Gönderi

Miranlı Mustafa Paşa, ülkenin başka bir köşesinde kendine baskı ve talana dayanan bir derebeylik kurmuştu. Eski Botan emirliği- nin reisleri arasında bir Hamidiye Alayı'nın başına getirilmiş ve kendisine paşa unvanı verilmiş tek kişi olan Mustafa Paşa'nın da Hamidiye'ye katılmadan önceki sicili oldukça bozuktur. Uzun zamandır bu bölgede görev yapan bir subay, Musul'daki valiliğinin başlangıcında Ebubekir Hazim Bey'e "Musto" lakaplı Miranlı Mustafa Paşa'nın bu yörelerde işlediği suçlarla tanınan ve bu yüzden senelerce Musul hapishanesinde yatan bir vahşi olduğunu, bir gün bu adamın Paşa rütbesi ile taltif edilebileceğinin kimsenin aklına dahi gelmediğini söylemiştir. Kürdistan Gazetesi'nin 14 Aralık 1900 tarihli yirmi altıncı sayısında da Mustafa Paşa hakkında benzer ifadeler kullanılmıştır. Gazeteye göre daha önce yıllarca koyun çobanlığı yapmış olan bu adama Kürtler "Misto Keçelo" diye hitap ederlerdi. Ancak rezillikleri ile ünlü olan bu adam padişahın gözüne girmiş üstelik bir de kendisine paşalık unvanı verilerek Hamidiye Alay Reisi yapılmıştır.Ancak gerçek bundan biraz daha farklıdır ve Hamidiye komutanı olmadan önce zaten aşiretinin önemli liderlerinden biri olan ve aşiret liderliğine giden yolda devletin de desteğini alan Mustafa Paşa alaylar kurulmadan önce beş yüz adamıyla İstanbul'a gelerek Sultan Abdülhamid ile görüşmüştür. Bedirhanların Miran- Mustafa Paşa'ya olan muhalefeti ise kendilerinin bir zamanlar itibarlı bir emirlik kurduğu bu bölgede arkasına devletin gücünü almış yeni bir iktidar odağının yükselmesine yönelik bir itirazdır ve eski emirliklerini restore etmek umudunu hala kaybetmemiş olan bu ailenin bölgedeki gelişmelere ve güç dengelerine müdahil olma- ya yönelik etkisiz bir girişimidir.
Sayfa 248 - NûbiharKitabı okudu
·
60 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.