Gönderi
BEYAZ SABUN KOKUSU
.
Bu sıralar moda oldu sanki, herkesin ağzında " travma " kelimesi. Aslında geçmişte yaşayıp bilinç altına attığımız olayların bizleri sürüklediği yaşam, gerçek bir travma değil midir ki??
Gürbüz' ün yaşadığı da buna en güzel örneklerden. O mor çiçek desenli toz pembe elbise, içindeki canavarı çıkartmış, sürekli yadırgadığı ve sözde baba olarak kabul etmesine vesile olan adama dönüşmesini sağlamıştı.
O, Gürbüz Karayel. Babasını geleceğe taşıma görevini üstlenmiş fakat başkalarının hayatlarını altüst etmek yerine, kendi korkak hayatının içinde kaybolmuş bir adamdı.
Her şey Eylül'ün arkadaşları ile dışarı çıkmak için hazırlanırken bir anda oldu. Çakılan bir şimşek anı ile çocukluğuna uzanan Gürbüz, unutmak istediklerini gün yüzüne çıkarmıştı farkına varmadan. Babaannesinin cenazesinde kulak misafiri olduğu gerçekler, Elif' in ısrarı ve külllenmiş olan sevginin içten içe yanmaya devam ettiğini fark etmesiyle hayatının dönüm noktasına gelmişti aslinda.
Ablası mutfağını bembeyaz yapmış, aldatıldığını bildiği halde yavrularını annesiz bırakmamıştı. Babası ise ikinci evliliği ile kendi hayatına devam ediyordu. Gürbüz ne ablasına ne de babasına, kendisine görünen küçük çocuğun gülme zamanının geldiğini bir türlü kabul ettirememiş; fakat Cennet Teyzesi ile karnabahar kokusundan beyaz sabun kokusuna geçmenin mutluluğunu yaşamaya karar vermişti.
Bir annenin çocukları üzerindeki etkisini, yaşanılan her anın bilinçaltımızda oluşturduğu soketleri ve soketlerden taşan bilgilerin gün gelip yaşamımıza dokunmasını enfes bir şekilde hikayeleştirmiş yazar @dstultitia . Akıcı, duygusal, farkındalık yaratan ve bana anne olmamın önemini vurgulayan bir kitap oldu #beyazsabunkokusu . Bu sarsıcı hikayeyi okumanızı isterim .
·
416 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.