Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

224 syf.
10/10 puan verdi
Çizilen ‘Doğru Yol’
Çizilen ‘Doğru Yol’ ⁂ ⁂ ⁂ İnsanlığın tarihsel yaşantısı içinde deneyim ve tecrübesi karşısında İslâm’ın varlığı ve dokunuşu özel bir yere sahiptir. İslâm’ın tarihe müdahalesi açısından Allah'ın varlığının ve eyleminin ‘işaretleri’ kapsamı geniş ve etkisi güçlü olmuştur. O ilâhî düzen yani sosyal adalet olan ‘şeriat’, bütün yeteneklerini rahatça sergileyebilmesi için, bütün teknik, politik ve ruhî imkânlar herkesin hizmetine sunacaktır. Allah tarafından çizilen ‘doğru yolda’ kullanması ve yeryüzünde ilâhî düzeni gerçekleştirmesi için, insanoğluna Allah tarafından bahsedilmiş olan bütün yeteneklerini serbestçe kullanabilme şansı verilecektir. Tarihsel tecrübe içinde insanoğluna bu parıltıyı vermiş ve bugün, doruğa ulaştığı dönemlerdekinden çok daha büyük yayılma imkân ve ufkuna sahiptir. ‘Doğru yolda’ nizamının esaslarının kurtuluşu ve saadeti getirmesi için ‘İslâm’a dâvet’ dinamik yapısının pratik esasları imkân ve şartları hazırlanmalıdır. İnsanlığın selâmeti ve teknik gücünün yıkım tehdidi altında bulunan bütün dünyanın geleceğini İslâm’ın yaratıcı gücünün hakikî bir uyanışına bağlayan Fransız düşünür ve siyasetçi Roger Garaudy; İslâm nedir?, İslâm ve Mânevî hayat tasavvuf, İslâm ve tenkitçi düşünce son olarak İslâm’ın Yeni Bir Yayılışı İçin başlığıyla “İslâm ve İnsanlığın Geleceği” kitabını ele almaktadır. İman temeliyle ve Allah tarafından çizilen ‘doğru yol’ insanlar arasında ne ırk, ne toprak, ne pazar ilişkisi üzerine, ne de ortak kültür ve tarih üzerine kurtulmayıp iman birliğiyle koşulsuz şartsız Allah'a bağlılık ifadesinin hayattaki canlılığı olmuştur. İslâm parıltısının tarihsel tecrübesi içinde bireye ve topluma manevî ve maddi kaliteyi geliştiren dinamikleri birleştirmiş insanlığın selametine güçlü bir alternatif sunmuştur. Medine topluluğundan başlayarak İslâm’ın dünyaya yayılışı ve sönüşü ile bunun karşısında Batı’nın iflâsı yönlerini Garaudy kitabın ilk bölümünde ele almaktadır. Tarihsel tecrübenin Endülüs örneğinin her yönüyle İslâmî ufuk ve algısı kitabın ilk bölümünde bulunur. Bunun bir örnekle bilgelik, hayatın mânâsı ve bir gayesi bulunan bu âlemde her şeyin anlamı ve Allah’la münasebeti üzerine derin düşünceler üretilmiştir. Sınırlı aklımıza sınırsız kapılar açan iman, bilimin ne ilk sebebi ne son gayesi ve hikmetine asla erişemeyeceğinin itirafıyla düşüncelerimizin ve bulunduğumuz gerçeklerin sınırları olduğu bilinciyle imana sarılmıştır. İslâm dinamiklerinin temel taşlarının tanım ve ifadesi yapıldıktan sonra Batı durumunu ve ona bir çözüm reçetesi sunularak kitabın ilk bölümü tamamlanır. Tasavvuf, çağın şartlarına uyum ile istenilen Hz. Peygamber ve sahâbîlerinin izinde Kur'ân ve Hadis rehberliğin de bir kimlik inşa çabasının kısa bir tanımıdır. Tarihsel deneyim içinde tasavvuf inşa ve ihyası, manevî keşif ve hazzın bilinç ve ufkunu geliştirmiştir. Bu çerçevede önemli bir literatür bırakmıştır. Tasavvufun yapı ve uzantısı çeşitliliği içinde eleştirel bir tavırla Garaudy kitabın ikinci bölümünde; Hristiyan Mistisizmi, Yeni Eflâtunculuk ve Hint Bilgeliğinden mayasını almadığı asıl olan tasavvufun kaynağı Kur'ân olduğu fikrini savunarak anlatmaktadır. Allah tarafından çizilen ‘doğru yol’un edebî mesajın çözüm yollarını bulmak hasebiyle on dozuncu asırda önemli çabalar ortaya çıktı. İslam’ın ilk çağlarındaki yaratıcı düşünce biçimini tekrar bulma çabasıyla ‘içtihat’ faaliyetleri bir dizi gerçekleşti. Birinci Cihan Harbi ile kurulan yeni dünya düzeninde İslâm’ın harekat prensibi içtihat olmuştu. Tarihsel tecrübenin bu vukuatını Garaudy, kitabın “İslâm ve Tenkitçi Düşünce” bölümünde İslâm Rönesans’ın hareket prensibi olan içtihat hareketinin Muhammed İkbal, Reşid Rıza, Şeyh İbn Bâdis ve Cemaleddin Afgani şahsiyetleri anlatmaktadır. İslâm’ın ilâhi mesajının etkin ve geniş kılması için dinamik prensiplerini keşfetmesi ve harekete geçirmesi elzemdir. Çağın hayatına İslâm’ın nefesi hayat vereceği gerçeğinin uygulanması için Garaudy, Batı’da ve Latin Amerika’da ‘İslâm’a davetinin sorunları’ üzerinde yoğunlaşmaktadır. Çağımızın problemlerini çözmek, gelişmeyi yönlendirmek, İslâm ve servet, kapitalizm, sosyalizm, hürriyet, kadın konularını ele alarak kitabın son bölümü olan “İslâm’ın Yeni Bir Yayılışı İçin” kısmında anlatmaktadır. Yeni tarihi şartlar içinde açık fikirliliğini, evrenselci ve fetihçi ruhunu İslâm’a yeniden verilmesi isteniyorsa ‘İslâmî bir gelişme anlayışı’ geliştirilmesinin dinamik yönleri keşfedilmelidir. Allah tarafından çizilen ‘Doğru yolda’ nizamının esaslarının kurtuluşu ve saadeti getirmesi için ‘İslâm’a dâvet’ dinamik yapısının pratik esasları imkân ve şartları keşfedilmelidir. Bu çabanın bir yansıması olan “İslâm ve İnsanlığın Geleceği” kitabının İslâm ilk ve özgün vahyinin dinamizmine capcanlı sahip olduğunu hatırlatmaktadır. Kitabın Künyesi: Roger Garaudy, İslâm ve İnsanlığın Geleceği – Yaşayan İslâm, çev. Cemal Aydın, tahsis Belkıs İbrahimhakkıoğlu, Türk Edebiyat Vakfı Yayınları-190, 1. Baskı 2016, 223 sayfa. Yunus Özdemir
İslam ve İnsanlığın Geleceği
İslam ve İnsanlığın GeleceğiRoger Garaudy · Türk Edebiyatı Vakfı Yayınları · 2017295 okunma
·
336 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.