Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

488 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
İyice alıştım kitabın ortalarında incelemelerimi yazıp okudukça eklemeler yapmaya. Böyle daha etkin kullanıyorum 1K'yı ve okurlara saygısızlık olmasın ama sık sık da düzenleyeceğim sanırım. Bana bir Sennur Sezer aşkı geldi akşam akşam açıklayamam, geri dönüp tekrar tekrar okudum şiirleri bu akşam, alıntılar düzenledim tek tek. İşsiz değilim, onca işimin ve bebeğimin de bakımını üstlenirken o uyuyunca kendime ayırabildiğim zamanda. Bir anne, bir emekçi, bir kadın, kadına ezgiler dizmiş. Bir savaşcı, direngen bir ruh, mücadeleci. Emeğe ve anneliğe dair şiirleri beni onikiden vurdu. Uzun uzun düşündüm üstüne. Sendikacı kimliğimle ezberledim bir ikisini. Anneliğe dair notlar edindim. Ve akşam türküleri dinledim. Bir çok şiiri güzel, düz yazı olanlar da güzel. Anlattığı çölde geçen Ceriha ile Zahmet anlatısı, petrol patronlarının gaz lambası için petrol çalan bu çöl çocugunun ellerini yakması üzerine şairin dizelerinden çıkan deha beni hayli sarstı. "İstemezdim güneşin batmasını, ta ikindiden başlardık koşmaya. .. Yetiştim, tuttum ellerimle. Yakardım 'gitme güneş, geceyi, soğuğu getirme, yabancıları çadırımıza getirme.' Güneş yaralıydı, kanı ellerimi yaktı. Sonra soğudu, kayboldu. O zaman anladım, küçük sinekler gibidir güneş. Boyuna doğar, ölür. Biz onu hep tek sanırız. Oysa tek güneş tek ateş yüreklerimizdedir. Bizi ancak biz ısıtırız. " Sonra saçlarından astılar Cerihayı. Ateşe verildi kulubeler, kundaklar. (Yüreğiniz elverirse dinleyin şairi, Okuyun!) Sonra Baterist Guido'nun öyküsüne yazdığı şiir. Afrika'nın ezgilerini tam tamla çalıp hikayesi Amerika'da caz ile yığınları eğlendiren. Kimsenin ne söylediğinden haberi yoktu oysa ne söylerdi. Her zenci hamalın evinde, madende yattığı kulubede bir transistörlü radyo vardı. Radyolar taşıdılar başkaldırma türkülerini başka ülkelere ve Afrika'ya. "Öcümü alacağım Söyle babam ağlamasın Özgür ölmek kölelikten yeğdir." Gülten Akın benim birinci şairimdir şuan Sennur Sezer yerini almak için kapışıyor yüreğimde. Şiir üzerine çok şey yazabilirim ama şiir yazamam. İyi şiirden anlarım, yüreği kaldırmalı şair yerinden alıp koymalı yerine şiirlerini. -1- DİRENÇ DOĞURAN KADINA Tırnaklarını etine geçir bağırma Isır kanat dudaklarını parçala Bırakma yaşamayı bırakma umudu Daha çok yok sabaha Yorulur gövdene inen sancılar Acılar bakır Beklemeyi bil Başkaldırır gövden başkaldırır Susar Önce öleceğim sanacaksın Direnmen bitsin diye uğraşacak sancın Gitgide sıklaşacak kamçılar Sessiz ağlayacaksın Unutacaksın başın nerde nerde ayakların Bin kollu bir boşluk beyninde Dünyadan uzaksın Kim duyar sesini haykırsan Gücünü tüketme Dayan bir sınav bu. -2- ANNEM VE KUŞLAR Hiç düşünmemişiz annemin Resmini kuşlarla çekmeyi Kedileriyle de çekmedik ya Resimsiz kaldı saksıları, çiçekleri Annem de erkenden gitti. O yıl çok soğuktu 1946/47 Eskişehir Savaş bitmiş miydi? Kardeşim olacaktı biliyordum annem zayıftı dal gibi ben öksürüyordum tavuklarımız yoktu. Anlamam sanıyorlardı "Et" demişti doktor "her gün" Şehrin dışındaydık Yollar karlıydı. Odaya kapan kuruluydu kar yağıyordu eleğin üzerine pencereden kuşlar zayıftı, açtı çok soğuk vardı. O kış her gün çorbayla Beyaz etler pişirdi annem "Bak tavuk yaptım kızıma" Sertti , tuzsuzdu lokmalar yağsızdı Anneler istemezse yutulmazdı... Yıllarca kuş besledi annem Ödemek için bir kış ölenleri , Ne ben söyledim tuzağı gördüğümü Ne o sezdi , Bir oyunu sürdürdük o yıldan konuşurken "Kardeşim doğmuştu hani" Hiç düşünmemişiz annemin resmini Kuşlara bakarken çekmeyi...
Direnç
DirençSennur Sezer · Manos Yayınları · 201744 okunma
·
87 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.