Keşke … Hatalarımız , fedakarlıklarımız , kayıplarımız , sevgimizin ağırlığıyla , geçmişi , bugünü ve geleceği kuşatan bir “KEŞKE” ne kadar sürer ?
Sema Soykan ‘ın kalemi ile tanıştığım eseri oldu . Öğretici güçlü kalemi , akıcılığı , kurguyu aktarımı , üslubuyla KEŞKE , sıradan bir eserle karşı karşıya olmadığımı hissettirdi .
Köy Enstitüleri yüreğimde öyle bir yer edinmiş ki bu eseri gördüğümde de zihnine mıh gibi yerleşecek , yüreğimi sızlatacak eseri okumaya hazır ol ! dedim.
Köy Enstitülerinde yetişmiş Fikret ve Sabia öğretmenin hikayesinin anlatıldığı aynı zamanda Köy Enstitülerinin durumunu işlemiş harika bir roman . Belki de enfes bir kaynak . Tamamen nereden ele aldığınızla ilgili .
1940 / 80 yılları arasında yaşanan siyasi süreç , Köy Enstitülerinin açılması , işleyişi , kapanışına uzanan süreçleri , bu süreçlerin toplumdaki etkileri ince ince kaleme alınmış .
Anlamanın ilk şartıydı tanımak . Tanıdıkça anlaşılmak , anlaşıldıkça önyargılardan kurtulmak. Dost bulmanın yolu dost olmaktan geçiyordu.
Bilgisi az olanın dünyası küçük , penceresi dar olur .
“ Hayatla kavgası bitmemiş insanların dilinde ‘ İyi ki ‘ler olmaz ,keşke’ler olur.”
Gerçekleri öğrenmeden yola çıkanlar yollarını şaşırırlar . Peki biz gerçekleri biliyor muyuz ?
O halde Köy Enstitüleri hakkında bilgisi olmayan ya da daha fazlasına ihtiyaç duyan hatta herkesin okuması gereken bir eser . Bugün herşey bambaşka olabilirdi .
Eminim herkesin hayatında KEŞKE leri vadır . KEŞKE leri azaltmak bizim elimizde …
Keyifli okumalar diliyorum .
@semasoykan