim." "...çok yoruldum; neden bu kadar güçsüzleştiğimi anlamıyorum; en küçük uğraş beni yoruyor." "Para değil beni öldüren, bütün bu yaşam kaygıları, bütün bu fısıltılar, gülüşler, şakalar." "Çok tuhaftı! Ağlayamadım; ama ruhum paramparça olmuştu." "Ruhum öyle dolu, öyle dolu ki gözyaşlarıyla... Gözyaşları eziyor, parçalıyor beni."
İnsancıklar
İnsancıklarFyodor Dostoyevski · Can Yayınları · 202362.5k okunma
·
1 plus 1
·
39 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.