Gönderi

Yokluğunu kalbimin en zifiri köşesinden hissediyorum baba, buram buram sen kokuyor geceler. Gözlerim sabahı aşmayı bekler, durur durur düşünürüm cevapsız kalan soruları. Nedir? Hâlâ sorduğum sorunun cevabını verecek biri yokken karşımda, aslında ben ne istiyorum? Belki de yalnızlığımın tesellisidir bir gün dönüp geleceğini bilmek, ya da hâlâ öyle sanmak. Yokluğunda hayatla nasıl başa çıkılır öğrendim, önceden sadece seninle başa çıkmaya çalışıyordum şimdi anladım ki sen önümü kapatmışsın, tüm kötülüklerin önünde durmuşsun ben sanmışım ki en büyük dert sensin. Şimdi hem senin yokluğunla hem de bana bulaşmasın diye korumaya çalıştığın bütün kötülüklerle baş etmeye çalışıyorum. Nasıl yaşanılmaz çok iyi anladım, sessizce bir köşede televizyon izleyip boş bakmak, zorla gülmeye çalışmak ne demek çok iyi öğrendim keşke öğrenmek için sensiz kalmasaydım. Yüzüm duvara dönük, her an her şeyin yüzüme tek tek çarpacağını bildiğimden kapatıyorum dünyanın tüm gerçeklerini ve aslında kaybediyorum kendimi baba, tüm doğrularla üstü örtülmüş yalanların arasında boğuluyorum ve bilmiyorum bu sefer nasıl çıkılır bu yerden? Uzaklarda bir yerde varlığından eser bıraktın mı bana? Belki karanlıktan önümü göremediğim zaman da yoldaş olur bir parçan. Bakma sen benim sana kafa tuttuğuma, arkandan küfürler saydırdığıma, seni gördüğüm yerde kafamı duvara çevirdiğime, gurur yapıp engellediğime bakma öğretmensiz kalmış ilkokul çocuğu gibiyim gittiğinden beri. Yokluk neymiş, tüm mal varlığın için de anladım. Yokluk senmişsin, yokmuşsun, yok olmuşsun, yük olmuş sana evladın, hoş şimdi bir evladın var mı orası da meçhul
··
1 plus 1
·
706 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.