Mısralarında hüzün tüten ve okuyucusunu ister istemez o duman denizinin içine çekiveren şâirin bu eserini (ve elbet yazarı) yine kendi dili ile üç satırda özetleyecek olursak;
"Kaç kere avuçlarımda mahsur kaldım.
Birkaç kış geçti Pollyanna
Ben hep mahzun kaldım.", diyebilir/iz...
Şiirseverler biraz da hüzne müştak ise muhakkak bu eseri okurken gözleri dolacaktır. Belki de hıçkıra hıçkıra ağlayacaktır. Olmadı, herhâlükârda içlerinde bir yerde gönül denen şehire bir parça sızı düşecektir buruk bir tebessüm eşliğinde..