Gönderi
Kemiklerin Şifresi
KEMİKLERİN ŞİFRESİ
Polisiye; Simon Beckett, İthaki Yayınları; 2.Baskı / Nisan 2013 ; 404 Sayfa ; Türkçemize çeviren Nur Küçük (8) (23.09.2017)
Devrettim romanı. Kemiklerin Şifresi adlı bu romanı bir arkadaşımın kitabı bana hediye etmesi dolayısıyla okudum, Yazarını da bu eseriyle tanımış oldum. Kitabı armağan eden arkadaşıma bu vesileyle teşekkür ediyorum.
Hızla okuyabildiğim polisiyelerden biri oldu KEMİKLERİN ŞİFRESİ adlı bu roman benim için. Olaylar bir adada geçiyor ve adli antropolog Dr.David Hunter'ın bu adaya yolculuğu ile başlıyor kurgu.
Roman sıkı bir polisiye; bu yüzden okumak isteyenler bundan sonrasını okumayabilirler.
Adadan bir ölüm vakası bildirilmiştir. Adli antropolog Dr.David Hunter'ın adaya geliş sebebi vakanın aydınlatılmasını sağlamaktır. Geldiği yerde Jenny adında bir kadın her olayda olduğu gibi bu olayda da yolunu gözlemektedir Dr.David Hunter'ın; bu ikilinin romanın tamamı boyunca birbirine olan ihtiyacı, sevgisi pek hoş anlatılıyor doğrusu. Olay kapalı oda tabir edilen mekân seçeneklerinden en mükemmelinden birinde bir adada geçiyor. Sürekli bir kasırga vuruyor adayı son bölüme kadar. Ve giriş bölümünde de, gelişme bölümünde de cinayetler işleniyor. Fırtına yüzünden polis adaya ulaşamıyor... Cinayetlerle adli antropolog David Hunter ilgileniyor ya başına da gelmedik kalmıyor. Son bölümde katil artık tam yakalandı derken ensest bir ilişki çıkıyor ortaya. Katil zanlısının kız kardeşi asıl katil zanlısıymış,,, olaylar korkunç yangınlar sonrası nihayete ererken katilin yanında bir başka katil daha çıkıyor. Bu kadarı da fazla artık, dedim ya o bölüme kadar Yazarımız romanın hakkını vermişti doğrusu. Bu kadar çok katil olmasa puanım bir puan daha fazla olacaktı ya kurgunun cılkı çıktı son bölümde. Daha da bitmedi olaylar ve Dr.David Hunter artık evine dönüp Jennysi'ne kavuştuktan sonra telefon çaldı. Jenny baktı telefona. Sonuç bölümünde intihar etmiş olan katillerden birinin kızı Dr.David Hunter'ı ziyaret etmek istiyor. Jenny kabul ediyor bu ziyaretçinin teklifini. Kız geliyor. Kapıyı Dr.David Hunter açıyor ve "büyük patlamada öldüğünü sandığımız o ensest ilişkideki kız kardeş" tarafından bıçaklanıyor. Aynı zamanda anlatıcı olan Dr.David Hunter ölmeden önce -belki de ölmüyor(!) zira burası epeyce şüpheli- işte bu kurguyu bize anlatıyor!..
Offf, sekiz puan vermiştim ya sıcağı sıcağına fazla oldu sanki! Son bölümde Yazarımız Simon Beckett beni bu kadar şaşırtmamış olsaydı iyiydi; daha çok beğenmiştim zira ensest kardeşlerin sonu olan o patlamaya kadar olan kurmacayı.
Romanın kişilerinden bir kısmının adları / işleri:
Dr.David Hunter / Anlatıcı, romanın başkişisi, adli antropolog, kemiklerin şifresini çözen adam.
Ellen Mcleod / Otelci, romanın iç mekân anlatılarının büyük kısmı bu otelde geçiyor. / Kızı var küçük : Adı Anna.
Andrew Brody / Polis emeklisi, kindar(!). Ada'da yaşıyor Starchan'a kini yüzünden.
Bruce Cameron / Öğretmen ve erkek hemşire / Okuyucu katil sansın için(!) uydurulmuş bir yan karakter.
Maggie Cassidy / Gazeteci
Michael Strachan / Ada'nın zengini, hamisi
Grace Strachan / Michael'in karısı sandığımız çarpıcı güzellikte ve misk kokulu kadın.
Başkomiser Wallace
Çavuş Neil Fraser
Duncan / Çavuş Neil Fraser'ın çömezi olan genç polis.
EK 1 ( Yukarıdaki incelemeyi yazdıktan bir hafta sonra:)
Günlerden pazar olmasa aklıma gelmezdi şu yazacaklarım! Hatırlatayım bir daha : Kitabı okuyacaklar okumasın, katillerin (!) adlarını yazacağım zira! Kurguda bir maharet olarak görünen fakat tam da beğenmediğim,,,bana karışıklık olarak görünen durumu yani çifte katilin adlarını ifşa edeceğim. Bunu başka birileri için değil bizzat kendim için yapacağım. Emekli polis Brody, Michael Strachan'a güttüğü kin yüzünden katil olur. Strachan'nın birlikte olduğu bir fahişeyi öldürür. Aslında bunu planlamadan yapmıştır fakat tüm deliller katilin Strachan olacağına işaret edeceği için Brody dört elle sarılmıştır bu plansız işlediği cinayete. Ardından Çavuş Frazer'in çömezi olan genç polis Duncan'ı öldürür. Bu cinayetin ardından 'ağır el feneri'nin sözünün edilmesi üstelik bunu romanın başından başlayarak fenerin markasını da belirterek yazması puan kırmama yol açtı. Okuyucunun peşin peşin aptal yerine konulması hoş tutum değildir bunu unutma Sayın Yazar! Gelelim ikinci katile:
Yazarımız, Grace Strachan'a neredeyse âşık olacak kadar düşkün betimlemiş anlatıcısı David Hunter'ı. Bu tutumu okuyucunun da hiçbir fikir edinememesine katili imkânı yok tahmin edememesine yol açar, açmıştır, açıyordur!.. Yazar açıklama yapmasaydı -bırakalım tahmin etmey- hiçbir okuyucu katilin Grace Strachan olduğunu bilemezdi. Bir puan da böyle gitti. Evet! Puanım fazla olmuş! Yedi buçuktan sekiz vermiş olayım!
·
135 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.