Bu kitabın derdi o kadar tanıdık ki... Aile içindeki bireylerin farklı tercihlerine karşı geliştirdikleri önyargılar, toplum baskısı ya da ebeveynlerin toplumun kalıplaşmış fikirlerini çocuklarına dayatmaya çalışmaları ve onları bu uğurda tıpkı bir oyun hamuru gibi ezip büküp şekil vermeye çalışmaları. Bir anne baba neden yaşlandığında kendisine baksın diye bir çocuk doğurur ki?... Daha doğmadan kaderini planlamak değil mi bu? Maalesef geçen gün babamla yaptığım bir telefon konuşmasını anımsadım kitabı okurken; cümle şuydu; " bari bir çocuk yapın da yaşlanınca size baksın"... Ebeveyn olmak kolay değil, ama böyle bir bakış açısına sahip ebeveynlere sahip olmak da hiç kolay değil. Bu kısa romanda da tıpkı bu bakış açısına sahip, adı belli olmayan anlatıcı bir anne var, önyargıları ile kızına karşı duyduğu sevgi arasında kalmış, fedakar bir anne, bu fedakarlığı da her seferinde kızının yüzüne vuruyor. Senin için çalışıyorum, senin için katlanıyorum. Bu katlanma meselesi zaten ikili ilişkilerde de benim bahsi açılınca en sinir olduğum meseledir. Herkesin ufak da olsa biraz bencillik olan ruhunda bence hiç kimse kendisi dışında biri için birşey yapmıyor. Neyse kitaba döneyim: Kore toplumuna dair de arka planda verilen bilgiler tanıdık. İsimsiz anne, kızının cinsel yöneliminden dolayı çalıştığı okuldan atılma tehlikesi olduğunu öğreniyor ve bu duruma karşı aslında ne kadar 'herkes sevdiği şeyi yapmalı, cinsel kimliği engel olmamalı' minvalinde düşünse de içindeki önyargılara asla engel olamıyor. Yazarın anne gözünden irdelediği aslında evrensel olan korkuları aktarma biçimini sevdim. Annenin bazı fikirleri saç baş yoldurdu gerçi ama tanıdık olduğu için hoş görebildim. Benim sevdiğim bir kitap oldu Kızım Hakkında Herşey, tavsiye ederim.

Kızım Hakkında Her ŞeyKim Hye-Jin · İthaki Yayınları · 2023485 okunma

·

108 views

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Ecem İspir